Seks mitleri

Kaçıncı yüzyılda yaşıyoruz demeyin ve cinsellik hakkında yanlış bilinenler konusunda kendinizi sınayın. Gerçeklerle yüzleşmekten korkmayın.

Seks mitleri

Yazı: Nilgün Yıldız

Erkekler seksi daha çok sever!
Bu cümlenin ‘doğru’ olduğunu düşünüyorsanız kaybettiniz. Çünkü erkeklerin seksi kadınlardan daha fazla sevdiği yanlış bir inanış. “Peki erkekler neden hep daha istekli görünüyor?” derseniz; çünkü bütün gün iş, ev hayatı derken kadınlar daha fazla yoruluyor ve evde boş kaldığında tek yapmak istediği uyumak ya da dinlemek oluyor. Aynı zamanda kadınların cinsel istekleri hormonlarıyla alakalı. Ayın malum günlerinden önce ve sonra daha istekli olmak normal. Tabii bir de her zaman ilk adımı erkeğin atmasını beklemek de erkeklerin daha istekli görünmelerine neden oluyor. Fakat bu durum sizi aldatmasın çünkü istek konusunda onların sizden çok farkı yok.

Oral seks daha güvenli
Cinsel ilişkiye girmekten daha güvenli olduğu düşünülen oral seksin de aslında hastalıklara neden olabileceğini biliyor musunuz? Çünkü ağız yoluyla virüsler vücuda yerleşebiliyor. Örneğin İnsan Papilloma Virüsü yani HPV virüsü ağız yoluyla da bulaşabiliyor. Yapılan araştırmalar bazı boğaz ve bademcik kanserlerine muhtemelen belirli bir tipteki HPV’nin sebep olduğunu gösteriyor. HPV her zaman kansere sebep olmuyor. Oral seks sırasında HPV’ye maruz kalınmazsa kanser riski de olmuyor. Oral seksle ayrıca herpes, frengi, gonore ve viral hepatit dahil birçok cinsel yoldan bulaşan enfeksiyon kapılabileceği belirtiliyor.

Fantezi kurmak sapkınlıktır
Cinsel fantezilerin zararlı hatta sapkınlık olduğunu düşünmek çok yaygın bir mit olsa da uzmanlar bunun yanlış bir düşünce olduğunu belirtiyor. Çünkü fanteziler cinsel hayatın renklenmesinde büyük önem taşıyor. Hayal kurmanın ise cinsellik üzerinde önemli bir etkisi bulunuyor. Hatta fantezilerin sağlıklı bir cinsel yaşamın göstergesi olduğunu söyleyen Cinsel Tıp Enstitüsü Başkanı, Cinsel Terapist Dr. A. Cem Keçe; “Cinsel fanteziler; kişilerin üzerindeki birtakım baskıları azaltabilir, günlük hayatlarını normal olarak sürdürmelerine ve cinsel yaşamdaki heyecanı yoğunlaştırarak daha kolay doyuma ulaşmalarına yardımcı olabilir. Kişinin kendisini tehlikeye atmadan veya reddedilme kaygısı taşımadan farklı insanlar ve durumlar keşfetmesini mümkün kılabilir, cinsel isteği, cinsel duyarlılığı ve cinsel yaşantıdan alınan hazzı arttırır. Aynı zamanda kişinin cinsel birleşme sırasında havaya girmesine ve kendi kendini erotize etmesine yardımcı olur, duyguları canlı tutar, cinsel yaşantıyı monotonluktan, sıradanlıktan uzaklaştırıp, renklendirir, zenginleştirir. Cinsel terapilerde hastalara ev ödevi olarak verilerek cinsel işlev bozukluklarının tedavisinde kullanılır. Ayrıca cinsel fanteziler; herhangi bir cinsel sapıklığın baş göstermesini önler ve ilişkilerde yıllar geçip ilişki olgunlaştığında boşanma ve aldatma ihtimallerini azaltır. Bu açılardan bakıldığında cinsel fanteziler; gerçeklerin tatmin etmediği noktada beynimizin pansuman için ürettiği sanrılardır” diyor. Kısacası cinsel fanteziler sanılanın aksine cinsel yaşama renk katıyor. Tabii fantezi konusunda her iki tarafın da istekli olması önem taşıyor. Çünkü tek bir taraf isterken diğer partner fantezilere sıcak bakmıyorsa ilişkinin sağlığı açısından istemeyen tarafın zorlanmaması gerekiyor.  
Bilinen bir başka yanlış da cinsel fantezi kuranların bunu gerçek yaşamlarında da uygulamayı istediklerinin düşünülmesi. Oysa fanteziler sadece bir hayalden ibarettir ve gerçek yaşama taşınması gerekli değildir. Sadece o anı daha heyecanlı hale getirmeye yarayan erotik hayaller olarak düşünülmelidir.


Hamileyken cinsel ilişkiye girilmez
Hamileyken cinsel ilişkiye girmenin bebeği riske atacağı düşünüldüğü için çiftler hamilelik dönemi boyunca cinsel ilişkiye girmekten çekiniyor. Oysa hamileliğin ilk döneminde eğer düşük tehdidi yoksa cinsel ilişkinin düşüğe yol açması söz konusu değil. Çünkü embriyonun oturduğu rahim boşluğu ile ilişkiye girilen vajina aynı organ değil. Vajina kubbesi ile rahim boşluğu arasında anatomik ve kimyasal bariyerler var. Bu nedenle cinsel ilişki sırasında bebeğe zarar vermek söz konusu değil.

Regl döneminde hamile kalınmaz  
Regl cinsel ilişkiye girmenin hamilelikten koruyacağı düşüncesi çok sık rastlanan yanlış bir bilgi; sanılanın aksine bu dönemde hamile kalmak mümkün. Çünkü hamile kalmak yumurtlama dönemine bağlı ve her kadının yumurtlama dönemi farklı. Çoğu kadın iki regl dönemi arasında yumurtlar ve bu dönemde kadınların hamile kalması daha kolaydır. Fakat yapılan araştırmalara göre bazen zamansız yumurtlamalar da gerçekleşebiliyor ve yumurtlamalar nedeniyle kanama meydana gelebiliyor. Bu kanamalar ise regl kanamasıyla karıştırılırsa hamile kalma riski ortaya çıkabiliyor. Zamansız yumurtlamalar bazen regl dönemi sona ermeden veya hemen regl dönemini takip eden birkaç gün içinde de gerçekleşebilir. Bu durumda da yine hamile kalma riski artar. Bu nedenle siz siz olun eğer hamile kalmak istemiyorsanız regl döneminde korunmadan ilişkiye girmekten kaçının.

Tecrübeli erkekler daha geç boşalır
Erken boşalmanın genç erkeklerde görüldüğü düşüncesi de yanlış. Çünkü erkeklerin neredeyse yüzde 30’u hayatlarının bir döneminde erken boşalma sorunu yaşıyor. Ayrıca 30 yaşın üzerindeki erkeklerde görülen erken boşalma ereksiyon sorunlarının da göstergesi olabilir. Bu da beraberinde damar tıkanıklıklarını ve kalp sorunlarını işaret eder.

Haftada en az üç kere
Cinsel yaşamın aktif olması ilişkiler üzerinde her zaman etkili olsa da sayılara çok fazla takılmamak gerekiyor. Yaygın olan yanlış bir düşünceye göre haftada en az üç defa seks yapmadan mutlu bir seks hayatım var diyemiyorsunuz. Oysa yapılan araştırmalar haftada iki ya da üç defa seks yapmayan fakat mutlu olan çiftlerin olduğunu da gösteriyor. Önemli olan rakamlar değil iki tarafın da cinsellikten zevk alması ve mutlu olması. Çünkü haftada üç defa sevgilinizle ya da eşinizle birlikte oluyor olabilirsiniz fakat her defasında kalitesiz bir birleşme yaşıyorsanız, bu birliktelik alışkanlıktan başka bir şey olmuyor. Eğer haftada bir defa kaliteli bir cinsel birliktelik yaşıyorsanız işte o zaman mutlusunuz demektir.

CETAD (Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği) tarafından yapılan araştırmaya göre Türk toplumundaki cinsel sorunların yüzde 62’si eğitimsizlik ve bilgisizlikten kaynaklanıyor. Cinsel sorunların ikinci nedenini yüzde 40 ile toplumun cinselliğe yaklaşımı, önyargılar ve tabular, gelenek ve görenekler oluşturuyor. Psikolojik nedenler ve stres ise üçüncü neden olarak görülüyor.

Psikiyatrist Uzm. Dr. Sevilay Zorlu en yaygın cinsel inanışları şu şekilde sıralıyor. Tabii bunların hiçbir gerçekliği yok:

Kadın ve erkek rolleri
• Erkekler duygularını belli etmemelidir.
• Cinsellikte başarıya ulaşmak son derece önemlidir.
• Cinsel ilişki isteğini erkek belirtmelidir.
• Erkekler cinsel ilişkiyi her zaman ister ve buna her zaman hazırdır.
• Tüm fiziksel yakınlaşmalar sevişmeyle sonuçlanmalıdır.
• Cinsel ilişki arzusunu belli eden kadın hafif birisidir.

Cinsel ilişki
• Sevişmek cinsel birleşme demektir.
• Sevişmek cinsel organda sertleşmeyi gerektirir.
• İyi bir sevişme cinsel heyecanın sürekli tırmanması ve orgazmla sonuçlanması demektir.
• Cinsel ilişkiyi erkek başlatmalı ve sürdürmelidir. Uyarılmış erkek boşalmazsa zararlı olur.
• Dikkat başka yere çekilirse erken boşalma önlenebilir.
• İlk boşalmadan sonraki boşalmalarda erken boşalma sorunu olmaz.
• Sevişme her zaman doğal ve kendiliğinden olmalıdır; sevişmek hakkında konuşmak, düşünmek veya hayal kurmak onu bozar.
• Sevişmeyi başlatan kadın ahlaksızdır.
• Her erkek her kadına nasıl zevk vereceğini bilmelidir.
• Sevişme ancak her iki tarafın birlikte orgazm olmasıyla güzeldir.
• Eşler birbirlerini sevdikleri takdirde sevişmekten nasıl zevk alabileceklerini de bilirler.
• Cinsel ilişki içinde olan eşler içgüdüsel olarak diğer eşin ne düşündüğünü ve istediğini bilirler.
• Cinsel ilişki sırasında mastürbasyon yanlıştır.
• Erkek cinsel organında sertleşmenin kaybı eşini çekici bulmadığı anlamına gelir.
• Erkek ya da kadın sevişmeye hayır diyemez.
• Sevişmede neyin normal olduğuna ilişkin belirli ve kesin kurallar vardır.
• Olgun kadın birleşmeyle orgazm olmalıdır.
• Güçlü erkekler üst üste birkaç kez sevişebilirler.
• Bir erkek ne kadar sık ve üst üste sevişebiliyorsa o kadar güçlüdür.
• Bir kez cinsel sorun yaşanırsa bu tekrarlayacak demektir.