Renkli ekranlarımızın karşısında, dokunmatik bir seyahatin yolcularıyız. İnternetin ilk günlerinden bu yana yolculuğumuzu sörf yapmak ile eşdeğer tutuyor ve tüm dalgaların arasında bazı figürlerden fazlasıyla etkileniyoruz. Farklı disiplinlerden yaşam tarzları ve moda anlayışlarıyla gerçek bir ilham veren olarak karşımıza çıkan etkileyici isimlerin dünyasına disiplinlerarası stil avcılığı misyonuyla konuk oluyoruz. Bu, yarattıkları imajın kodlarına ve iç dünyalarına kaçamak bir bakış atmaktansa yakından tanışmak üzere bir randevu. Gezgin Esra Başlar, podcast yayıncısı Bengi Apak, multidisipliner sanatçı Birce Kirkova, kendini araştırmacı Yasemin Yapanar, içerik üretici Melis Ketenci, içerik üretici Rümeysa Yağcı, müzisyen Melis Fis, televizyon sunucusu Deniz Satar ve içerik üretici Simay Dal ile moda anlayışlarından ilham kaynaklarına, yaşam tarzlarının stilleri üzerindeki etkisinden dijital dünyadaki başarı kavramına uzanan içten bir sohbetin henüz başındayız. Hepsi takipçileri tarafından ‘etkileyici’ bulunan 9 içerik üretici ile ‘Ben böyleyim!’ demeden önce, tanışalım mı?
Röportajı: Baran Alışkan, İrem Özbay
ESRA BAŞLAR
GEZGİN
@esrageziyor
“Ben Esra. Hem ev kuşuyum hem de sırt çantamı alıp haftalarca tek başıma seyahat edecek kadar özgür ruhumu seviyorum. Bu hayatta en sevdiğim şeylerin başında şaşırma hissi geliyor. Seyahat ederken dünyada ne kadar küçük bir yer kapladığıma her defasında şaşırıyor ve hayran kalıyorum. Ben böyleyim!”
Bir ‘etkileyici’ olarak stiliniz, kendinizi ifade etme biçiminizde nasıl bir rol oynuyor?
Moda konusunda kendimi minimalist ya da maksimalist olarak tanımlayamıyorum ama bilinçli olarak iki kapılı bir dolabım var. Kuralım ise onun içine sığmayacak eşyamın olmaması. Özellikle düz dokular ve uzun ömürlü kumaşlarla çoğu yerde rahat etmemi sağlayacak zamansız parçaları tercih ediyorum. Sürekli seyahat etmek, hayatımın her alanını daha basit yaşamaya teşvik ediyor.
Yaşam tarzınızdan ilgi alanlarınıza, stilinizden davranışlarınıza dek bir bütün halinde baktığınızda belirli bir topluluğu etkilemeyi nasıl başardığınızı düşünüyorsunuz?
Benim anahtar kelimelerim sade ve samimi olmak. Bir şey ilgi çeker diye değil de benim ilgimi çektiği için o şeyi yapıyor ya da o yere gidiyorum. Çünkü benim ilgimi çektiğinde beni doyuruyor ve bu doyurma hali arada ekran olsa dahi insanlara yansıyor ve onları etkileyebiliyor.
Kendi alanınızda ‘başarılı’ olmanın en yalın biçimde alametifarikası nedir?
Süreklilik, merak ve güncel kalmak. Dünyaya merakı olan insanlardanım. Bu merakımı araştırarak ve öğrendiklerimi hem kendim hem de insanlar için notlar alarak yapıyorum. Elbette paylaşmak, paylaşımı getiriyor ve güçlenen bağ, sosyal medya üzerinden bile olsa sizi daha fazlasına teşvik ve motive ediyor.
Yaz stilinizi yansıtan favori görünümünüzün içinde nasıl birisiniz? Sizi en iyi anlatan bu fotoğrafın hikayesini merak ediyoruz…
Çoğu mevsim için en favori parçam elbise. Yaz ayları için de kesinlikle keten parçalar. Elbiselerin sevdiğim yanı çabasız bir şıklık sağlaması ve tek parça olmaları. Her şeyi daha kolay ve uyumlu bir hale getiriyor. Sanırım uçuşan etekleri olan bir elbise giydiğim zaman enerjim daha da yükseliyor ve her neredeysem orayı olduğu gibi yaşayabiliyorum. Fotoğraf Roma’dan, tüm gün aynı elbiseyle gezdim ve tüm ikonik yerlerde kırmızı elbisem beni hep canlı tuttu gibi hissediyorum. Kıyafetlerin verdiği ruhu ve enerjiyi seviyorum. Ben de onları gezdirerek aslında bir bakıma şehirleri sindiriyorum üstlerine ve daha sonra giydikçe beni başka şekillerde mutlu etmeye devam ediyorlar.
Stil ikonunuzun sizi etkileyen yönlerini, sizde uyandırdığı duyguları ve size verdiği ilhamı anlatabilir misiniz?
En çok Instagram’da takip ettiğim, tanımadığım insanlardan ilham alıyorum. Düz renkli parçalarla sade, şık bir şekilde güzel kombinler yapılması beni etkiliyor. Zamansız, klas ve etkileyici duruyor. Basit olanın güzelliğini görmek, beni de daha çok buna yönlendiriyor.
TEK BAKIŞTA
Beni en iyi anlatan üç hashtag: #gezgin #meraklı #sade
Kurtarıcı parçam: Ceketler.
İmza aksesuarım: Küpe.
Çantamda mutlaka taşırım: Tiger Balm.
Playlist’imin demirbaşı: La Vie en Rose.
Kendimi bulduğum kurgu karakter: Snoopy’nin hayata bakış açısını seviyorum.
Benim kokum: Chloe Signature.
Bakım rutinimin olmazsa olmazı: Tonik.
Hayatım bir film olsaydı: Eat Pray Love tadında kıtadan kıtaya geçebilir.
BENGİ APAK
PODCAST YAYINCISI
@bengiabi
Fotoğraf: Mert Güner
“Ben Bengi. Kendi alanımda ve olduğum kadarım. Ben böyleyim!”
Bir ‘etkileyici’ olarak stiliniz, kendinizi ifade etme biçiminizde nasıl bir rol oynuyor?
Moda anlayışım kendi minvalimde çok net. Belli başlı, hem güven alanımda hem cool hissettiğim kombinlerim var. Hasbelkader benim içerisinde bulunmaktan keyif aldığım parçalar moda olacak olursa -ki bunu şalvar sevdam sayesinde kısa bir süre yaşadım- ‘bu kız modayı takip ediyor’ oluyor. Ah keşke! Fakat bir stilim var. Stil sahibi olmak ya süreklilik ya da takip gerektiriyor. Sürekliliği yakaladığımı düşünüyorum. Bu da tamamıyla rahatıma düşkünlüğümden geliyor.
Yaşam tarzınızdan ilgi alanlarınıza, stilinizden davranışlarınıza dek bir bütün halinde baktığınızda belirli bir topluluğu etkilemeyi nasıl başardığınızı düşünüyorsunuz?
En büyük dileği ‘görünmezlik pelerini’ sahibi olmak olan birine göre, etki eden kişi olmak bana uygun bir şey değil diye düşünürdüm. Kendimden çok eşim, dostum tarafından yüreklendirilen biriyim. Averaj bir insan olduğumu düşünüyorum. Kötü bir yerden değil. Bence birçok farklı ortam ve insan görmek anlamayı ve anlaşılır olmayı getirdi bana. Niyetimde etkileyici olmak yoktu. Fakat her etki ettiğimi fark ettiğimde bundan memnun oldum. Spor, yemek, kontrollü sığ muhabbet, podcast gibi şeylerin yanı sıra berbat video içerik paylaşım platformu gibi bir şeyim. Toparlayınca eğlenceli ya da ‘çoklu’ geliyor olabilirim insanlara. Her şeyin ötesinde, etki alanı kurmanın kendi inandığın, bildiğin yerden geçtiğini düşünüyorum. Bunu söylerken niyetim kişiyi sınırlar içerisine sokmak değil. Tam aksine ilgi duyduğu şey her ne ise ona odaklanıp kendi sınırlarının, olmazlarının dışına çıkarmak. Bir illüzyon gerekiyor. Ben sosyal medyada çokça kendim, biraz da değilim.
Kendi alanınızda ‘başarılı’ olmanın en yalın biçimde alametifarikası nedir?
Süreklilik. Hiç uzun uzadıya anlatmaya gerek yok. Ciddi disiplin eksiği olan bir insan olarak söylüyorum. Kendi başıma kaldığımda yazmak yerine saatlerce halıya, tavana bakar, içimden reklam jeneriği söylerim. Ben bunu ekip olarak çalıştığımda aşabiliyorum. Şu an için kendi dikkat dağınıklıklarımı ya da erteleyici tavrımı düzenleyecek tek şey benim için takım olmak. Sürekliliği böyle sağlıyorum.
Yaz stilinizi yansıtan favori görünümünüzün içinde nasıl birisiniz? Sizi en iyi anlatan bu fotoğrafın hikayesini merak ediyoruz…
Atletik diye addedebileceğim bir fiziğim var. Kıvrımlı, yuvarlak hatlı biri değilim. Birçok şey bence bana olmuyor ve yine birçok saçma şey de oluyor. Kalıbına güvendiğim bir eşofman ve beyaz tişörtle savaşa bile giderim. İçerisinde acayip iyi hissediyorum. Ne zaman üzerine düşünsem berbat giyinirim. Sürekli diz yapmış gri eşofmanla da gezemeyeceğim için huzuru şalvar ve crop kombininde buldum. Hem sonsuz bir rahatlık vadediyor hem de sporu boşuna yapmadığımı hatırlıyorum. Evimin yakınında, bunaldıkça doğaya kaçabildiğim bir alanda ve içerisinde ben olabildiğim kıyafetlerimle çekildiğim bu fotoğrafın beni karşıladığını düşünüyorum.
Stil ikonunuzun sizi etkileyen yönlerini, sizde uyandırdığı duyguları ve size verdiği ilhamı anlatabilir misiniz?
Moda dünyasıyla yüzeysel bir yakınlığım olduğu için bir stil ikonum yok. Ama şunu net olarak söyleyebilirim ki; ileride Hümeyra gibi giyinmek istiyorum. Stiliyle, tutumuyla her şeyiyle mükemmel birisi bence.
TEK BAKIŞTA
Beni en iyi anlatan üç hashtag: #olabilir #oyna #devam
Kurtarıcı parçam: Şalvar.
İmza aksesuarım: Hızma.
Çantamda mutlaka taşırım: Lipstick.
Playlist’imin demirbaşı: İbrahim Erkal-Sevme.
Kendimi bulduğum kurgu karakter: Recess Ashley Spinelli.
Benim kokum: Cennet. (Bu konuda tevazu yok)
Bakım rutinimin olmazsa olmazı: Serum.
Hayatım bir dizi olsaydı: The End of the F***ing World.
BİRCE KİRKOVA
MULTİDİSİPLİNER SANATÇI
@bircekirkova
“Ben Birce. Her zaman kolektif üretimin ve sevginin peşindeyim. Ben böyleyim!”
Bir ‘etkileyici’ olarak stiliniz, kendinizi ifade etme biçiminizde nasıl bir rol oynuyor?
Stilimi, spor ve rahat olarak tanımlayabilirim. Tarzım her zaman beni ifade etmiyor, duygu durumlarıma göre çok değişiyor. Bazen mutsuz bir günümde önemli bir işim varsa şık giyinip bakımlı olmaya çalışıyorum. Bir kalkan gibi kullanıyorum kıyafetlerimi. Kombinlerim her zaman doğruları söylemiyor diyebilirim.
Yaşam tarzınızdan ilgi alanlarınıza, stilinizden davranışlarınıza dek bir bütün halinde baktığınızda belirli bir topluluğu etkilemeyi nasıl başardığınızı düşünüyorsunuz?
Belirli bir topluluğu giyimimden çok yaptıklarımla etkilemeyi tercih ediyorum. Benim için kıyafet sadece bedenimizi kapamak -hatta kapamak zorunda olduğumuz- için bir araç gibi. Tabii ki bu herkese göre değişir, bu benim görüşüm. Görüntümün ya da giydiklerimin konuşulmasındansa sanatımın ve yaptığım işlerin konuşulup ilham vermesini tercih ederim.
Kendi alanınızda ‘başarılı’ olmanın en yalın biçimde alametifarikası nedir?
Saygı, kolektif olmak, paylaşmak, bol bol çalışmak, korkmadan üretmek ve kendine, çevreye ve doğaya sevgi.
Yaz stilinizi yansıtan favori görünümünüzün içinde nasıl birisiniz? Sizi en iyi anlatan bu fotoğrafın hikayesini merak ediyoruz…
Bu fotoğrafı çok tatlı bir günde çektim. Reflect Studio’nun yeni açılan mağazasında tişört boyama workshop’u verdim. Rahat ve renkli olmak istedim. Şortu aslında çok giymem, ben etek insanıyım ama yine de keyif aldım. Kendimi mutlu hissediyordum.
Stil ikonunuzun sizi etkileyen yönlerini, sizde uyandırdığı duyguları ve size verdiği ilhamı anlatabilir misiniz?
Tasarımcı Lindsay Vrckovnik, harika stili olan bir kadın. Ona gerçekten hayranım. Bana inanılmaz ilham veriyor. Onun dışında Türkiye’de her gördüğümde ağzımı açık bırakan bir kişi var. Sanatçı, dünya tatlısı arkadaşım Altın Tatlı. Mutlaka herkes incelemeli, bakmaktan daha çok keyif aldığım kimse yok ülkede.
TEK BAKIŞTA
Beni en iyi anlatan üç hashtag: #empati #sevgi #sabır
Kurtarıcı parçam: Basic crop top.
İmza aksesuarım: Bileğime taktığım tokalarım.
Çantamda mutlaka taşırım: USB bellek.
Playlist’imin demirbaşı: Agency666.
Kendimi bulduğum kurgu karakter: Clementine Kruczynski.
Benim kokum: Hugo Boss Deep Red.
Bakım rutinimin olmazsa olmazı: Sabah kalkıp yüzümü yıkamak.
Hayatım bir film olsaydı: Closer.