Genç görünmek için: Dolgu uygulaması
Yüzünde değiştirmek ya da düzeltmek istediği bölgeler olan ancak bunun için ameliyat olmak istemeyen kişilerin tercihi genellikle dolgu uygulamaları oluyor. Bu işlemler yüzün yanı sıra el ve boyun gibi bölgelere de uygulanabiliyor.
Dolgu uygulamalarıyla daima genç ve güzel
görünüm mümkün
Ameliyatsız estetik alanında btulinum toksin (botoks) uygulamalarıyla birlikte en çok dolgular kullanılıyor.
Başlangıçta sığır kolajeninden silikonlara kadar farklı içeriklere sahip
olan dolgular kullanılıyordu. Yeni trend ise alerji riski olmayan, istenilen
dozda uygulanabilen, son derece doğal ve ifadeyi değiştirmeyen hyaluronik asit içerikli dolgular. Bu dolgularla
kırışıklıklar yumuşatılıyor, dudaklara hacim kazandırılıyor, elmacık
kemikleri belirginleştirilebiliyor, alındaki derin kırışıklıklar gideriliyor.
Eller, boyun ve yüzün tamamı için nem kazandıran ve canlandıran dolgu uygulamaları da
bulunduğunu belirten Memorial Wellness Kozmetik Dermatoloji Bölümü’nden Uz.
Dr. Ayça Alan Atalay, “Üstelik bu güzellik anestezisiz, ameliyatsız,
sargısız yarım saatlik bir işlemle sağlanabiliyor” diyor. Dolguların
türleri, kullanım yerleri ve bu konuyla ilgili diğer sorularımızı Uz. Dr.
Atalay yanıtladı.
Dolgu uygulaması nedir? Kaç çeşit dolgu
var?
Dolgular, geçici ve kalıcı olarak ikiye
ayrılıyor. Ancak kalıcı dolguların bile zamanla erime, yer değiştirme, bir
bölgede birikme durumu var. Dolayısıyla yüzde 100 kalıcılıktan
bahsedilemiyor. Kişinin kendi vücudundan alınan yağ dokusuyla yapılan
dolgular, cerrahi müdahale seçeneğini tercih eden kişiler tarafından sıkça
yaptırılıyor. Bunlar, diğer dolgulara oranla daha kalıcı etki gösteriyor.
Ancak iyileşmesi de aynı oranda uzun sürüyor. İstenilen başarı elde
edilemediği takdirde tekrarlanması gerekebileceğinden, daha zahmetli
olabiliyor. Geçici dolgularda ise hyaluronik asit içerikli olanlar kullanım
kolaylığı, ödem, morluk ve benzeri sorunların çok daha az görülmesi,
istenen etki yaratılana kadar küçük dozlarla uygulanabilme konforu ve anında
sonucun görülmesiyle en çok tercih edilen dolgu çeşidi oluyor.
Kullanılan hyaluronik asidi anlatabilir
misiniz?
Dolgu maddelerindeki hyaluronik asit
çoğunlukla bakteriyel kaynaklı olduğundan, deli dana ve benzeri
hastalıkların bulaşması gibi riskleri bulunmuyor. Vücutta zaten bulunan bir madde olduğundan, alerji yapma
ihtimali de oldukça düşük. Hyaluronik asit içerikli farklı birçok dolgu
malzemesi mevcut. Memorial Wellness’ta mutlaka FDA onaylı markalar tercih
ediliyor.
Dolgu nasıl bir görünüm yaratmak, hangi
kusurları gizlemek için kullanılıyor?
Özellikle dudağın kırmızı ve beyaz
çizgisi içerisine yapılacak enjeksiyonlarla dudak konturu daha belirgin hale
getiriliyor. Dudak mukozası ve philtrum içerisine yapılacak enjeksiyonlarla
dudağın estetik görünümünde düzelme sağlayıp, asimetri sorunları
gideriliyor. Derinleşmiş alın çizgileri tek tek doldurulabiliyor. Kaş
arasındaki çizgileri ve oluşan sert ifadeyi yumuşatmak için de sıklıkla
kullanılıyor. Botulinum toksin ile kaslar yumuşatılarak, kombine bir tedaviyle
daha da başarılı bir düzeltme sağlanabiliyor. Ağız etrafındaki kırışıklıklar ise dikey
olarak tek tek doldurulabiliyor. Bu çizgiler yaşı en çok belli eden
detaylar olduğundan tek başına dahi gözle görülür bir gençleşme etkisi
sağlayabiliyor. Nazolabial çizgiler yani burun kanatlarından dudak
köşelerine inen kırışıklık, yanaklarda sarkma ve çöküntü görünümü oluşturan çizgi ile kırışıklara hacim vererek,
yaşlanma ve yorgun görünüm etkileri hafi etilebiliyor. Ağız kenarından
çeneye doğru uzanan kırışıklıklar, dolgu uygulamalarıyla etkili bir şekilde
azaltılabiliyor. Kaşa şekil vermek için de dolgudan
yararlanılabiliyor. Kaşın altına uygulanabilecek küçük miktarlar,
bakışlarda derinlik sağlama konusunda tahmin edilenin üzerinde başarılı
sonuçlar veriyor. Elmacık kemiklerini belirginleştirmek üzere, herhangi bir
yaşta yapılabilecek, kişiye güzellik katacak yanak dolgu uygulamalarıyla
genelde her zaman başarılı sonuçlar sağlanabiliyor. Botulinum toksin uygulamalarının yeterli
etki sağlayamadığı, geç kalınmış göz çevresi kırışıklıklarında, çok
küçük miktarlarda dolgu uygulamasıyla göz çevresindeki ince derinin
neminde ve kalitesinde belirgin artış sağlanıyor. Akne izleri ve
belirginleşmiş çukurların içleri de tek tek doldurulabiliyor. Kaza veya
travma sonucu oluşan deformiteler, karşı yüz yarısıyla simetrik olacak
şekilde ortadan kalkabiliyor. Dolgu enjeksiyonları, uygulandığı bölgenin
neminde en kaliteli nemlendiricilerin dahi ulaşamadığı etkinlikte bir artış
ile cilde ışıltı katıyor. Yorgunluk izlerini ortadan kaldırdığı için
psikolojik olarak da kişileri olumlu yönde etkiliyor.
Kullanılan geçici dolguların etkisi ne
kadar sürüyor?
Maddenin özelliğine ve uygulama
bölgesine göre değişmekle birlikte hyaluronik asit içeren preparatlarda
etki ortalama 6-24 ay devam edebiliyor. Yapılan dolguyu uzun süre korumak mümkün
mü? Formun bozulmadan korunması için nelere dikkat edilmeli? Dolgu yapıldıktan hemen sonra yoğun
fiziksel aktiviteden 24 saat süreyle kaçınmak, sauna, şok havuzu gibi çok
sıcak-soğuk ortamlarda bulunmamak gerekiyor. Ertesi gün cilt bakım ürünleri
kullanılabiliyor. En az bir hafta boyunca uygulama bölgesinin güneşten
korunması önem taşıyor. Ayrıca dolgu bölgesine travmadan, uzun süreli
masajlardan ve aynı bölgeye başka nedenlerle farklı enjeksiyonlardan
kaçınılması gerekiyor. İlk bir hafta daha dikkatli olacak şekilde, uyku
sırasında uzun süre baskı altında kalmasından kaçınmak, dolgunun uygulandığı
yerde ve şekilde muhafaza edilmesi için önem taşıyor.
Ekranda ya da sokakta rastladığımız
şişkin ve yapay yanaklar, dudaklar dolgunun eseri mi? Bu görünüm nasıl
ortaya çıkıyor?
Pek çok doktor yaptığı uygulamanın belli
olmadığı, kişinin rahatsız olduğu kusurların kapatıldığı, güzelliğinin
hafifçe vurgulandığı, yakın çevresinde abartılı olarak algılanmayacak bir
görünümle hastasını kliniğinden uğurlamak istiyor. Ancak her kadın
güzellik konusunda farklı algı ve beklentilere sahip. Toplumda ekranın gücü
oldukça yüksek. Sıklıkla prototip olarak abartılı görünümler belirleniyor
ve insanlar ellerinde fotoğraflarla gelerek oradakine benzeyen abartılı
dudaklara, yanaklara sahip olmayı talep edebiliyor. Her doktor da aynı sabırla
bu hastalara doğru yolu gösteremiyor olabiliyor.
Dudak dolgusu yüze gençlik katıyor
Dudak dolgusu olarak, tüm dünyada gerek
dermatologların gerekse plastik cerrahların en çok tercih ettiği malzeme hyaluronik
asit. Böylesi dolguların dudakta iyi bir estetik duruş ve dokuyla mükemmel
bir uyum içinde olabilmesi, kullanılan malzemenin kalitesiyle birebir
ilişkili. Bu detayı sorgulamak ise uygulamayı yaptıracak insanları hayal
kırıklığından korumaya yardımcı oluyor. Dr. Ayça Alan Atalay, dikkat edilecek
diğer konunun da doktorun hasta ile iletişimi ve uyumu olduğunu belirterek,
“Dudak kadın ya da erkeğin yüzündeki en önemli odak noktalarından biri.
Gereğinden fazla dolgu yapılması kişiyi sosyal statüsü açısından zor
durumda bırakabileceğinden, hasta ve doktorun birbirini anlaması, uygulamanın
adım adım yapılması ideal sonuçları beraberinde getiriyor. Dolgu uygulaması,
dudağın vücuttaki en hassas bölge olması nedeniyle ileri düzeyde anestezi
bilgisi gerektiriyor. İyi bir anesteziyle ağrısız ve konforlu dolgu
yapılabiliyor” diyor. Dudaklar büzüştürüldüğünde etrafında
kırışıklıklar oluyorsa, bu çizgilere de dolguyla müdahale edilmesi
gerekiyor. Aksi takdirde tedavileri çok zor kırışıklıklar haline gelebiliyor.
Bu bölgelerde incelikle çalışılacak dolgular sayesinde dudağı büyütmeden
nemli ve genç bir görünüm elde edilebiliyor.
*Memory dergisinden alınmıştır.