Uzun süren bir depresyondan destek alarak çıkmayı başardım. Doktorum ağlamak yerine güzel günleri hatırlayıp gülmem gerektiğini söyledi. Bir üniversitenin drama bölümünde dersler de vermeye başladım. Hayatımın akışı bir kez daha başarılı bir İngiliz işadamıyla evlenerek değişti. Şu anda çok mutlu bir evliliğim ve güzel bir yaşantım var. Eşim de Türkiye'yi çok seviyor. "
Sonay Aydın, Banu olmadan hemen önce oyunculuğa nasıl başladığını şöyle anlatıyor:
"Ortaokul yıllarında tiyatro yaparak oyunculuğa başladım. İTÜ'de konservatuar bölümünü kazanınca İstanbul'a yerleştim ve Yasemin Yalçın Tiyatrosu'na başvurdum. İlk Yılmaz Erdoğan'ın yazdığı 'Kadınlık Bizde Kalsın' oyununda yer aldım."
Çocukluğumda Gırgır dergisini çok sever ve Çılgın Bediş'i de bilirdim. Dizinin bütün karakterlerini bulmuş, bir tek Banu'yu bulamamışlardı. Dizideki Banu gibi tepeden tırnağa kendimi değiştirdim. Annemin bol eteğini giyip suratıma farklı bir makyaj yaparak ajanstan içeri girdim.
Yapımcısından yönetmenine herkes şaşırmış bir şekilde bana bakıyordu. Yönetmenimiz Turgut Yasalar 'Biri beni çimdiklesin bu kız karikatürden mi fırlayıp geldi' demişti. İşte o gün, harika bir karakterle televizyona adım atacağım ilk andı."