Çalışırken güzel olmanın altın kuralları
Her daim güzel, bakımlı ve şık olmanın püf noktaları...
Parfüme bulanmayın, sadece sürün
Ofiste
çok ağır ve kadınsı parfümler kullanmak hiçbir işverenin önerdiği bir
şey değil. Güçlü ve baharatlı kokular insanlarda rehavet ve şehvet
duyguları uyandırdığı için çalışırken uygun olmayan kokulardır. Oysa,
ofiste rahatlıkla kullanabileceğiniz taze çiçek kokuları, iş
motivasyonunuzu arttırır.
Tırnaklara özel önem
Ofiste güzel gözükmek ve insanları etkilemek
için manikürcüye maaşınızın yarısını vermenize gerek yok; üç temel
kuralı aklınızdan çıkarmayın yeter: 1- Tırnaklarınız yemeyin. Bu,
kendinize güveninizin olmadığını gösterir. 2- Tırnaklarınızın içi her
zaman temiz olsun ve tırnaklarınızı fazla uzatmayın. Fazla uzun
tırnaklar ofiste basit bir görünüm sergilemenize neden olur. Ayrıca
klavyede yazı yazarken, kimse tıkır tıkır tırnak seslerinizi duymak
zorunda değil. 3- Kırmızı, mavi ya da siyah gibi tuhaf renkli ojeler
sürmeyin. Bu renkler, toplantılarda insanların sizi dinlerken yüzünüze
değil, ellerinize bakmasına sebep olur.
Saçınızı nasıl toplamanız gerektiğini bilin
Ofis
hayatında rahat edebilmek açısından at kuyruğu kabul edilebilir bir
model fakat at kuyruğu yaparken, kesinlikle öylesine, üstünkörü
toplamayın. Kaliteli bir toka, saçınızı olduğundan daha zarif
gösterecektir. Lastik toka yerine, kemikten ya da kristalden yapılmış,
kıyafetinizle uyumlu klipsli bir tokayı tercih edin. Topuz yapacaksanız
da sakın saçınızı elinize geçen ilk kalemle baştan savma bir şekilde
tepenizde toplamayın.
Ofis ortamında hiçbirimiz bir Picasso tablosundan fırlamış gibi gözükmek istemeyiz. Makyaj yapmak, savaşa giden Kızılderililer gibi boyanmak değildir. İşyerinizde abartılı renklerde ağır bir makyaj, insanların sizi ciddiye almasını engeller. Parlak farlar, buğulu ve koyu renk göz kapaklarından kesinlikle kaçının. Özellikle iş yerinde dudakları seksi bir biçimde vurgulamak, koyu renkli çerçeveler çizmek hiç de hoş bir etki yaratmaz. Bu nedenle parlak ve ıslak görünümlü rujlarınızı cumartesi akşamına saklayın.
Saç şeklinize çekidüzen verin
Saçınız, ister kahküllü, ister
perçemli, ister bol katlı olsun, önemli olan hatları belli olan bir
kesiminin olması. Saçınızın modelinin kaybolduğu anda, kuaförünüzü
ziyaret etmelisiniz.
Araştırmalar iş hayatına en uygun olan saç
boyunun, omuz hizası olduğunu gösteriyor. Bundan uzun saç, profesyonel
bir imaj yaratmaz. Ayrıca sabahları da zamanınızı alır. Yapılan müşteri
ve tüketici araştırmaları, kısa saçın insanlara daha fazla güven
verdiğini ve müşteri temsilciliği, halkla ilişkiler gibi mesleklerde bu
nedenle kısa saçın daha çok tercih edildiğini gösteriyor. Üstünde çok
vakit harcanmış gibi gözüken, kalıp gibi duran saç modelleri, yapılan
işten çok dikkati dış görünüşe çektiği için kesinlikle tercih edilmiyor.
Ayrıca, ofiste fazla jöle ve saç spreyi kullanımından kaçınmak
gerekiyor; doğal gözükmek her zaman daha çok işe yarıyor.
Parlaklıktan kaçının!
Siz,
profesyonel bir iş kadınısınız; yılbaşı süsü kılığında çalışmanın bir
alemi yok. Parlak kıyafetler, takılar ya da vücut kremleri dikkatleri
teninize çeker ve bu işyerinde istenen bir etki değildir. Diskoya ya da
gece kulübüne gider gibi işe gitmek size terfi getirmez.
Saç renginize dikkat!
Günümüzde,
kadınların yüzde 75'i saçlarında boya kullanıyor. Saç renginizde
yapacağınız ufak bir değişiklik bile, ofise adımınızı attığınızda,
insanların size bakış açısını olumlu ya da olumsuz olarak
değiştirebilir. Parlaklığı ve canlılığı gitmiş bir saç rengi, sizi
bakımsız olarak gösterir. Diplerinden bir karış, koyu renk orijinal saç
renginizin göründüğü bir saç sizin pespaye ve dağınık olarak
algılanmanıza neden olur. Yöneticileriniz, saçınıza karşı sergilediğiniz
bu umursamaz tavrı, size verilen işlerde de göstereceğinizi
düşüneceklerdir. Mesleğinizde, yükselmek istiyorsanız, çok iddialı saç
renklerinden uzak durun. Eğer mesleğiniz assolistlik değilse, saçınızı
Marlyn Monroe sarısına boyarsanız terfi etmeyi yıllarca beklersiniz.
Saç renginizin, ten renginize uygun olması da dikkat etmeniz gereken bir
başka nokta. Çok esmerseniz, sarı tonları yerine kızıl ya da kahve
tonları sizi daha profesyonel gösterecektir.
Yöneticilerinizin tarzını örnek alın
Ofisteki
tarzınız aslında kendinizi ifade ediş biçiminizdir. Tarzınızın ''Ben, bu
işyerine aitim ve burada yükselmeye kararlıyım'' imajı verebilmesi
gerekir. Siz, üstlerinizin tarzına uygun giyindiğinizde, bu sizin de
ilerde onların pozisyonuna gelebilecek alt yapıda olduğunuzu gösterir.
Ancak, kesinlikle, yöneticilerinizin tarzını tıpatıp taklit etmeyin.
Örneğin, onların giydiği bir pantolon-ceket takımı, modern bir çanta ya
da farklı bir saç kesimi ile farklılaştırabilirsiniz.
Ölçülü makyaj yapın!
İşyerinizde
makyajınız profesyonel görüntünüze uygun bir çizgide olmalı. Siz siz
olun, fazla makyaj yaparak, işyerinde ''Pamela Anderson'' gibi iddialı
bir tarza bürünmeyin. Hiç makyaj yapmayın da demiyoruz. Çünkü o zaman da
çok solgun ve halsiz görünebilirsiniz. Amerika?da üst düzey
yöneticilere ofiste ne kadar makyaj yaptıkları sorulmuş ve büyük bir
kısmı sadece fondöten, rimel, eyeliner ve uçuk bir ruj kullandıklarını
söylemişler. Siz de cildinizi hafif renklendirip, kahverengi, pastel ve
pembe tonlarını tercih ederek sağlıklı ve bakımlı bir görünüme
ulaşabilirsiniz. Mavi ya da yeşil gözlüyseniz, uçuk yeşil tonlarındaki
farları, koyu renk gözlüyseniz eflatun tonlarındaki farları
seçmelisiniz. Bu arada plazalarda aydınlatma sisteminin makyajı
olduğundan fazla gösterdiğini aklınızdan çıkarmayın.