İlişki terapisine en çok kimler başvuruyor?

Çiftlerin en sık hangi nedenlerle kendilerine başvurdu...

İlişki terapisine en çok kimler başvuruyor?

Yıl krizlerini atlatabilirsiniz!
Evliliklerde kriz yılları olarak adlandırılan birinci ve beşinci yıllar genelde her çiftin en büyük tartışmalarını yaşadığı dönemler. TÜİK ’in 2010 yılı verilerine göre boşanmaların yüzde 39.9’u evliliğin ilk beş yılı içerisinde gerçekleşmiş. Psk. Uğur Dalan’a göre ilk yıllarda yaşanan en büyük problem uyum problemi; “Evliliğe, yeni bir yaşama, yeni sorumluluklara, farklı kültürlere ve ailelere uyum sağlamaya çalışan çiftler; özellikle evlilik öncesi birbirlerini tanıma dönemleri de yeterli değilse büyük sorunlar yaşar ve bu sorunlar ayrılığa kadar ilerleyebilir. Evliliğin ilk yıllarındaki bu sorunların yaşanmaması için evlilik öncesi dönemin iyi değerlendirilmesi, çiftlerin birbirlerini yeteri kadar tanıması ve çiftlerin kendini olduğu gibi göstermeleri gerekir. Özellikle evlenmeden önce kendisini farklı lanse eden kişilerin kurduğu evliliklerde bu problemler çok fazla görülür.” 10’uncu yıl krizinin nedenleri ise gelişimi ilk yıllarda yaşananlara göre daha farklı. Buradaki en büyük neden ilgi, sevgi ve saygının azalması olarak gösteriliyor.

Bu gruptaki başvuru sebeplerini ise, zaman içinde günlük hayatın koşturmacası ve çocukların meşguliyetleri sebebiyle gün yüzüne çıkmayan problemlerin emeklilik ve çocukların evlenip evden ayrılması sonucunda gün yüzüne çıkması oluşturuyor. Diğer başvuru sebepleri: Boşanma öncesi son şans olarak terapiye başvurma, boşanma esnasında var olan stresle baş edebilmek adına bireysel başvurular, boşanma sonrası hem kendi hem de çocuklar için adaptasyon amaçlı görüşmeler.Evlenmeden önce: ‘İlişkimizi nasıl daha iyi hale getirebiliriz?’ sorusu, bu çiftlerde ana amaç oluyor. Evliliğin başları: En yoğun talep bu aşamadaki çiftlerden geliyor. Çünkü evlilik hayatın çok büyük değişime uğramasıdır. Bir çeşit yaşam krizi diyebiliriz. Eşin ailesi, bütçe yönetimi, iletişimsizlik, kıskançlık, cinsellik bu dönemdeki en büyük boşanma sebeplerinden. Bir süredir devam eden evlilikler: Devam eden evliliklerde çoğunlukla başvuru sebebi hayata dahil olan yeni bir durum, kişi veya koşullar olabiliyor. Bakmak zorunda olunan kişilerin hayata dahil olması (eşin yaşlı anne, babası) çalışmayan kadının işe başlaması, tayinler, atamalar, şehir değişiklikleri evlilik çatışmalarını körükleyebiliyor ve çift terapisi başvuru sebebi olabiliyor. Yaşlı çiftler: Bu çiftler çift terapisine en az başvuran grup diyebiliriz.
Bunun sonucunda iletişim problemleri ve sadakatsizlik de ortaya çıkan sonuçlardan oluyor ve bu da çiftleri mahkeme salonuna götürebiliyor. Bu sorunu yaşamamak için kendinizi ve evliliğinizi taze tutmaya çalışın, monoton bir yaşantıdan kaçının. Yenilenmemiş tekdüze evliliklerde bu sorun oldukça sık görülüyor.


Acele etmeyin
Psk. Uğur Dalan boşanma evresinde olan çiftlere ilk tavsiyelerinin acele etmemeleri olduğunu söylüyor. Çünkü acele etmek hiç bir zaman işe yaramaz ve fevri verilmiş kararlar her zaman doğru olmayabilir. Boşanmayı her zaman son çareniz olarak düşünün. En ufak bir problemde boşanmayı seçmek çözüm değil, olsa olsa kaçış olacaktır. Dalan “Boşanma aşamasına gelmiş çiftler gerekiyorsa bir süre ayrı yaşayabilirler, ilk önce tekrar arkadaş olmayı, akabinde sevgili olmayı, en sonunda karı-koca olmayı denemelidirler. Çözemedikleri problemleri, iletişim sorunları için bir aile ve evlilik terapistine başvurabilirler. Unutulmaması gerekir ki boşanma en son çaredir. İleride yaşanacak bir pişmanlığın önüne geçebilmek için acele etmeden her yolu denemeli, mutlaka bir aile ve evlilik terapistine başvurulmalıdır. Bu aşamalara rağmen sorunlar çözülemiyorsa, o zaman boşanma düşünülebilir” diyor.