Kaç kurbağa öpmemiz gerekiyor?
İsyan bayraklarını çektik ve soruyoruz: Doğru kişiyi bulmak için daha kaç kurbağa öpmeliyiz?


İrem Naz Güvel
Fotoğraf: GettyImages
Elele Şubat - Mart 2025 sayısından
İtiraf edelim, partnerlerden birinin çekici, diğerinin daha ortalama bir görünüme sahip olan çiftleri gördüğümüzde, kısa bir an da olsa “Nasıl bir araya gelmişler?” sorusu aklımızda bir ce-e yapıyor. Yanlış olduğunu bilsek de zaman zaman insanları önce dış görünüşleriyle yargılayabiliyoruz. Özellikle içinde bulunduğumuz dijital girdapta, güzellik normlarının sürekli değişmesi algılarımızla oynuyor. Çok eskiden beri güzellik, toplum ve medya tarafından dayatılan standartların etkisiyle ilişkilerde önemli bir faktör olarak kabul ediliyordu. “Güzel” ve “yakışıklı” olarak anılmak için fit bir vücut, açık ten, sarı saçlar, düzgün bir burun ve renkli gözler gibi özelliklerden birkaç tanesine sahip olmanız gerekiyordu.
Son yıllarda bu algı bir hayli kırıldı. Birçok kadın kendilerinden daha az çekici olan erkeklerle ilişki kurmayı tercih etmeye başladı. Bu kişilerden biri de Selena Gomez. Justin Bieber gibi yakışıklılığıyla genç kızları peşinden koşturan bir ex’e sahip şarkıcının, Benny Blanco ile nişanlanması internet alemini huzursuz etti. Gomez genç ve güzel bir kadın, Blanco ise görünüş olarak onun liginin altında kalıyor. Çünkü Blanco ne kaslı bir vücuda sahip ne de klasik yakışıklı tanımına uyuyor. Sırf bu yüzden linç yağmuruna tutulunca Gomez, “başına gelen en iyi şey” diye tanımladığı Blanco’nun o güne kadar birlikte olduğu herkesten daha iyi olduğunu söyleyerek ilişkisinin arkasında durdu.
Fotoğraf: GettyImages
Selena Gomez. Justin Bieber gibi yakışıklılığıyla genç kızları peşinden koşturan bir ex’e sahip şarkıcının, Benny Blanco ile nişanlanması internet alemini huzursuz etti.
Kadınlar ne ister?
Ne oldu da kadınlar, doğru erkeği bulmak için kurbağaları öpüyor? Çünkü yakışıklılık, bir erkeği çekici yapan tek unsur değil. Zeka, mizah anlayışı, özgüvenli oluşu, empati kurabilmesi, fiziksel çekicilikten çok daha etkili. Kurbağa Prens masalında da prenses, kurbağa ile karşılaştığında onun zekasına, esprilerine ve samimiyetine tutulur. Sonunda gerçek aşk öpücüğünü kurbağaya verir ve prensin üstündeki büyü kaldırarak yakışıklı prensine kavuşur. Kurbağaları öpüp bir prens bulma fikri, yalnızca masallara özgü bir hikaye değil, aynı zamanda kadınların partner seçimleri için bir metafor.
Uzman Psikolog & Çift ve Aile Terapisti Bünyamin İrak’a göre, bu tür seçimlerin arkasında evrimsel psikolojiye dayanan nedenler yatıyor. Kadınlar, partnerlerini tercih ederken yalnızca fiziksel çekiciliğe değil, genetik uygunluk, kaynak sağlama potansiyeli ve sosyal statü gibi faktörlere de dikkat ediyor: “Daha az fiziksel çekiciliğe sahip olan bir erkek, diğer alanlarda üstün özellikler sunabilir. Örneğin, sorumluluk sahibi bir baba figürü olma potansiyeli, bir kadın için son derece önemli bir faktör olabilir.
Ayrıca kadınlar, partner seçerken güvenilirlik, sevgi dolu bir kişilik ve destekleyici bir tutum gibi özelliklere büyük önem veriyor. Hayata dair benzer hedeflere ve değerlere sahip olmak, bir ilişkiyi ve partneri daha anlamlı ve çekici kılıyor.”
Kurbağaları öpüp bir prens bulma fikri, yalnızca masallara özgü bir hikaye değil, aynı zamanda kadınların partner seçimleri için bir metafor.
Minimum rekabet, maksimum güven
İlişkilerde kıskançlık ve rekabet, sağlıklı bir dinamiği tehdit edenler listesinde yer alıyor. Kadınlar, partnerlerinin başka kadınlar tarafından sürekli ilgi odağı olma ihtimalini, ilişkide bir stres kaynağı olarak görebilir. Bu nedenle, kurbağa prenslerle ilişki kurma tercihinin, bu algıyı minimize ettiği düşünülebilir. İrak, “Bir kadın daha az çekici bulduğu bir partnerle ilişki kurduğunda kıskançlık ya da ihanet korkusu teorik olarak azalabilir, çünkü algılanan tehdit düzeyi düşük olur. Kadın, partnerinin başkaları tarafından fark edilmeyeceğini, başkalarının ilgisini çekmeyeceğini düşünebilir. Ancak bu durum ilişkinin genel dinamiklerine, kadının kişilik özelliklerine ve partnerin davranışlarına bağlı. Fiziksel çekicilik, sadakat ve ilişki güvenliği üzerinde tek başına belirleyici değil. Dürüstlük, sevgi ve saygı gibi unsurlar daha güçlü bir etken. Kadınlar, partnerinin onu memnun etmek için daha fazla çaba harcayacağını düşünebilir. Bu algı, sadakatsizliğin azalacağına veya belki de hiç olmayacağına dair varsayım oluşturabilir, bu da kadının kendini daha değerli hissetmesini sağlayarak mutluluğunu arttırır. Araştırmalar, ilişkilerde mutluluğun fiziksel çekicilikten çok iletişim, bağlılık ve ortak değerler gibi faktörlere bağlı olduğunu gösteriyor” diyerek kadının kendisini bu ilişkide daha güvende hissedebileceğini aktarıyor.
Minnettar performans
Kurbağa prensler genellikle ilişkilerde daha fazla çaba göstermeye ve partnerlerini özel hissettirmeye eğilimlidir. Onlara karşı daha fazla ilgi ve bağlılık göstermeleri, yatak odasında da devam ediyor ve daha minnettar bir tutum sergiliyorlar. Prensler, cinsel birlikteliği yalnızca fiziksel bir deneyim olarak değil, partnerlerini memnun etmenin ve aralarındaki bağları derinleştirmenin bir yolu olarak görüyor. Bu da cinsel hayatlarında daha özenli, yaratıcı ve tatmin edici bir performans sergilemelerini sağlıyor. Onların ihtiyaçlarını önceliklendirdiklerinde, aralarındaki duygusal ve fiziksel uyum daha tatmin edici bir ilişki ve cinsel birliktelik yaratıyor.
Fotoğraf: GettyImages
Victoria’s Secret meleği Adriana Lima, basketbolcu eski eşi Marko Jarić tam “Bu kadın nasıl bu adamla?” dinamiğine sahipti.
Özgüveni yüksel bireyler
Kadın, erkeğin cazibesine kapıldığında ona daha yakışıklı ve çekici görünmeye başlar. Uzman Psikolog İrak’a göre daha çekici bir kadının ilgisi, erkeklerde genellikle kendini daha değerli ve çekici hissetme duygusunu tetikliyor. Evrimsel psikolojide, bir erkeğin kendisinden daha çekici bir partnerle ilişki kurması, sosyal çevresinde statüsünü artırabilir ve bu durum özgüven üzerinde olumlu bir etki yaratabilir. Erkekler böyle bir ilişkiyi bir başarı göstergesi olarak algılar ve bu da onlara gurur verir. Çevresi tarafından takdir görmek ve “böyle bir kadını nasıl etkilediği” konusunda yapılan olumlu yorumlar, erkeğin kendine olan güvenini artırır. Bu özgüven, zamanla erkeğin duruşuna, yürüyüşüne, konuşmasına ve genel davranışlarına yansırken kendisini daha değerli hissetmeye başlar. Benny Blanco, Selena Gomez ile ilişkisinde taraf değiştiğini artık çekici erkekler statüsünde olduğunu, “O kadar çirkinim ki, yüz hatlarım o kadar iğrenç ki, diğer tarafa fırladım. Şimdi daha çekici bir adam oldum” sözleriyle kabul ediyor.
Tabii birtakım zehirlenmeler de yaşanıyor. Victoria’s Secret meleği Adriana Lima, basketbolcu eski eşi Marko Jarić tam “Bu kadın nasıl bu adamla?” dinamiğine sahipti. Dış görünüş olarak baktığımızda Jarić, Lima ile denk güzellik standartlarına sahip olmasa da başarılı bir basketbol kariyeri var. Çift, birbirlerine aşık olduklarını dünyaya göstermek adına Sevgililer Günü’nde evlendi. Ve bir gün Jarić’in Lima’yı aldattığına dair haberler medyada yer almaya başladı. Tahmin edileceği gibi, “Bu adam mı Adriana’yı aldattı!” şeklinde şaşkınlık nidaları yükseldi. Aldatma skandalıyla sona eren bu evlilik, erkeğin özgüven artışının olumsuz bir yöne evrilebileceğinin sadece bir örneği.
Güzel ve çirkin
Kum saatini tersine çevirelim ve erkeklerin kurbağa prenseslerle olma ihtimallerini düşünelim. Araştırmalar, erkeklerin kadınlara kıyasla dış görünüşe daha fazla önem verdiğini ve diğer niteliklere daha sonra bakmasının ilişki tercihlerini doğrudan etkilediğini gösteriyor. Kadınlar, genellikle bir erkeğin duygusal yakınlığını, kişilik özellikleri ve güvenilirliği gibi unsurlara öncelik verirken, erkekler için fiziksel çekicilik genellikle ilişkiyi başlatan veya sürdüren önemli bir faktör olarak öne çıkıyor. Bu dinamik, özellikle kadınların kendilerinden daha az çekici olarak buldukları erkeklerle daha rahat ilişki kurabildiği durumlarda dikkat çekiyor. Ancak tersi durumda, yani bir erkeğin fiziksel olarak daha az çekici bir kadınla ilişki kurması söz konusu olduğunda işler değişiyor.
Erkekler, toplumun güzellik standartlarına uymayan kadınlara karşı genellikle daha az hoşgörülü olabiliyor. Onları “ilişki” radarına değil, friendzone’una ya da “ghost’lanacaklar” listesine ekleyebiliyor. “Yakışıklı erkeklerle sadece güzel kadınlar birlikte olabilir, ortalama bir gönüme sahip biri asla olamaz” düşüncesi çevreleri tarafından eleştirileceklerine inandırıyor. 90’lar gençlik rom-com’larında okulun popüler çocuğu, popüler kızdan ayrılır ve yolu bir şekilde nerd kızıyla kesişir. Baştan yaratma işlemiyle nerd kız, çirkin ördekten kuğuya dönüşür. Ve “yenilenmiş” haliyle merdivenlerden o klasik inişi yaparak popüler çocuğun kalbini kazanır. “Çirkin ördek” diye etiket yapıştırdıkları da gözlüklü, rahat kıyafetler giyen, makyaj yapmayan biri.
Toplum, erkeklerin fiziksel olarak daha az çekici bir kadınla ilişki kurmasını genellikle hoş karşılamazken, kadınların kendilerinden daha az çekici bir erkekle birlikte olmasını doğal karşılar. Bu, güzellik algısındaki çift yönlü standartların bir sonucu.
Kurbağa prensler, kadınların isteklerini önceliklendirip cinsel hayatlarında daha özenli, yaratıcı ve tatmin edici bir performans sergiliyorlar.
Inceller iş başında
Incelleri duyar gibiyiz: “Bu kadın, kesin onunla parası onun için birlikte!” Hayatlarında kadınlarla doğru düzgün iletişim kuramamış, kadın bedenini izledikleri pornolardan öte göremeyen, yalnızlıklarının faturasını kadınlara kesen bu kişiler, kurbağa prens mevzusunu çok seviyor. Bir yandan kadını statü ve para arzusuyla bu erkeklere baktıklarını düşündüğü için eleştiriyor, içten içe de kendileri için bir umut ışığı görüyor. Ama Inceller’in hayalleri gerçekleşmeyecek, öpüldüklerinde ne kurbağa prens olacaklar ne de toplumda takdir görecekler.
Fotoğraf: GettyImages
Bir kadın daha az çekici bulduğu bir partnerle ilişki kurduğunda kıskançlık ya da ihanet korkusu teorik olarak azalabilir, çünkü algılanan tehdit düzeyi düşük olur.
“Mükemmel çift” olmak
Uzman Psikolog & Çift ve Aile Terapisti Bünyamin İrak, güzellik algılarının ilişkilerde ve bunun bireyler üstündeki yansımalarını anlatıyor.
Toplumun güzellik algısı ilişkileri nasıl etkiliyor?
Toplumdaki güzellik algısı birçok faktörden etkilenerek değişkenlik göstermekte. Kültür, medya, coğrafya ve sosyal normlar toplumdaki güzellik algısını etkileyen faktörler olarak sayılabilir. Romantik ilişkiler açısından ele alındığında, güzellik algısının insanlar üzerinde doğrudan veya dolaylı olarak etkilediğini söyleyebiliriz. Romantik ilişkilerde, güzellik genellikle çekicilikle bir tutulur. İlk tanışmalarda fiziksel görünüm, insanlar üzerinde önemli bir etki bırakır ve dolayısıyla insanların kararları üzerinde önemli bir rol oynar. Bazı psikolojik çalışmalarda, insanların güzel ve çekici buldukları kişiler ile ilgili düşüncelerinin daha zeki, yetenekli ve güvenilir oldukları ile ilgili sonuçlar olduğu ortaya çıkmıştır. Her iki partnerin toplum ve çevreleri tarafından güzel ve çekici olarak kabul görmesi durumunda “mükemmel çift” olarak tanımlandıklarını görmekteyiz.
Partnerin fiziksel çekiciliği uzun ömürlü olması açısından ne kadar önemli?
Bu etkili bir faktör olsa da asıl önemli olan bireylerin değerleri, birbirlerinden beklentileri, sağlıklı iletişim becerileri geliştirmiş olmaları, problem çözme becerileri geliştirebilmeleridir. Duygusal yakınlık, güven ve birbirleri ile uyumlanabilen davranış örüntüleri oluşturabilen çiftlerin daha uzun ve sağlıklı ilişkiler kurması mümkün. Partnerler arasında güçlü bir bağ varsa, fiziksel çekicilik algısı zamanla gelişir. Sevgi, bağlılık ve olumlu deneyimler partnerlerin fiziksel çekiciliğini daha güçlü algılamaya yol açar.
Fiziksel çekicilik ile sadakatsizlik eğilimi arasındaki bu algının bilimsel bir dayanağı var mı?
Toplumda fiziksel olarak daha çekici insanların başkalarından daha fazla ilgi göreceği varsayılır. Bu da çekici insanların daha fazla fırsata sahip olacağı ve dolayısıyla sadakatsizlik ihtimalinin daha yüksek olduğu algısını doğurabilir. Daha az çekici bir erkeğin daha az ilgi gördüğü için sadakatsizlik eğiliminin daha düşük olacağına inanılır. Evrimsel psikolojiye göre fiziksel olarak daha çekici erkeklerin daha fazla “çiftleşme fırsatını” değerlendirme eğilimde olabileceği öne sürülür. Daha az çekici erkeklerin ise sahip oldukları ilişkiyi koruma konusunda daha dikkatli ve özverili davranabileceği düşünülür.
Kendilerinden daha çekici olan kadınların ilgisi karşısında erkeklerin yaşadığı olumsuzluklar neler?
Bu durum her zaman özgüven yaratmayabilir, bazen de kaygıya neden olur. Erkek, daha çekici bir kadının ilgisine layık olup olmadığını sorgular. Bu yeterlilik duygusunu zedeleyebilir ve ilişkiyi sürdürebilme konusunda baskı hissetmesine yol açabilir. Çekici bir kadınla birlikte olmak, erkeğin başka erkeklerle kıyaslama yapmasına veya partnerinin başka seçeneklere yönelme korkusuna neden olur. Erkeğin özgüveni ilişki başlangıcında zaten yüksekse daha çekici bir kadının ilgisi özgüvenini daha da pekiştirir. Ancak özgüveni düşük olan erkekler, bu durum karşısında yetersizlik duygusu yaşayabilir ve ilişkiyi sürdürebilme konusunda zorlanabilirler.
Erkekler, fiziksel olarak daha az çekici buldukları kadınlarla birlikte olmaya sıcak bakıyor mu?
Evrimsel psikolojiye göre, erkekler kısa vadeli ilişkilerde fiziksel çekiciliğe daha fazla önem verebilir. Ancak uzun vadede, sadakat, destek, uyum ve bakım gibi faktörler daha önemli hale gelir. Dolayısıyla fiziksel çekicilik tek başına belirleyici bir faktör olmaktan çıkar. Bir kadın fiziksel olarak daha az çekici görünse bile, duygusal derinlik, samimiyet ve uyum gibi yönlerden erkek için son derece çekici gelir. Erkekler, fiziksel çekicilikten bağımsız olarak kendilerini mutlu hissettikleri bir ilişkiye daha sıcak bakabilirler. Görünüş, erkekler için önemli bir kriter olsa da bir ilişkiye ne kadar sıcak baktığını belirleyen asıl faktör, ilişkinin kendilerine nasıl hissettirdiği ve uzun vade de tatmin edici olup olmadığıdır.