İş başka aşk başka!

Yaşayanlar anlatıyor...
Çiğdem İ., 32 yaşında-Finans Uzmanı
“Ofiste nefes bile alamıyordum”
Dört yıl önce yeni çalışmaya başladığım bir ofiste yöneticimden hoşlanmaya başladım. Bana yaptığı jest ve mimiklerse beni ona her gün biraz daha yakınlaştırmaya başladı. Ama bunun nedeninin iş yerindeki başarısı ve karizması olduğunu biraz geç anladım. Onunla dışarı çıktıkça sosyal hayatta ne kadar sıkıcı biri olduğunu gördüm. İş dışında hiçbir şey konuşmayı bilmiyordu. Ben ondan yavaş yavaş soğumaya başladım ama bir yandan iş yerinde beni koruyan birinin olması beni mutlu ediyordu. Tabii ayrılana kadar! Ayrıldıktan sonra bana ofis yaşamını zehretmeye başladı. Üç dakikalık gecikmem bile uyarı almama sebep oluyor, ofiste nefes bile alamıyordum. O yüzden işten ayrıldım ve bir daha iş yerinden biriyle ilişki yaşamamaya kendime söz verdim.

Uğur S., 37 yaşında-Televizyoncu
“Eşimin olmadığı bir çalışma ortamı düşünemiyorum”
Altı yıldır çalıştığım televizyona dört yıl önce çok güzel bir kız geldi. Onu gördüğüm anda aşık oldum. Hislerimi itiraf etmem ve karşılığını bulmam biraz zaman aldı. Ama başardım ve onunla bir ilişkiye başladım. Sonrası rüya gibi devam etti; sanki çalışmak, para kazanmak için değil, onu görmek için işe gidiyordum. İşimi, iş arkadaşlarımı ve özellikle onu çok seviyordum. Arada bir kıskançlık yüzünden gerginliklerimiz oldu ama biz şu anda sekiz aylık evliyiz. Ben artık onsuz bir çalışma ortamı ve ev düşünemiyorum. İkimiz farklı departmanlarda çalıştığımız için de yaşadığımız ilişki ve evlilik kimseyi rahatsız etmiyor ve biz aynı yerde çalışmaktan çok mutluyuz.
Buz gibi soğuduğunuz işinize bir anda dört elle sarılmak, pazartesi sendromu yaşamamak, işe daha bakımlı, daha formda gitmek, mesaiye kalmayı dert değil mutluluk edinmek… Bunlar iş yerindeki flörtlerle başlayan yükselme dönemleri… Bir de işin; dedikodulara maruz kalma, konsantrasyon yitirme, kariyer yolunda geriye düşme hatta işten kovulma boyutları var. Ama kimin umurunda değil mi? İş yerinde geçirilen uzun vakitler, birlikte yenen yemekler, içilen çaylar, sık yapılan toplantılar… Hadi bir düşünün, ailenizle mi yoksa iş arkadaşlarınızla mı daha fazla vakit geçiriyorsunuz? Ben sizin yerinize cevap vereyim; iş arkadaşlarınızla! Sosyal hayatın dışarıda azalması, insanların günlerinin büyük bir bölümünü iş yerinde geçirmesi aşk hayatlarının da ofis içinde şekillenmesine yol açıyor. İşten biriyle birlikte olmak pek çok insan için oldukça doğal bir durum. Sonuçta, haftada 50 saat hatta bazen daha fazla çalıştığınızı düşünürseniz, biriyle tanışmak için kimin başka zamanı var? İş yerindeki fiziksel şartlar insanların birbirine yakınlaşması ve flörtlerin artması için zemin hazırlıyor.

Eğer işler yolunda giderse de hayat bulutların üzerindeki masala dönüşüyor ama ilişki kötüye gittiği zaman durum biraz karışık ve sert bir hal alabiliyor. O yüzden iş yerinde aşk yaşayacaksanız bu konuyu etraflıca düşünmenizi tavsiye ederiz. Önce kendinize şu soruyu sorun “İş yerinde hoşlandığım kişiyi dışarıda tanısaydım nasıl etkilenirdim?” Eğer hoşlandığınız kişi dışarıda tanıştığınızda sizi etkilemeyecek biriyse o noktada bir durup, düşünmenizi tavsiye ederiz.
Çünkü bu durumda karşınızdaki kişinin mesleği ve konumu sizi etkiliyor olabilir. Siz bu durumun farkında olmasanız bile hisleriniz size bunu yaptırabilir ve bu kavramlar güçlü bir cinsel çekim yaşamanıza sebep olabilir. Ancak bunun sonsuza dek sürmeyeceğini ve sağlıklı bir ilişki yaşayamayacağınızı bilmeniz gerekir. Bu nedenle iş yerinde ilgi duyduğunuz kişiyi, mesleki konumundan ayırarak bir çekim hissedip hissetmediğinize karar verin ve adımlarınızı ona göre atmaya başlayın.


Ofis cehennemi
İş yerinde aşk yaşamaya kararlıysanız yaşayacağınız güzel günlerin ardından gelebilecek kötü günlere de hazırlıklı olmalısınız. Bu tür ilişkilerdeki en büyük sorun, ilişki yürümediği zaman o kişiyi her gün görmeye devam etmeniz gerektiği. Bunu yapıp yapamayacağınızdan emin olun. Eğer her ilişkinin ardından “lütfen görmeyeyim seni bir yerlerde karşıma çıkma” şarkısını tutturanlardansanız ofiste ilişki hiç size göre bir durum değil demektir. Mesela doğrudan çalıştığınız bir üstünüzle ilişki yaşamadan önce defalarca düşünün. Çünkü bu kişiyle çalışmanız ilişkiniz iyi giderken bile zor olabilir. Ayrılık anında ise iş hayatınız cehenneme dönebilir. İzin almanız, işler için kaynak bulmanız zorlaşırken, iş yükünüz her geçen gün artabilir. Kötü sonuçlanan bir iş yeri aşkı kariyerinizi ve itibarınızı da zedeleyebilir. Siz ne kadar hak etmiş olsanız da, insanlar bir promosyonu veya terfiyi kayırma olarak görebilir. İlişki yürüse bile, iş yerinde sevdiğinizle birlikte çalışmak zor olabilir. O nedenle duygusallığın iş şartlarının önüne geçmemesine dikkat etmek gerekebilir.

Aman dikkat!
İş yerinde yaşadığınız ilişkinin boyutu ne olursa olsun dikkat etmeniz gereken bazı noktalar var. Mesela aşıkken bunu herkese söylemek isteyebilirsiniz. Ama bunu ofis arkadaşlarınıza anlatmanız sizin için pek iyi olmayabilir. Çünkü arkadaşlarınıza ilişkinizi itiraf ettiğiniz andan itibaren bütün gözler sizin üzerinizde olacak. Mesela raporlama sıralamasında önceliği sevgilinize vermeniz bazılarını rahatsız edebilir ve bu durumda sizi yöneticinize şikayet edebilir. O yüzden ilişkinizden ve duygularınızdan emin olmadan ofiste yaşadığınız ilişkiden kimseye bahsetmeyin. Ayrıca ilişkinizi mesai saatleri ve iş ortamları dışında yaşamanız gerekir. İş saatleri içinde özel yazışmalarınızı yapmayın ve karşılıklı iletişim kurmayın. Bu durumun veriminize etkisi olmadığını düşünebilirsiniz ancak yöneticiler tarafından görülmesi hanenize eksi puan yazdırabilir.

İş yerindeki ilişkiniz sırasında dikkat etmeniz gereken en önemli nokta ise; iş yeri gizliliği kurallarını ihlal etmemeniz. Çünkü bu kariyerinize ve güvenilirliğinize zarar verebilir. Gizli kalması gereken bilgileri sevgilinizle ya da eşinizle asla paylaşmayın. Bilmemeniz gereken bilgileri de ona sormamaya özen gösterin. Sır tutmaya çalışmak hem sizi hem de ilişkinizi yıpratabilir.

Aşama aşama yaşanacaklar!

Flört
Yaşasın pazartesi: Biri pazartesi sendromu mu dedi? Sizin için bu artık tarih öncesinde kaldı. Hafta sonunu atlatıp pazartesileri artık iple çekeceksiniz.
Kafein koması: Buna hazırlıklı olun. Çünkü onunla karşılaşmak için sürekli çay-kahve almaya gideceksiniz.
Duman altı hayatlar: Eğer sigara içiyorsa ve siz içmiyorsanız, arkadaşlarınızla sürekli sigaraya inmeye başlamak zorunda kalabilirsiniz. Ne de olsa maksat muhabbet!
Bakım zamanı: Artık daha bakımlı, daha şık ve güzel olacaksınız. Bu yüzden saatinizin alarmını biraz daha erkene kurmaya başlasınız iyi olur.
Saatlerinizi ayarlayın: Belli bir sürenin sonunda onun hangi saatte yemeğe, hangi saatte çaya-kahveye çıktığını hafızanıza kazıyacak ve siz de programlarınızı bu yönde yapmaya başlayacaksınız.

İlişki
Çaktırma: Onunla tanıştınız, her şey güllük gülistanlık ama çalışma arkadaşlarınızın ya da yöneticilerinizin bu durumdan haberi var mı? Siz en iyisi ilişkiniz biraz ilerlemeden kimselere bu durumdan bahsetmeyin.
Zor günler: İlişkinin ilk günlerinde sürekli yan yana olmak isteyecek olamayacaksınız, el ele tutuşmak isteyecek tutuşamayacaksınız, göz göze gelmek isteyip gelemeyeceksiniz. Bu liste uzar gider…
Kıskançlık: Sürekli yanında çalışan kadınları süzüp, kıskançlık krizine gireceksiniz. Tabii o da sizin çalıştığınız erkekleri kıskanacak. Oh be: Ofiste dönen tüm dedikoduları, tüm yaptıklarınızı bir başkasına anlatmayacağı güvencesi altında ona anlatacaksınız.
Rengarenk: İş yerinde ilişki yaşamak demek evli bir çiftten bile daha fazla zaman geçirmek demek. Bu da ilişkinizi monotonlaştırabilir. Siz iyisi mi ilişkiniz sıkıcı bir boyuta geçmeden, hayatınıza renk katacak şeyler bulun.

Ayrılık
İkili delilik: Artık Sezen Aksu’nun ‘İkili Delilik’ şarkısını söyleyemeyeceksiniz; “Lütfen görmeyeyim seni bir yerlerde karşıma çıkma…”
Kaçış: Sıra ondan köşe bucak kaçmaya geldi. Onun indiği saatlerde yemekhaneden uzak durup, kendinizi ofise hapsedecek, çay-kahveden uzak durmaya başlayacaksınız.
Gerginlik: Bu ayrılık iş yerinizdeki motivasyonunuzu düşürecek ve sizi gerginleştirecek. Masanızda bol bol bitki çayı bulundurmanızı ve iş dışındaki zamanlarınızı kendinizi motive etmek için iyi değerlendirmenizi tavsiye ederiz.

Kullanıyor olabilirsiniz!
İş yeri flörtlerinin bir kısmının kariyer savaşında avantaj sağlamaya yönelik olduğunu unutmayın. Özellikle kadın çalışanlar, avantaj sağlamaya yönelik flörtlere inanıyor ve bunu uyguluyor. Erkek çalışanların dikkati ise kendilerinden daha kıdemsiz olan iş kadınlarına yönelik oluyor. Tabii tam tersi durumlar da yaşanabiliyor. Bu tarz flörtlerde sağlanmaya çalışılan en önemli avantaj ise işi başkasına yıkmak. İngiltere’de yapılan bir araştırmada kadın çalışanların yüzde 25’i, iş yerindeki flörtlerinin gücü sayesinde kendi işlerini başkasına yıkmayı başardıklarını itiraf etmiş.
Bu tarz flörtlerde bulunanlar sırtlarının yere gelmeyeceği düşüncesiyle iş yerinde özgürce davranıyor ve pek çok avantajı elinde bulunduruyor; işe geç gelip erken çıkmak, verilen görevleri zamanında tamamlamamak, hatalarının üzerinin örtülmesi ve gerekçesiz idari izinler bunlar arasında öne çıkanlar. Ancak unutmayın ki asıl hedef; kariyer basamaklarını hızlıca tırmanıp, iyi bir pozisyon elde etmek. Bunun için duygularınızla oynanıyor olabilir. O yüzden iş yerinde birinden hoşlanıyorsanız duygularınızdan ve karşı tarafın hislerinin gerçek olup olmadığından emin olun.

Etik değerlerden şaşmayın
Her iş yeri tarafından etik olarak olumsuz görülen üç ilişki şekli var. İş yerinde bu ilişkilere girmeniz kariyerinizi ve sosyal statünüzü etkileyebilir. Arada mevki farkının olması, arada çıkar ilişkisinin olması ve çiftlerden bir ya da ikisinin evli olması durumunda ilişkiler yöneticiler ve çalışma arkadaşları tarafından hoş karşılanmıyor. Çünkü çiftlerden birinin diğerinin üstü olması, bir tarafın işle ilgili çıkarlarının, karşı tarafın seksüel ya da duygusal istekleriyle tatmin edilmesi durumu ve evlilik dışı ilişkiler iş yerine zarar veriyor. Özellikle çalışanlar ile üstler arasındaki güven duygusu zedeleniyor. Çalışanların iş yerine olan bağlılığı azalıyor. Ayrıca unutmayın ki bu tarz ilişkiler sadece iş yerlerinde değil, dünyanın hiçbir yerinde ve noktasında kabul görmüyor. Eğer bu koşulların dışında bir ilişki yaşıyorsanız işverenler uygun koşullar olduğu müddetçe iş yerinde aşka hoşgörüyle bakıyor.

Çünkü yapılan araştırmalar, eğer kurallara aykırı bir durum yoksa bunun iş yerine zarar vermediğini, aksine çalışanın motivasyonunu ve verimliliğini arttırdığını gösteriyor. Hatta şirketler artık iyi çalışanlarını kaybetmemek için iş yerinde evli çiftlerin çalışmaması konusunu bile esnetmeye başladı. Eskiden evlilik durumunda eşlerden birinin şirketten ayrılması istenirken artık iş yerinde tanışıp evlenenlerin sayısı arttığı için yöneticiler iyi elemanlarını kaybetmek yerine onları farklı departmanlarda görevlendirmeyi tercih ediyor.