Pornoya yeni bakış
Ataerkilliğin sularında yüzen porno sektöründe, kartlar artık kadınların elinde. Nasıl mı? Son yıllarda porno, çiftlerin heyecan ve tatmin ateşini fitilleyen modern bir ritüel olarak karşımıza çıkıyor. Önyargılardan sıyrılıp, yatak odanıza taze bir bakış açısı ekleyin; çünkü pornografik filmler kadınlar cephesinde de dokunulmazlığını ilan etti!
Yazı: Simay Engür
Partnerinizle birlikte oyun bahçenize türlü yaramazlıklar eklemekten hoşlanıyorsanız, size geleneksele başkaldıran bir tavsiyemiz var: Pornografik filmler izlemek. Sanatın kurmaca atmosferinin hayal gücümüzü her daim canlı tuttuğunu söylemek mümkün. Öyle olmasaydı Grinin Elli Tonu, fantezilerimizin G noktası haline gelmez; Cemal Süreya’nın “Yoksuluz gecelerimiz çok kısa. Dört nala sevişmek lazım” dizeleriyle bu denli kendimizden geçmezdik. Peki söz konusu erotik filmler olduğunda neden çekimser kaldığınızı hiç düşündünüz mü? Porno üzerindeki eski algı, onların son derece ahlak dışı ve yalnızca erkeklere göre olduğu yönündeydi. Yeni bakış ise kadınların porno izleme özgürlüklerini sonuna kadar destekliyor. Nasıl mı? Sevişme eyleminin öznesinden çok nesnesiymiş gibi kadını aşağılayan, metalaştıran erotik filmlerin yerini her iki cinsin de arzularına yer veren feminist pornolar almaya başladı. Hatta yönetmen koltuğunda kadınlar bile yer almaya başladı! Son derece şiirsel bir bakış açısıyla pornografik filmler çeken Erika Lust, kadının ve erkeğin arzularına eşit bir şekilde yer veriyor. Üstelik bunu içerik bulmakta zorlanan ancak porno izlemek isteyen kadınlar ve partnerleri için yapıyor. Günümüzde eski bakışı ters köşeye yatıran birçok pornoya ulaşmak mümkün; yani artık sevişme eylemi, tek bir cinsin arzularına atfedilmiyor. Kadınları yalnızca bir seks objesi, maruz bırakılan, köle olarak göstermeyen bu yeni pornografi tavrı, sizce de bir şansı hak etmiyor mu?
Karar sizin
Partnerinizle birlikte farklı arayışlar içerisindeyseniz, porno izlemek sizin için yepyeni bir pozisyon olabilir. Şunu bilmekte de yarar var; kadını alaşağı eden içerikler bir yana dursun, porno izlemek kesinle sağlıksız ya da ahlaka ters düşen bir durum değil. Hayal gücünüze yeni soluklar kazandırmak ve haz noktalarınızı partnerinizle birlikte keşfetmek son derece sağlıklı bir deneyim olabilir. Yani cinsel arzularınızın sınırlarını genişletmek ve onları nasıl tatmin edeceğinizi bir nevi deneyimlemek için pornografik filmlerden referans almakta özgürsünüz.
Seksolog Rayka Kumru, pornonun cinsel yaşama heyecan katabileceği fikrini destekliyor ve şöyle diyor; “İletişime açık olunduğu ve partnerlerin ne isteyip istemediğine saygı duyulduğu sürece, porno tabii ki bir çiftin hayatına heyecan katabilir. Heyecandan daha önemlisiyse, beraber nelerden hoşlandıklarını veya neleri yapıp yapmak istemediklerini tartışmak için diyalog başlatıcı bir görev bile görebilir.”
Porno izleme özgürlüğünüzün ilk adımı ise kesinlikle doğru içerikleri seçmekten geçiyor. Bu noktada, pornoya yeni bakışın meyvelerini, erotik fikirlere dönüştürmek için partnerinizle birlikte izleyeceğiniz filmi önceden araştırmak akıllıca olabilir.
Peki ya sevgiliniz yoksa? Kadınların porno izleme özgürlükleri bu noktada zirveye ulaşıyor diyebiliriz. Elbette ki yalnızca kendinize ait zamanlar yaratıp, fantezi dünyanızın yegane patronu kendiniz olabilirsiniz. Karar sizin! Dokunuşların hazza dönüştüğü anların perdesini sonuna kadar aralayan pornolar, yüksek tatmin arayışlarınıza nokta atışı yapabilir.
Ters açı
Kadınların pornoyla olan flörtünü gizlemesinin temelinde, bu filmlerin insanlarda yarattığı olumsuz algı yatıyor. Seksolog Rayka Kumru “Porno izlemek kadına yakışmaz; çünkü porno ataerkil toplumun yansımasıdır” algısının feminist bir bakış açısı gibi göründüğünü ama aslında kadınların kendi adlarına düşünebilme yetilerine ve cinsel duruşlarına olumsuz bir yargıda bulunduğunu söylüyor ve ekliyor: “Pornonun çoğunlukla erkekler tarafından çekildiği ve senaryolaştırıldığı doğru. Daha çok feminist pornoya ihtiyacımız olduğu da doğru. En yaygın ve ulaşılabilir porno filmlerinde, zaman zaman kadına yönelik şiddet içeren görüntülerin olduğu da doğru. Her porno aynı değil. Binlerce farklı kategoride porno film ve içeriği var. Bir kadın cinselliğini, cinsel ifadesini ve fantazilerini bu bağlamda destekliyor, porno izliyor ve bunu kendi isteği ile yapıyorsa; o zaman buna ‘feminist değil’ demek aslında feminizmin tanımına ters düşer.”
Feminist tavır
Erkek egemen sistemin arka bahçesinde büyüyen porno endüstrisinin geldiği son nokta ortada. Kadını küçümsemekten, kadına şiddete kadar uzanan devasa bir çöp yığınıyla nasıl savaşabiliriz? Kadın ve porno kelimesini yan yana getirmemek, pornoyu ahlakın terk edilişi olarak kodlamak ya da pornografik filmleri protesto etmek sizce ne kadar doğru? Araştırmalara göre porno izleyen her üç genç kadından biri, içerik bulmakta zorlanıyor. Bir kadın olarak cinselliğin güzel yanlarını yansıtan, kadınların arzu tohumlarına da yer verilmiş, cinselliği estetize eden pornolar talep etmek, varolan düzene başkaldırının ilk adımı olabilir. Bir düşünün asıl çözüm, kadınları pornodan uzaklaştırmaktansa; sistemin tam içine girmek olabilir. Hazları doyuma ulaştırmak, fantezilerini keşfetmek ve belki de cinselliği öğrenmek adına porno izlemek yalnızca erkeklere özgü bir eylem olabilir mi? Öyleyse, kadınların arzularını hiçe saymayan içerikler talep etmek ve hatta tıpkı Erotik Film Yönetmeni Erika Lust gibi bu filmleri yeniden yaratmaya cesaret etmek gerekebilir. Yıllardır bir klişe halini almış “Kadınlar porno izler mi?” sorusuna, oyun kurucu olarak cevap vermenin vakti gelmedi mi? Kadınlar pornografik filmler yaratır, talep eder ve hala duymakta ısrar ediyorsanız: Evet, kadınlar da porno izler.