Botoksun mikro hali

Kadınların en çok yaptırdığı estetik operasyon olan botoks, yeni bir uygulama şekliyle karşımızda. Mikrobotoks, ince kırışıklıkların giderilmesine yardımcı olurken, aynı zamanda mimikleri de yok etmiyor.

Botoksun mikro hali

Yazı: Nilgün Yıldız

Botoks olmasa biz ne yapardık?’ diyebilecek birçok kadın olduğuna bahse gireriz. Çünkü botoksun keşfedilmesiyle birlikte, belki televizyon reklamı gibi olacak ama, daha rahat gülümsüyor, kırışıklıkları saklamak için daha az çaba harcıyoruz. Botoks çıktı mertlik olmasa bile yaşlılık bozuldu bozulmasına da, bazen botoksun da çare olamayacağı şeyler oluyor. Son yılların en gözde estetik uygulamalarından biri olan botoks maalesef gözün çevresiyle yetiniyordu. Oysa göz altındaki kırışıklıklar da kadınların en önemli sorunlarından biri. Özellikle göz çevresi pürüzsüzleştikçe gözün altında daha fazla dikkat çekmeye başlayan bu kırışıklıkların tedavisi birçok uzmana göre mümkün görünmüyordu. Neyse ki bu soruna da çözüm bulundu. Yeni çıkan ve tıp literatürüne yeni giren ‘mikrobotoks’ uygulaması göz altındaki kırışıklıkları hedef alıyor. Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mustafa Karaca, yeni uygulamayı şöyle anlatıyor: “Göz altına yapılan klasik botoks uygulaması ince bir enjektör ucuyla deriyi ve deri altı dokusu geçilerek yapılıyor. Kas bulunuyor ve enjeksiyon kasın içine uygulanıyor. Buradaki amaç, kası bloke etmek. Mikrobotoks yönteminde ise botoks uygulaması mezoterapi şeklinde yapılıyor. Yani düşük dozlarda çok fazla noktaya yapılırken cildin altındaki kasa değil cildin içine veriliyor. Bu uygulamanın amacı kasın cilde uzanan dallarını bloke etmek. Uygulama yapıldığında alt göz kapağının orta kısmına kadar botoks yapmak mümkün olabiliyor. Böylece o bölgedeki kırışıklıklar da açılabiliyor.”

Sivilcelere de çare oluyor
Mikrobotoksun avantajları bunlarla bitmiyor. Özellikle yağlı cilt yapısına sahip olan ve yüzünde akne sorunu yaşayanlar için de oldukça etkili bir yöntem. Cildin içine verildiği için cildin içindeki ter ve yağ bezlerini de etkileyerek bloke ediyor. Böylece ciltteki yağlanma azalıyor ve kalın cildin daha ince, pürüzsüz, parlak ve genç görünmesine
yardımcı oluyor.

Ne zaman yaptırmalı?
Op. Dr. Mustafa Karaca, botoks yaptırma yaşının yaşanılan bölgeye ve kişinin cilt yapısına göre değişebildiğini söylüyor: “Örneğin Slav kadınlarının yüzü daha çabuk yaşlanıyor. Çünkü bizim kadar güneş görmüyorlar. Derileri çok ince ve ince deri çok çabuk kırışıyor. Çok ince ciltli kişilerde botoks uygulamasına biraz daha erken başlamak gerekiyor. Kalın ve yağlı bir ciltte kırışıklıklar 35-40 yaşlarında beliriyor. Çok ince ciltlerde ise 25 yaşında, belki daha önce bile başlamak gerekebiliyor. Diğer önemli bir konu da mimik kaslarının gücü. Çok güçlü mimikleri olan, konuşurken yüzünü fazla kullanan insanların kırışıklıklara karşı bir an önce önlem almaları gerekiyor. Çünkü kırışıklıklar oturduğunda botoksla bile açılması mümkün olmuyor.”
Ne sıklıkta tekrarlanmalı?
Botoksu ilk kez yaptıran bir kişi dört ay sonra ikinci botoksunu yaptırabiliyor. Sonrasında ise etkisinin biraz geçmesi bekleniyor. Botoksun etkisi tamamen geçtiğinde ve kas eski gücüne kavuştuktan sonra botoks yaptırılırsa süreç başa dönüyor. Eğer kas eski gücüne tamamen kavuşmadan tekrar botoks yapılırsa botoksun etkisi giderek uzuyor. Çünkü aktivitesi bloke edilmiş bir kas, çalışmamak yüzünden yavaş yavaş tembelliğe uğruyor, eski gücünü toparlayamamaya başlıyor. Siz kasın eski gücüne kavuşmasına izin vermeden tekrar tekrar botoks yaptığınızda artık kas eski gücüne kavuşamamaya başlıyor.

Dikkat!
Botoks yapan doktor elbette çok önemli. İşlemi uygulayan doktorun anatomiyi, botoksun nasıl bir mekanizmayla çalıştığını bilmesi çok önemli. Çünkü botoks yapılırken tamamen mimiksiz bir surat istenmiyor. Mimiksiz bir surat işlemin başarısız olduğunu gösteriyor. Botoks yapılan nokta felç oluyor ve yapılan noktadaki kasın büyüklüğünü bilmek bu açıdan önem taşıyor. Kasın bir kısmına botoks yapıldığında kasın kalan kısmı eskisine göre daha fazla çalışmaya başlıyor. Dr. Mustafa Karaca, “Mesela şeytan kaş yani frontal kas dediğimiz kaşı yukarı kaldıran blok şeklindeki bir kasın orta kısmının tamamen bloke edilmesi yan kısmının ise tamamen serbest bırakılmasından dolayı oluşuyor. Orta kısım bloke olduğunda yan kısım çok fazla çalışıyor ve kaşın yan kısmı yukarı çıkıyor. Orta kısım da bloke olduğundan aşağıya düşüyor, bu da şeytan kaş görünümüne neden oluyor” diyor.