Önce paylaştı sonra sildi! Gülse Birsel'den tepki çeken Vural Çelik açıklaması

Ünlü senarist ve oyuncu Gülse Birsel, geçtiğimiz gün vefat eden Avrupa Yakası'ndaki rol arkadaşı Vural Çelik ile ilgili sosyal medya hesabından bir veda yazısı yazdı. Ancak yazı sosyal medyada tepki çekti. Birsel ise paylaşımını kısa bir sonra sildi.

1 / 6
Önce paylaştı sonra sildi! Gülse Birsel'den tepki çeken Vural Çelik açıklaması - Resim : 1

Avrupa Yakası, Bir Demet Tiyatro ve Seksenler gibi birbirinden ünlü projelerde yer alan Vural Çelik, 3 gün önce hayatını kaybetti. 

2 / 6
Önce paylaştı sonra sildi! Gülse Birsel'den tepki çeken Vural Çelik açıklaması - Resim : 2

Avrupa Yakası'nda birlikte rol alan Gülse Birsel ve Vural Çelik'in uzun zamandır küs olduğu biliniyordu. Gülse Birsel konuyla ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. 


3 / 6
Önce paylaştı sonra sildi! Gülse Birsel'den tepki çeken Vural Çelik açıklaması - Resim : 3

Instagram hesabından Vural'a vedam yazısı yayınlayan Gülse Birsel şu ifadelere yer verdi:

4 / 6
Önce paylaştı sonra sildi! Gülse Birsel'den tepki çeken Vural Çelik açıklaması - Resim : 4

Kendi kelimelerimle veda. Birkaç yıldır cenazelere gidemiyorum. (Çözmem gereken, anksiyeteye benzer bir durum.) Bence cenazeler, dini tören bölümünü ayrı tutarsak vefat edenle anıların hatırlanması, yad etmek, veda etmek için vardır. Ben bunu, yazarak yapacağım.

Anılarım olan bir iş arkadaşımı çok erken kaybettim. Şaşkın ve üzgünüm. Vural Çelik Avrupa Yakası’nın ikinci sezonunda tek bölümlük bir rol için gelmişti: Kubilay. Çok tatlı bir performans gösterdi. Aşk üçgeni de çok iyi çalıştı. O hafta yukarı kata yapımcıya çıkıp “Mümkünse ben bu karakteri sık sık, hatta belki her bölüm yazmak istiyorum” dedim ve Vural 4 ekibe katılmış oldu.

Nevi şahsına münhasır biriydi. Setin çocuğu gibiydi. Herkese kendi kendine küser, nedenini bilmediğimiz konulara alınır, sonra barışmak için hediyeler isterdi. Bu hediye konusu setin şakası haline geldikçe “Bu hafta bana ne alıyorsun Gülse?” cümlesiyle girmeye başlamıştı stüdyoya. Güldüğümüz, keyfi yerinde olsun diye hep kollamaya çalıştığımız bir çocuksu ruhtu. Özellikle bana ve Engin Günaydın’a çok nazı geçerdi. Sette biraz da bizi güldürmek için hep oynadığı bir “Mağdur persona”sı vardı. Şenay Gürler’le bir kahve içmeye mi çıkıyoruz, “Vaay tabii sosyete bizi davet etmez”! “Ya kardeşim iki kız dedikodu yapacağız, sen niye geliyorsun?” “Yok yok ben garibanım zaten beni çağırmazsınız, bir kahve ısmarlamazsınız bu fakire, ben hangi parayla kahve içeceğim” filan derken bu sefer abarttığını fark edip onu gülme tutardı.

Setin geleneksel şakalarından biri böylece inşa edildi. Ve ben bu dinamikten “Zenginliğine rağmen hep mağdur hep ezik Gülenay” karakterini yazdım. Vural da nefis oynadı. Birinin bizi durduramadığı günlerdi.

2008’de, son sezona girerken, ayrılmak istediğini söylediğinde ben de dahil birkaç oyuncu arkadaşım vazgeçirmeye çalıştık. Ücret, çalışma saatleri, senaryodaki yeri gibi şikayetleri vardı. Yapımcılarla konuşup, bana alıngan tonlu bir mesaj atarak ayrıldığını söyledi ve teşekkür etti. Belki benim daha da ısrar etmemi bekledi, bilmiyorum.