OYUNCULUĞA NASIL BAŞLADI?
Oyunculuğa nasıl başladınız ve oyunculuğa başlamanızda en çok neyin etkisi oldu? Şansın, hırsın, hayallerin...
Benimki kamera arkasında olma yolundayken, önüne transfer olmak oldu sanırım. Bu yolda ilerlerken azmin, çalışkanlığın, disiplinin ve profesyonelliğin önemli olduğu kadar, doğru yerde doğru zamanda olmanın da önemli bir faktör olduğunu düşünüyorum.
Bir Karadeniz kızı olarak oralara ait ne gibi özellikler taşıyorsunuz?
Sanırım bizim oraların dalgalarının her Karadeniz kadınını etkilediği gibi beni de etkilediğini söyleyebilirim. Bazen hırçın bazense sakin ve tabii ki ben de her Karadeniz kadını gibi sıcakkanlı ve anaçımdır.
Nasıl bir ailede, nasıl bir dünyada büyüdünüz?
Büyük, kalabalık, güçlü bağları olan, hep birbirini destekleyen bir ailede sevgi dolu bir ortamda büyüdüm. Sokaklarda koşup oynayan, dalından meyve yiyen, anneden gizli ağaç tepelerinden inmeyen, koşarken düşüp dizi kanayan, akşam ezanı okunduğunda annesinin eve çağırdığı türden bir çocukluktu benimki. Doya doya tam anlamıyla gerçek bir çocukluk yaşadım. En sevdiğim zamansa her çocuk gibi bayram sabahlarıydı.
Kendinize dair en sevmediğiniz yanınız nedir?
Tatlıya olan düşkünlüğüm diyebilirim.