Tesadüfün şifresini çöz hayatın değişsin

Hani bazen hayatınızın bir senaryodan ibaret olduğunu düşünürsünüz ya. Gittiğiniz bir akşam yemeğinde tanıştığınız bir kadın, sizi evleneceğiniz erkeğe götürebilir. O yemekte tanıştığınız kadının kız arkadaşının, iki yıl önce gittiği Kapadokya tatilinde tanıştığı bir grup erkekle gittiği sinema antrağında karşılaşmanız sonucu senaryonuz ivme kazanabilir. Ve orada tanıştığınız erkek grubunun başka bir arkadaşıyla tanışıp; sonra da evlenebilirsiniz... Biraz karışık oldu ama, hayatın kendisi bu değil mi zaten?
Bu karmaşa ve karışıklık yüzünden ruhumuzu dinginleştirecek, uçsuz bucaksız evrende önemsiz bir canlı olmadığımızı ve bu dünyaya bir amaç için geldiğimizi bize hatırlatacak bir çıkış yoluna ihtiyaç duyuyoruz çoğu zaman. Ve ancak içimize döndüğümüzde mutlu oluruz. İçsel yolculuğumuzda rehber olması için kimimiz Kabala'ya, kimimiz yogaya kimimiz de Feng Shui'ye sarıyoruz. Yolumuzu new age felsefelerde, eski uygarlıkların kutsal kitaplarında bulmaya çalışıyoruz.
İşte bu felsefelerin peşinde koşanlar yeni bir akımı keşfetmeye çalışıyorlar bugünlerde. Amerika ve Avrupa'yı yeni yeni kasıp kavurmaya başlayan bir akım: Celestine Prophecy! Tam karşılığı ''Gökten Gelen Kutsal Kehanetler.''
Bu öğreti milattan önce hüküm sürmüş Maya ve İnka'ların tapınaklarında arkeolojik kazılar sonucunda bulunmuş. Celestine Prophecy, öngörülerden ve hayatı nasıl yaşamamız gerektiğine dair tavsiyelerden ibaret. Maya keşişleri gökten gelen mesajları dinleyerek yazmışlar bu öngörüleri. Kitap, dünyada herkesin, herkese, bir başkasına ve bu zincirin dolaylı sonucu olarak yine kendine bağlı olduğunu ve dünyadaki herkesin bir diğerinin hayatını etkilediğini anlatıyor. İsteklerimizin ve hayallerimizin gerçekleşmesinin yolunu çok ilginç sebeplere bağlıyor.