Evlilikte mutluluk hayal mi?
Evlenip, mutlu olacağımızı düşünürken yıllar geçtikçe bu fikrimiz değişiyor. Özellikle de ilk 5 yıldan sonra...
"Evlilik doyumu ve mutluluk” arasındaki ilişkilerin araştırılması amacıyla 342’si kadın (yüzde 70.2) ve 145’i erkek (yüzde 29.8) olmak üzere 487 evli bireyin katılımıyla bir araştırma yapıldı. Verileri Oxford Mutluluk Ölçeği ve Evlilik Doyumu Ölçeği ile gerçekleştiren 18-70 yaş arasındaki kişilerin katıldığı araştırmada çiftlerin evlilikteki ihtiyaçlarının karşılanma derecesi ile evlilikten duydukları memnuniyeti ifade etmek için kullanılan “evlilik doyumu” ile ilgili çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı.
Üsküdar Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tayfun Doğan’ın yaptığı araştırmaya göre, mutlu kişiler evliliklerinde de daha mutlu. Evliliğin ilk 5 yılında çiftler daha mutluyken süre uzadıkça evlilikten alınan haz azalıyor.
Erkekler daha memnun
Araştırma, mutluluk düzeyi
yüksek olanların evlilik memnuniyet düzeylerinin de yüksek olduğunu ortaya
koydu. Buna göre, mutluluk düzeyi arttıkça evlilik doyumu da artıyor. Evli erkeklerin ‘evlilik
doyum’ düzeyi kadınlardan daha yüksek. Yani erkekler evlilikten daha yüksek
düzeyde memnuniyet duyuyor. Araştırma eğitim düzeyinin,
evlilik doyumunu etkilemediğini de ortaya koydu. Araştırma sonuçlarına göre,
ilkokul mezunu olmak ya da lisansüstü eğitim düzeyinde olmak evlilik doyumunda
belirleyici bir etken olarak bulunmadı.
İlk 5 yıl evlilik
doyumu daha yüksek
Evliliğin ilk beş yılında
bireylerin evlilik doyumunun daha yüksek olduğu tespit edildi. Beş yıldan sonra
evlilik süresi uzadıkça evlilikten alınan doyum düşüyor. Tanışarak-görüşerek
evlenenlerin evlilik doyumları, görücü usulü evlenenlere göre daha yüksek
bulundu.
Evlilik ve mutluluk ilişkisini ele alan pek çok araştırma bulunuyor. Bu araştırmalarda, evlilik durumu açısından evli bireylerin, hiç evlenmemiş ya da boşanmış olan bireylere göre daha mutlu olduklarına yönelik bulgular elde edilmiş. Bunun dışında evli bireylerin sağlık durumlarının ve yaşam sürelerinin bekâr ve boşanmış bireylere göre yine daha iyi olduğu sonucuna ulaşılmış. Evlilik yaşamının önemli amaçlarından birisinin evliliği sürdürebilmek olduğunu belirten Doç. Dr. Doğan, “Evliliği sürdürebilmekte pek çok faktör etkilidir. Bunlardan birisi de evliliğin niteliğidir. Evliliğin niteliğini belirlemek üzere evlilik doyumu, evlilik uyumu, evlilikte başarı, evlilik kalitesi ve evlilikte mutluluk gibi farklı kavramlar kullanılmaktadır. Evlilik doyumu, genel olarak bireyin, evliliğine ilişkin değerlendirmeleridir. Eğer birey, evliliğinden hoşnutsa, evliliği onun ihtiyaçlarını karşılayacak nitelikteyse ve evliliğine ilişkin düşünceleri olumluysa, evlilik doyumu yüksek olarak ifade edilebilir. Evlilik doyumunun yüksek olması bireyin mutluluğunu doğrudan etkileyen bir faktördür. Tabii ki tersi de mutluluğunu olumsuz yönde etkileyecektir” diyor.
Evlilik mutlu ediyor;
mutlu insanlar evliliğe daha eğilimli
Evlilik- mutluluk
ilişkisi iki bağlamda ele alınıyor. Buna göre,
evlilik mi bireyleri mutlu etmektedir, yoksa mutlu bireyler mi evlenmektedir
sorusu gündeme geliyor. İlk olarak evliliğin, bireye sağladığı psikolojik
ve fizyolojik pek çok avantajın bireyi mutlu ettiği bir gerçek. Yani
evliliğin bireye sağladığı sosyal destek, yalnızlıktan koruyucu niteliği ve
yaşamına kattığı anlam itibariyle onu mutlu etmesi anlaşılabilir bir durum.
Bunun dışında, düzenli cinsel yaşam ve beslenme de bireyin mutluluğunu olumlu
yönde etkilemekte. Konu ile ilgili ikinci bakış açısı ise mutlu bireylerin
evlenmeye daha eğilimli oldukları ve bu mutluluklarını evlilikte de devam
ettirdikleri şeklinde. Buna göre, yapılan boylamsal araştırmalar,
mutlu bireylerin, karşı cins tarafından daha çok tercih edildiklerini, daha
kolay iletişim kurduklarını ve evlenmelerinin daha muhtemel olduğunu ortaya koyuyor.
Bu durum, mutlu bireylerin evlendiklerinde de mutlu yaşamlarına devam
ettiklerini gösteriyor.
Eğitim düzeyi, evlilik yaşı, çocuk sayısı ve eşler arası yaş farkı ile evlilik doyumu arasında ise anlamlı ilişkiler bulunmuyor.