10 soruda üreme sağlığı

En son ne zaman tartıldınız? Göz ve diş kontrolünüzü ne zaman yaptırdınız? Bu gibi soruların yanıtlarına eminiz cevabınız var. Peki üreme sağlığınız için bugüne kadar ne yaptınız?

10 soruda üreme sağlığı

Yazı: Burçin Öztınaz

Aile himayesinde kalmanın konforu, hayatın tadını çıkarma isteği, kariyer planları ya da aşkı bulamama... Sebep ne olursa olsun evlilik yaşının yükseldiği bir gerçek. İdeal anne olma yaşı 26-28 yaşları arasında ama büyük bir çoğunluk bu yaşlarda anne olma planları yapmıyor. Dolayısıyla ebeveyn olma yaşı da gecikiyor. Anne-baba olmaya karar verildiğinde kötü bir sürprizle karşılaşmamak içinse üreme sağlığına dikkat etmek önem kazanıyor. Peki bu konuda neler yapabiliriz? Acıbadem Eskişehir Hastanesi ve Acıbadem International Hastanesi Tüp Bebek Merkezi Direktörü, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Ahmet Fatih Öğüç, üreme sağlığı konusundaki sorularımızı yanıtladı.
 
1. Üreme sağlığının düşmanları neler?
Sigara ve alkolün uzun süreli kullanımının hem sperm hem de yumurta faktörü üstüne olumsuz etkileri kanıtlanmış durumda. Özellikle sigara kullanan kadınların daha erken yaşta menopoza girdiğini biliyoruz. Erkekte de sperm sayısını ve kalitesini azaltan önemli dış faktörlerden ikisi sigara ve alkol. Sperm faktörü için diğer bir olumsuz dış etken de yüksek ısı. Özellikle aşırı sıcak banyo ve hamam alışkanlıklarından kaçınmak çok önemli. Yine yüksek radyasyon üreme hücrelerini olumsuz etkileyen dış faktörlerden.

2. Sperm ve yumurta kalitesini korumak için neler yapılabilir?
Sigara ve alkolden uzak yaşamak şart. Kadınlar için yeşilliklerin ve beyaz etin daha yoğun olduğu Akdeniz diyetinin yumurta kalitesini arttırdığını düşünüyoruz. Egzersiz yapmak ve şişmanlıktan korunmak da sperm ve yumurta kalitesini arttırmak için önemli faktörler.

3. Erkeklerde kısırlığın sebepleri neler?
Toplumumuzda kısırlık sadece kadına bağlı bir durum gibi görünüp çoğu zaman başlangıçta sadece kadına dair nedenle araştırılıp tedavisi yapılmaya çalışılsa da, aslında tüm kısırlık olgularının yüzde 40’ı kadına, yüzde 40’ı erkeğe, geri kalan olgularda ise her ikisine bağlı nedenlerle oluyor. Erkeklerde kısırlık nedenleri sperm sayısı, morfoloji olarak adlandırılan şekil-yapı bozuklukları ve hareket sorunları oluyor. Bunlar da geçirilen ateşli hastalıklar, inmemiş testis olguları, geçirilmiş testis operasyonları, alınan kemoterapi ve radyoterapiler, uzun süreli sigara ve alkol kullanımı, yüksek ısıya maruz kalma ve genetik yapı farklılıkları nedeni ile ortaya çıkıyor.

4. Kadınlarda kısırlığın sebepleri neler?
Rahim yapısına bağlı nedenler, rahim ağzı yaraları, miyomlar, rahim şekil bozuklukları, tüplerin tıkalı olması, endometriozis, geçirilmiş pelvik enfeksiyonlar gibi üreme organlarının yapışıklıklarına neden olan durumlar... Ayrıca yumurtalıklarda oosit dediğimiz yumurtaların sayısının ve genetik yapısının bozuk olması gibi durumlar da var. Hipotirodi (guatr), şeker hastalığı, süt hormonunun fazla çalışması (hiperprolaktinemi), ileri obezite ve benzeri durumlar da kısırlığa neden olabiliyor.

5. İdrar yolu enfeksiyonları üreme sağlığını nasıl etkiliyor?
Sık tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları eğer kontrol edilmezlerse kadınlarda pelvikenflamatuar hastalıklara yol açabilir. Genellikle cinsel yolla geçen bazı mikroorganizmaların neden olduğu bu enfeksiyonları özellikle de birden fazla kez geçiren kadınların tüplerin tıkanması nedeniyle çocuk sahibi olamama sorunu yaşamaları mümkün.

6. Stres ve teknolojinin üreme sağlığına olumsuz etkileri var mı?
Teknolojik ürünlerin yaydığı yüksek radyasyon üreme sağlığını olumsuz etkiliyor. Özellikle uzun süreli radyasyona maruz kalınmasının yumurta ve sperm sayısına hem kalite hem de sayı anlamında olumsuz etkileri var. Yine gelişmiş toplumların hastalığı olan yüksek stres de kadında yumurta gelişimini, erkeklerde de sperm sayı ve kalitesini azaltıyor. Bunlar ayrıca cinsel yaşama yaptıkları olumsuz etkiyle üreme sağlığımız üzerinde negatif etki yaratıyorlar.

7. Cinselliğe başlama yaşı üreme sağlığını nasıl etkiliyor?
Özellikle çok ileri yaşlarda yapılan evlilikler üreme sağlığını olumsuz etkiliyor. Çok erken yaşlarda başlayan cinsel yaşam da beraberinde cinsel yolla bulaşan hastalık riskinin artmasına ve dolaylı olarak çocuk sahibi olma zorluklarına yol açabiliyor. Geçirilmiş kürtajların da ne yazık ki üreme sağlığı açısından riskleri bulunuyor.

8. Kilo problemleri üremeyi ve doğumu etkiliyor mu?
Şişman kadın ve erkeklerde üreme hücrelerinde kalite ve sayı sorunları yaşanabiliyor. Ayrıca tüp bebek tedavilerinde şişman kişilerin döllenme ve gebelik oranları normal kiloya sahip insanlara göre daha düşük. Doğumda özellikle doğumu zorlaştıran bir faktör olan şişmanlık, hamilelik sırasında da şeker ve yüksek tansiyona neden olabilen bir durum.

9. Kanser nedeniyle onkolojik tedaviler görmesi gereken kişilere bir öneriniz var mı?
Kemoterapi ve radyoterapi alacak kişilerin özellikle yumurta, sperm veya embriyoları bu tedavileri görmeden ve  üreme hücreleri zarar görmeden dondurulup saklanabilir.

10. Üreme sağlığını korumak için neler yapılabilir?
Üreme sağlığımızı korumak için başta gelen önerim, her erişkin insanın üreme fonksiyonlarını, henüz çocuk yapmayı düşünmediği yıllarda kontrol ettirmesi. Özellikle ailesinde erken menopoz şikayeti olan kadınların yumurta kapasitesini ölçen FSH, AMH ve ‘antral folikül sayısı’ gibi ölçümleri yaptırarak çocuk sahibi olmak için zamanlama yapmalarını öneririm. Yine ailelerinde kısırlık sorunu olduğu bilinen erkelerin sperm testlerini ve ürolojik kontrollerini yine çocuk düşünmeden dahi yapmaları yararlı olacaktır. Erkek çocukların doğumdan itibaren inmemiş testis açısından değerlendirilerek böyle bir durumda yapılacak erken müdahale ilerde üreme sağlığı açısından önemli kazanımlardır. Sigara, alkol ve şişmanlıktan uzak durmamız ve düzenli egzersiz yapmamız da hem üreme sağlığımız açısından hem de genel sağlığımız için önemli.