1996-2001 yılları arasında yayınlanan Çılgın Bediş dizisi herkesin beğenisini kazanmıştı. Dönemin unutulmaz dizilerinden olan Çılgın Bediş'te Yonca Evcimik'in canlandırdığı Bediş karakterinin yakın arkadaşlarından Banu olarak hafızalara kazınan Sonay Aydının son hali gündem oldu. Sonay Aydın dizi bittikten sonra İngiltere'ye yerleşti. Sadece fiziği değil, hayatı da bir anda değişen Sonay Aydın son halliyle dikkat çekmeyi başarıyor. 48 yaşındaki Sonay Aydın, kızı Talya ve eşiyle İngiltere'de yaşıyor. Aydın, yurt dışında yaşama kararını nasıl aldığını da şöyle anlatıyor: "Çılgın Bediş bir yaz tatili sonunda beklenmedik bir şekilde son buldu. Ardından 2001 ekonomik krizi başladı ve diziler durma noktasına geldi. En sonunda dil eğitimi için İngiltere'ye gitmeye karar verdim. İngilizcemi düzeltince de üniversitede bilgisayar ve bilişim teknolojileri bölümünde eğitimime devam ettim.Orada hayatımın ilk aşkı olan İngiltere'nin köklü ailelerinden birine mensup işadamı eşimle tanıştım. Her ne kadar ömrümü başka bir ülkede geçirmek istemesem de âşık olunca insan her şeye boyun eğiyor. İlk eşimi, 2012 yılında yaşadığı kalp krizi sonucu kaybettim. Uzun süren bir depresyondan destek alarak çıkmayı başardım. Doktorum ağlamak yerine güzel günleri hatırlayıp gülmem gerektiğini söyledi. Bir üniversitenin drama bölümünde dersler de vermeye başladım. Hayatımın akışı bir kez daha başarılı bir İngiliz işadamıyla evlenerek değişti. Şu anda çok mutlu bir evliliğim ve güzel bir yaşantım var. Eşim de Türkiye'yi çok seviyor. "Sonay Aydın, Banu olmadan hemen önce oyunculuğa nasıl başladığını şöyle anlatıyor:"Ortaokul yıllarında tiyatro yaparak oyunculuğa başladım. İTÜ'de konservatuar bölümünü kazanınca İstanbul'a yerleştim ve Yasemin Yalçın Tiyatrosu'na başvurdum. İlk Yılmaz Erdoğan'ın yazdığı 'Kadınlık Bizde Kalsın' oyununda yer aldım." Çocukluğumda Gırgır dergisini çok sever ve Çılgın Bediş'i de bilirdim. Dizinin bütün karakterlerini bulmuş, bir tek Banu'yu bulamamışlardı. Dizideki Banu gibi tepeden tırnağa kendimi değiştirdim. Annemin bol eteğini giyip suratıma farklı bir makyaj yaparak ajanstan içeri girdim.Yapımcısından yönetmenine herkes şaşırmış bir şekilde bana bakıyordu. Yönetmenimiz Turgut Yasalar 'Biri beni çimdiklesin bu kız karikatürden mi fırlayıp geldi' demişti. İşte o gün, harika bir karakterle televizyona adım atacağım ilk andı."Oyuncu, izleyicinin Banu'yu saflığı ve şaşkınlığıyla sevdiğini söylüyor: "Kendi içinde platonik aşklar yaşayan Banu, okul hayatında tam tersine çok zeki ve akıllıydı. Ben bu karakteri o kadar çok sevmiştim ki bazen çekim aralarında bile role takılıp kalırdım. Çünkü ilk günden itibaren Banu'ya ruhunu ben vermiştim.Dış çekimlerimiz Bediş'in hayalleri sayesinde genellikle ormanda geçerdi... Herhalde gençliğin verdiği enerjiyle -1 derecede bile üşümez hemen çekimleri bitirirdik.