Plasenta hamilelik sürecinde bebeği besleyen, anne rahminde büyüyen bir dokudur. Fetus ihtiyaçlarını plasentadan karşılar. Plasenta normalde rahim içinde ön, arka veya üst duvarda bulunur. Halk dilinde bebeğin eşi olarak adlandırılan plasentanın doğum yolunu kapatması ise plasenta previa olarak tanımlanır. Doğumda önde gelen kısım bebek değil, plasentadır.
En önemli ve tipik belirtisi gebeliğin 2. veya 3. trimesterin den itibaren olan vajinal kanamadır. Ayırt edici özelliği ise kanamaya ağrının eşlik etmemesidir. Çünkü rahim kasılmadan olan bir kanamadır. Anne adayının tek farkındalığı ağrısız vajinal kanama yaşamasıdır. Tanı ve tedavinin geciktiği durumlar anne ve bebek hayatı riske girer. Ancak plasenta previa tanısı çoğunlukla erken dönemde teşhis edildiğinden gerekli önlemler ve planlı doğum ile komplikasyon oranı oldukça azalmıştır. Erken tanı ile plasenta previa teşhisi konan anne adaylarına detaylı eğitim verilir. Kanama durumunda acil yardım ve ulaşılacak sağlık kuruluşları konusunda bilgilendirilir.
Plasentanın rahim ağzı ile ilişkisine göre 4 ayrı tipte incelenir. Plasentanın rahim ağzını kapatma oranına göre farklı tiplere ayrılmakta:
Tam (total) plasenta previa: Rahim ağzını plasenta tamamen kapatmıştır. Plasenta previalar arasında sıklığı %20-45 dir.
Kısmi (parsiyel) plasenta previa: Rahim ağzının bir kısmını plasenta kapatmıştır. Plasenta previalar arasında sıklığı %30 dur.
Marjial plasenta previa: Rahim ağzını plasenta kapatmaz. Plasenta rahim ağzına yakındır ama kapatmaz. Plasenta previalar arasında sıklığı %25-50 dir.
Alt segment yerleşimli plasenta: Plasenta rahim ağzına 2 cm den daha yakın olup rahim ağzını kapatmaz.
Nedenler tam olarak bilinmemekle beraber, bazı risk faktörleri de tanımlanmıştır. Endometrium olarak adlandırılan rahim iç duvarında meydana gelen zedelenmenin kan akımını bozduğu düşünülmektedir. Plasenta dokusu hasarlı olan endometrial alana yerleşmeyeceği için plasentel yerleşim anomalileri ile karşılaşabiliriz.
Ultrasonografinin kadın doğum polikliniğinde kullanılmadığı dönemlerde ağrısız vajinal kanama ile gelen anne adayının jinekolojik muayenesi ile tanı konulabilmekteydi. Ancak gecikmiş tanı fazla miktarda kanama, anne ve bebek kaybına neden olmakta idi. Günümüzde ise ultrasonografi yaygın kullanılmakta ve plasenta previa erken dönemde tespit edilmektedir.
Diğer bir yöntem olan magnetik rezonans da plasenta yerleşim anomalilerinin tespitinde kullanılmaktadır . MR ile görüntüleme; objektif olması, kullanıcıdan bağımsız olması, tekrar değerlendirilebilen bir test olması güvenilirliğini arttırır.. Ancak hem maliyeti hem de gebelik döneminde kullanımının ve hasta uyumunun zor olmasından dolayı tercih edilen bir yöntem değildir.
Günümüzde anne adayının takibi ultrasonografi ile yapılmakta ve previa teşhisi erken dönemde konulabilmektedir. Doğum için de uygun şartlar hazırlanmaktadır. Günümüz pratiğinde bu nedenle kanamaya bağlı kayıpların sıklığı oldukça azalmıştır.
Geçmiş yıllarda tanı konulmadan vajinal kanama ile başvuran gebelerde komplikasyonlar daha sık ve daha ürkütücü idi. Durdurulamayan yoğun vajinal kanama anne ve bebek hayatını riske sokmaktaydı.
Günümüzde ise plasenta previa tanısı gebeliğin 20. haftasından itibaren konulabilmekte takip ve önlemler alınmaktadır.
Anne hayatını tehdit etmeyen vajinal kanamada izlem ve istirahat seçilirken, yoğun vajinal kanamada doğum planlanması gerekebiliyor. Bu durumda da erken doğumun getirdiği riskler yenidoğanı beklemektedir. Ancak yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin hem sayısının hem de imkanlarının artması ile prematürite komplikasyonları azalmıştır.
Rahimde kasılma olmadığı için ağrısız vajinal kanama klinik bulgudur.
Plasenta previalı gebelerde doğum şekli sezaryen ile olmalıdır. Ancak plasentanın rahim ağzını tam olarak kapatmadığı, alt segment plasenta larda, bebeğin başı rahim ağzına yerleşmiş ve plasenta rahim ağzını kapatmamış ise normal doğum için gebe izlenebilir. Ancak acil bir sezaryen için hazırlıklı olmak gerekir.
Tedavide önemli olan yakın izlemdir.
Vajinal kanaması olmayan tanısı ultrasonografi ile konulan hastalarda yakın izlem uygun bir seçenektir.
Klinik bulgu veren dolayısıyla plasenta yerleşim anomalisine bağlı vajinal kanaması olan gebelerde yaklaşım belirli kategorilere ayrılır.
1. 37. haftanın altında gebelik, vajinal kanama yok veya az miktarda (anne için korkulan bir durum yok.)
Tedavi 37. haftanın tamamlanmasının ardından doğumu planlamaktır.
2. 37. haftadan sonra, vajinal kanama yok veya az miktarda (anne için korkulan bir durum yok.)
Tedavi yaklaşımı bebek miadını doldurduğu için doğum planlanmalıdır.
3. Ciddi yaşamı tehdit eden, durdurulamayan kanama 37 hafta altı veya üstü
Tedavi acil sezaryen doğum .
4. Uterus kontraksiyonlara bağlı kanama.
Tedavi acil sezaryen doğum
Hayatı tehdit etmeyen kanama varlığında gebelik yaşı 37 haftanın üzerinde ise uygun doğum planlanmalıdır; ancak kanama gibi hayatı tehdit eden bir durum oluştuğunda doğum için çok hızlı davranılmalıdır. Kategori 1 için, en iyi yaklaşım, anne yaşamında hasara yol açmadan bekleme tedavisidir.
37. haftayı doldurmuş, hayatı tehdit etmeyen vajinal kanama varlığında doğum planlanmalıdır.
Vajınal kanama yoğun ve hayatı tehdit eden bir durum oluştuğunda doğum için çok hızlı davranılmalıdır.
Çoğunlukla sezaryende anestezi şekli olarak genel anestezi tercih edilmektedir. Nedeni epidural anestezi sırasında yaşanılan tansiyon düşmesi, plasenta previadaki kan kaybı ile beraber ciddi komplikasyonlara neden olmasıdır.
Ancak son yıllarda , deneyimli ellerde epidural anestezinin güvenli olduğu düşünülmektedir. Eğer hastanın durumu dengeli ve aktif kanama yok ise epidural veya spinal anestezi tercih edilebilir.
Acil veya planlı yapılan sezaryen operasyonu öncesinde her türlü komplikasyon düşünülmelidir. Sezaryen operasyonu sırasında bazı durumlarda şiddetli kanama olabilir. Cerrahi ekip operasyon öncesi bütün hazırlıkları yapmalıdır. Özellikle kan kaybına karşı hazırlıklı olunmalı ve operasyon öncesinde hastanın kan grubuna uygun kan temin edilmelidir.
Anne doğum sonrası yakın takip edilmeli ve minimum 48 saat hastanede izlenmelidr.
Plasenta previa tanısı alan gebeliklerde, anne adayı yoğun egzersizlerden uzak kalmalıdır. Hem vajinal muayene yapılmaz. Cinsel ilişki yasaklanır. Anne adayına yatış sırasında da sol yan pozisyonunu tercih etmesi önerilir.
Vajinal kanama yaşayan gebelerde istirahat daha da önemlidir. Yatma pozisyonu rahim ağzını olan baskıyı azaltır. Tuvalet ve yemek dışında yataktan kalkış istenmez.
Vajinal kanaması olmayan kadınların hafif ev işleri yapmasına izin verilebilir.
İstirahatin şekli ve süresine doktorunuz karar verecektir. Gebeliğiniz sırasında muayene ve klinik bulgularına göre doktorunuz önerilerde bulunacaktır.