İlişkiniz Ne Kadar Organik?

Organik lafını duymaktan sıkıldınız mı? Evet, her şeyin hızla tüketildiği günümüzde kelimelerin bile bir yerden sonra anlamını yitirdiğinin farkındayız ama bir de inkar edemeyeceğimiz bir gerçek var ki o da bu hızla kirletilmişlik çağında artık sadece organik ilişkilere ihtiyaç duyduğumuz. Çocukluğunuzdaki ya da ilk gençlik çağındaki gibi karşılıksız, saf, hırs ve önyargılardan arınmış bir ilişkiye ne zaman başladığınızı hatırlıyor musunuz? Organik beslenmeye, doğala yönelmeye çalışıyorsunuz, güzel ama peki ya dünyayla kurduğunuz ilişki doğal mı? Belki de bunu sorgulamanın zamanı gelmiştir.

İlişkileri Zorlama Hatası

İlişkileriniz de organik sertifikası kazanabilmek için belli süreçlere ihtiyaç duyuyor. Sadece kadın-erkek ilişkilerinde değil, iş hayatında kurulan ilişkilerde de, arkadaş ilişkilerinde de bu böyle. İlişkileri zorlamak, olmayacak beklentilerin çekiciliğine kapılmak bu süreci kirletiyor. Toplum baskılarının ve statükoların ilişkilerinizin organikliğini bozmasına izin verirseniz sonunda kaybeden siz olabilirsiniz. Pozitif, gelişmeye açık, organik bir ilişki için doğallığı reddetmeyin, bırakın ilişkiniz doğal akışında aksın. İki insan arasında kurulan en basit ilişkide bile mutsuzluklar olur, yanlış anlamalar olur, kavgalar olur ama başkalarının, hele üçüncü kişilerin sözleriyle ilişkilerinizi yönetmeye kalkmayın. Kalbinizin sesini dinlemek bazen en iyisidir.

Maskelerimizi Kaldırıyoruz

Peki önyargılarımızı bir kenara bırakarak ilişki kurmak kolay mı? Elbette değil ama belki şunu yapabiliriz. Karşımızdakini daha az kontrol etmeye çalışarak hem kendimiz hem de karşımızdaki kişi için rahat bir ortam oluşturabiliriz. Rahat ortamlar insanların kendilerini daha huzurlu hissetmelerini ve bu durum da kendilerini daha doğru ifade etmelerini sağlıyor. Organik bir ilişki kurmanın yolu, taktığımız toplumsal maskeleri çıkarmaktan geçiyor. Organik bir ilişki için güçlü bir temel kurulması şart. Doğru insanlarla kurulan organik ilişkiler yaşamın yeni doruklarını keşfetmenizi sağlar. Maskelerinizi çıkarmanızın sonucunda eğer ilişkiniz kötüleşirse bu size üç şey öğretebilir: Neyi tolere edemeyeceğinizi, neyi hak etmediğinizi ve hayatınızda neye ihtiyacınız olmadığını.

Doğallık Tehdit Altında

Kayıp parçamız ya da ruh eşimiz olduğuna inandığımız kişiyi saplantılı olarak arama eğilimindeyiz ama o kişiyi bulduğumuzu düşündüğümüz zaman da bu sefer onu kaybetme korkusu yaşıyoruz, bu korku da sevgiyi yeniden tanımlamamıza neden oluyor. Değişik ruh hallerinde dolanıp duruyoruz. Saplantılı, güvensiz, kaygılı, önyargılı ruh hallerinde yaşamaya alışıyor, ilişkilerimizin sürmesi için gereken nezaket ve özeni kaybediyoruz. Mesele şu ki, bu hastalıklı ruh hallerimiz ilişkilerimizin doğallığını yani organikliği tehdit ediyor. Oysa önyargılı konseptlerin tuzağına düşmezsek daha temiz, daha sağlıklı yani daha organik bir ilişki yaşayabiliriz.

Rahatlamanın Tadını Çıkarın

Çağımızın sorunu stres ve yorgunluksa, ikili ilişkilerin sorunu da doğru kabul edilmiş davranış kalıplarında yaşamaya çalışmak ve yaşamımızın her anına yayılmış olan gergin ruh halini ilişkimize yansıtmak. Sadece kadın-erkek ilişkilerinde değil, iş hayatında ya da en basit haliyle yakın çevremizle kurduğumuz ilişkilerde saf ve gerçek olanı terk edersek, derin bağlar kuramayacağımız ve kurduğumuz zayıf bağların bize ihtiyacımız olan huzur, sakinlik ve mutluluğu getirmeyeceği aşikar.

‘Mış’ Gibi Yaşamak Yerine Doğallığı Seçin

Gerçeklikle alakası olmayan düşünceleri veya durumları sanki gerçekmiş gibi göstermeye çalışmak, bir hayal dünyasına inanmak, özetle ‘mış’ gibi yaşamak yerine gerçekten hissetmenin güzelliğini anlamalı, birbirimiz için gerçek endişeler, kaygılar, sevgiler duymalıyız ki aramızda güvenlik bağları oluşabilsin. Uzmanlar yakın çevremizle kurduğumuz bu organik ilişkinin ya da diğer bir anlamda, paylaşılan güvenlik düzeyinin, güvenlik açığının derinliğini belirlediğini söylüyor. Ne kadar açık olursak, ilişkilerimizde ne kadar samimi olursak, kurulan ilişkiden aldığımız haz da o oranda büyük oluyor.

Zehirli Bağlantılardan Kurtulmak

Bazı davranışlar ilişkilerimizi, sevgimizi, kısacası yaşamımızı zehirliyor ve büyük olasılıkla bunun farkında bile değiliz. Çevrenizdeki insanlar sizi motive ediyor mu, ilham veriyor mu? İlişkinin gelişmesi için pozitif enerji mi oluşturuyorlar yoksa sizi geriye mi düşürüyorlar? Bizi gerçekten mutlu eden insanlarla yeteri kadar ilişki kuruyor muyuz? Dostluk maskesi altında aslında vampirliğini gizleyen insanlarla kurduğumuz ilişkilerin ruhumuzu da kemirdiğinin farkında mıyız? Organik bir ilişki için kimliğinizi ve kendinize ait olanı korumalısınız. Sizi sadece siz olduğunuz için seven arkadaşınızla kurduğunuz ilişkinin saflığını hatırlayın. Bu ilişki bir dizi hesaplanmış hamleler ve senaryolar üzerine gelişmemiştir. Gizli ajandaları, pasif agresif eğilimleri, en tehlikelisi de sizin üzerinizden prim yapmaya çalışırken bunu sizin iyiliğiniz içinmiş gibi gösteren, sizi zorlayan kişiler ilişkileriniz için belki de büyük tehlikedir. Organik bir ilişki de tıpkı beslenemeyen bir bitkinin solması gibi çöker. Organik ilişkiler kurmanın bir yolu da işte bu zehirli bağlantılardan kurtulmayı gerektiriyor.