“Aşkı sattık, bebek aldık” -Bebek aşkı bitiriyor mu?-

Bebeğimiz doğduğundan beri milletin en merak ettiği konu bu. El kadar sabinin yemeğini, uykusunu, emmesini, banyosunu, gazını da cinnet geçirtircesini sorup duruyorlar ama laf hep dönüp dolaşıp bebekten sonraki aşk hayatımıza geliyor.

“Aşkı sattık, bebek aldık” -Bebek aşkı bitiriyor mu?-

Kimse benim durumumu merak etmiyor ama yine de söyleyeyim, bebek önce beni bitirdi. İliğimi kemiğimi sömürdü. Hamileyken verdiği tüm güzelliği, doğduktan sonra ziyadesiyle aldı kınalı kuzum.

O karnımdayken böyle pasparlak, aslan yelesi gibiydi saçlarım mesela. Şimdi ne zaman kafama elimi atsam, tutam tutam elimde kalıyor teller. Son üç tel saçım da dökülmesin diye kafamı yıkamıyorum iki haftadır.

Yazı: Şebnem Burcuoğlu

Geçen kocam sordu, “Ne pişirdin, tuhaf bir koku var” diye. “Hamsi buğulama yaptım” dedim. Ya ne diyeydim? Hamileyken ışıl ışıldı cildim, şimdiyse sarımsı, tuhaf bir renk. Yüzümde çıkacak yer bulamadığından işaret parmağımda sivilce çıkıyor, normal mi yani? Göbeğim desen kat kat, göğüslerim var gibi gözüküyor ama içleri boş.

“Aşkı sattık, bebek aldık” -Bebek aşkı bitiriyor mu?- - Resim : 1

“İlk banyoyu eşinizle beraber yaptırın”mış... Peh. Geçen biri kocasıyla beraber bebeğe banyo yaptırırken Insragram’da Reels paylaşmış. Bebiş köpükler içinde, bunlar da başında neşeyle şarkı söylüyorlar. Ben ise bebeği ilk defa yıkayacağım, evin içinde kocama sesleniyorum, cevap yok. Gittim salona, baktım bizimki iki seksen koltukta, kulağına da tıkaç takmış. Tıkaçları söke söke kulağından çıkartıp pencereden attım ve dedim “Banyoya git, soyun ve beni bekle.” Bunun gözler açıldı birden. Kim bilir ne fantezi geldi aklına. Yok be... O fantezik şeyleri yapmayı o gün de dün de bugün de canım istemiyor, bir altı ay sonra bence yine istemeyecek. Yani bazen istemek ister gibi oluyor ama o his hızla geçip gidiyor. Halim olsa istediğim tek şey üstümdeki kusmuklu tişörtü çıkarmak ama ona bile kolumu kaldıramıyorum.

Neyse soyunduk, banyoya girdik. Sabunu ver, şampuanı al derken yıkamaya başladık bebeği. Instagram bebelerinin tersine, bizimki suyu sevmiyor. Neden sevmediğini sorsak, sevgisiz ve suyu sevmeyen bir çift olmamıza bağlarlar. Neyse o normal normal ağlayan bebek suya girince katıla katıla ağlamaya başladı. Videodaki gibi şarkılar söyledik, türküler çığırdık, küvetin başında halaya durduk yok, ağlamaktan bayılacak çocuk. Üstüne bir su tutup lavaş gibi havluya sardık, attık yatağına.

Yatağın içinde sanki laboratuvar ortamında yarattığımız ne idüğü belirsiz bir canlı var ve tüm insanlığın sonunu getirecek, o derece korkuyoruz bebekten. Kocam bir köşede tırnağını yiyor, ben son kalan üç tel saçımı sırasıyla koparıyorum. Alın bize unutulmaz bir ilk banyo anısı.

Bebeğe ikinci banyo deneyimimde oyuncaklar aldım, ağzımdan su püskürttüm, şaklabanlıklar yaptım, ı ıh anacım yine ağlıyor yine ağlıyor. Artık mücadeleyi bıraktım, yıkamıyorum. Kokarsa koksun, nasılsa anası da kokuyor. Bir yerde okumuştum, altı ay yıkamayınca kendi kendini temizlemeye başlıyormuş saçlar. Benim bebem akıllıdır, en kötü kedi gibi yalanır, ben ona güveniyorum.

Kocalarımızın bebeğe banyo yaptırması, bez değiştirmesi falan önemli değil. Sonrası önemli. Çünkü bunları bir kez yapıp ortadan kayboluyorlar, biz de kabak gibi elimizde kakalı bezle tek başımıza kalıyoruz. Çocuk doğduğunda kocam, “Benim sabah erken kalkıp işe gitmem lazım” dedi. Deyiş o deyiş. Tam altı aydır üst katta yaşıyor. Bebek doğurmayı planlayanlara verebileceğim en önemli tavsiye şu: Sakın dubleks eve taşınmayın.

 

“Banyoya git, soyun ve beni bekle.” Bunun gözler açıldı birden. Kim bilir ne fantezi geldi aklına. Yok be... O fantazik şeyleri yapmayı o gün de dün de bugün de canım istemiyor...

Aşk hayatımızla ilgili birkaç ilginç anekdot daha paylaşmak isterim. Kocam geçen gün ‘Pontuf’ diye seslendi bana. Ne demek bilmiyorum, Google’a sordum, ‘Pantoufle mu demek istediniz?’ dedi. Fransızca pofuduk terlik demekmiş. Hadi ben zaten hepten kayıbım da bir zamanlar aşktan gözü dönen, sevgilimsiz, aşkımsız konuşmayan adam şu anda beni terlik gibi görüyor, bu konuda ne yapayım? Altı ay önce, soyun da banyoya gel dediğimde, hala bir umut besliyordu fakat aramızdaki kopukluk altı ay içinde iyice oturdu, kıvama geldi. Tüm insani iğrençliklerimizi gördük, öğrendik.

Bir şey diyeyim mi, kocanızı doğuma sokmayın. Erkeklerde tam o noktada ip kopuyor. Eskiden seni seks tanrıçası olarak gören adamın gözünde kutsal ineğe dönüşüyorsun. Bırakın gizemi, aşk bitti aşk! O aşk kocamla bizi sattı, gitti... Aşkı sattık, yerine bebek aldık. Nasıl toparlayacağız bilmiyorum. Toparlayan varsa özelden yazsın.