Yeni çağın ilişki trendi "Cookie Jarring"

‘Biz şimdi neyiz?’ sorunuz bir türlü mutlu ya da mutsuz sona bağlanmıyor; flörtünüz hayalet misali bir görünüp kayboluyor ve siz buna anlam veremiyorsunuz... Sevgili yedek oyuncu, kavanoza hoş geldin.

Yeni çağın ilişki trendi "Cookie Jarring"

Yazı: Simay Engür

‘Seninle iyi vakit geçiriyorum ancak yeni bir ilişkiye hazır değilim’ diye tirat atıp, üç gün sonra story’lerden yeni bir aşka yelken açtığına tanık olduğunuz o yalancı Shakespeare’i hatırladınız mı? Birlikte minik tatlı randevulara çıktığınız ve sessiz sedasız ortadan kaybolan o ne idiği belirsiz kişiyi hala unutamadıysanız; size bir iyi bir de kötü haberimiz var. İyi haber, yeni sevgilisiyle işler yolunda gitmediği an sizi tekrar arayacak; kötü haberse ‘yalnızlığım benim pasaklı kurabiyem’ diyen bir kurabiye canavarının yedek listesinde olabilirsiniz. Sizi çağın yeni ilişki trendiyle tanıştıralım: Cookie Jarring yani kurabiye kavanozu sendromu. Peki bu ne anlama geliyor? Kadın ya da erkeğin varolan ilişkisi sallantıya girdiğinde, iletişimini aniden kestiği ancak bir yandan da açık kapı bıraktığı kişi ya da kişilere geri dönme hali. Konuyu Uzman Klinik Psikolog Gözdem Özdem şöyle açıklıyor: “Partnerin var olan ilişkisinde bir şey yolunda gitmediğinde bir diğerini kavanozundan geri çıkarma ve aniden kestiği iletişimi yeniden sağlama hali. Danışanlarımın dili ile bu duruma bir ‘kurabiye kavanozu sendromu’ deniyor. Yani kişi süregelen ilişkisinde ne zaman bir sorun yaşasa o zaman rotasını başka bir yöne çeviriyor.” Tüm bunları göz önünde bulundurursak like’larını esirgemeden, takibi geri çekmeden, ‘bana göre değilsin, kesin kararımdır’ demeden ağır ağır iletişimi koparan eski flörtünüzün belki çantada kekliği değil ama kavanozunda kurabiye olabileceğinizi söylesek abartmış olur muyuz? Çağımızın bu yeni iki yüzlü trajedisini biraz hafifletmek gerekirse; artık doğru insanı bulmak için aynı anda birkaç kişiyle görüşmek tabu sayılmıyor. Ancak yeni sevgilisinden ilgi göremediği an kavanozundan yarım kalan kurabiyeleri çıkaranlara karşı biraz uyanık olmak şart. Kısacası ‘bana zaafı var, her seferinde yine bana geri geliyor’ diye böbürlenirken iflah olmaz bir kurabiye canavarının kurbanı olduğunuzu artık öğrenmiş oldunuz.

Yeni çağın ilişki trendi "Cookie Jarring" - Resim : 1

Yedeklemişse ara sıra senindir
Yedeklemediyse zaten hiç geri dönmeyecektir. Peki erkekler ya da kadınlar neden yalnız kalmaktan bu kadar korkuyor ve kavanozunda kurabiye yedekleme ihtiyacı duyuyor? Kaliforniya’da çiftler üzerine yapılan bir araştırmaya göre bu davranışın derinlerinde aldatılma deneyimi ve hatta ebeveynlerin sağlıksız ilişkilerinden kaynaklanan çocukluk travmaları yatıyor olabilir. Ancak su yüzüne çıktığınızda en basit haliyle ilişkisinin nereye gittiğinden emin olmayan, reddedilme veya terkedilme korkusu yaşayan partnerler kendilerini yetersiz hissetmemek için B, C, D gibi uzayıp giden yedekler listesine sırtını dayıyor. Yani bir nevi kolayca duygusal tatmin sağlayabilecekleri, güvenli bir alana çekiliyorlar. Sizin anlayacağınız her daim flörte açık kapı bırakarak birçok kişiyi kavanozda yedeklemek, baskın bir karakterin aksine tam anlamıyla özgüvensizlik belirtisi sayılıyor. Onlar için seçenek ne kadar fazlaysa, yalnız kalma ihtimali o kadar az ve bu onlara güvende hissettiriyor. Nedensiz bir şekilde hayatınızdan çıkan kurabiye canavarı an itibarıyla tornistan ettiğinde derin bir nefes alın ve kulağına fısıldayın: Biraz süt alır mısın? Yanında iyi gider!

Kavanozda olabilir miyim?
Kurabiye kavanozlarının şeffaf olmadığını söylemek mümkün. Bu nedenle adınızın yedek listesinde olup olmadığını anlamak da biraz zorlaşıyor. Eğer şeffaf olsalardı hiç kimse ‘biz şimdi neyiz, neden aramayı kestin, neden aniden sevgili yaptın?’ gibi cevapsız sorularla akıl tutulması yaşıyor olmazdı. Şunun altını çizmekte yarar var: Kişiler gerçekten ciddi bir ilişki istemiyor, bağlanmaktan kaçınıyor ve bu nedenle de birden fazla kişiyle görüşüp günlük ilişkiler yaşıyor olabilir. Buradaki önemli detay bu kişiler en başından beri olabildiğince açık bir tavır sergiler ve ilişkiden beklentilerini söylemekten çekinmezler. Kurabiye koleksiyonerleriyse ilgisini belli eder ancak ‘uzun soluklu’ ya da ‘tek gecelik’ olsa bile ilişkinin ismini koymak istemezler; onlar tam olarak belirsizlikten beslenir. Aslına bakarsanız kurabiye canavarları gelecek vadeden ilişkilerin hayalini kurar, kendilerini güvende ve vazgeçilmez hissettiren kadın ya da erkeği bulduklarında ilişkiye başlarlar. Ne var ki en ufak bir ego zedelenmesinde, kavanozlarına sarılabilirler. Bir düşünün… ‘Ondan istediği ilgiyi alamayınca, bana mı yöneliyor?’ ya da ‘Bana zaafı var yine geri geldi’ diye düşündüren, bir belirip bir kaybolan o kişinin sır gibi sakladığı kavanozunun içinde olma ihtimaliniz olabilir mi? Buradaki asıl nüans sizin ne hissettiğiniz. Beklentiniz uzun vadeli bir ilişkiyse, kurban rolünden çıkıp kavanozu kırma vakti gelmiş demektir. Peki ne yapmalı? İlk olarak şüphelerinizi direkt olarak anlatın. İyimser tabloda size karşı açık olacaktır; diğer hikaye ise sonuna kadar inkara ya da bunun ne kadar önemsiz bir konu olduğuna bağlanabilir. Hayalet partneriniz, inatla duygularınızı önemsemiyor ve kurabiye kavanozu eğilimini normalleştirmeye çalışıyorsa; sadece özel bir ilişkiyle ilgilendiğinizi belirtin. Sonunda tüm iletişimini kesebilir ancak bunun belirsizlikten daha iyi olduğu su götürmez bir gerçek.

Yeni çağın ilişki trendi "Cookie Jarring" - Resim : 2

Yedek kulübesinde; yani kurabiye kavanozunda olup olmadığınızı anlamak epey zor.  Ancak imkansız değil!
• Belirli bir süre sizinle ilgileniyor, sonra aniden ortadan kayboluyorsa,
• Randevu talebi hep ondan geliyor ancak buluşmak isteyen siz olduğunuzda erteliyorsa,
• Henüz bir ilişkiye hazır olmadığını söylüyor ve sizin ilişkiden beklentilerinizi görmezden geliyorsa,
• ‘Beni neden aramıyorsun?’ sorusuna net bir yanıt vermek yerine bahaneler uyduruyorsa, hayalet partnerinizin kurabiye kavanozunda olma ihtimaliniz epey yüksek.

Karşınızda tek dişi kalmış bir kurabiye canavarı varsa; harekete geçmek şart. Yapmanız gerekenleri Uzman Klinik Psikolog Gözdem Özdem şöyle sıralıyor:
• Savaşmayın,
• Kendinizin ve onun duygularını anlamaya çalışın,
• Her seferinde karşı tarafın istekleri ve arzuları doğrultusunda cevap vermeyin,
• Kurban olma rolünden çıkın.

Unutmayın ki karşınızdaki birey açık iletişimi sevmiyor. Bu nedenle de kendi ihtiyaçlarınızı anlamanız çok önemli. Tekrarlanan manipülasyonlar ve kurabiye kavanozu sendromu kişinin benlik saygısını azaltır, kişiyi tüketir, kendisinden şüphe etmesine yol açar.