Duru bir yıldız!

Yalın, rahat, sessiz, sakin, kaprissiz, mesafeli ama gülünce bambaşka. Ve ısınma turlarından sonra çok samimi, çok sıcak. ‘Evli ve Öfkeli’ dizisinin Mine’si Yıldız Çağrı Atiksoy’un ekran dışındaki halini merak ediyorsanız, işte ta kendisi. Atiksoy’un hayatına dair küçük bir pencere aralıyoruz.

Duru bir yıldız!

Bir erkeği sizin için cazip kılan özellikler neler peki? 
Vicdanı, aklı ve zekası. 

‘Evli ve Öfkeli’de mutsuz evlilikler yaşayan bir grup kadının dostluğu ve her şeye rağmen hayata tutunma çabası var. Siz kadın-erkek ilişkilerine nasıl bakıyorsunuz? Mutlaka olması gereken ve asla olmaması gereken kurallar var mı sizce? 
Genel olarak insanların iletişiminin ve kurduğu ilişkilerin dünyevi değerlerden oluştuğunu görüyorum. Karşılıklı şeffaflık ve dürüstlük en temeli. Vicdanlı iki kalbin birleşimi şart. Vicdani değer ve saygı olmazsa olmaz. 

Kadın-erkek ilişkileri söz konusu olunca kadınların daha güçlü olduğuna ve hayata daha sıkı tutunduğuna inanıyorum. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? Kadın bu dünyaya bir can getiriyor daha ötesi var mı? 
Dokuz ay boyunca tüm yüküyle karnında taşıyor ve bir ruha hayat veriyor. O canla kendisi de hayata tutunuyor. Doğduğumuz andan itibaren bize bu değerler bahşediliyor. Kadından daha güçlü bir varlık olabilir mi dünyada?Gece için özel bir bakım uyguluyor musunuz? 
Makyajımı temizlemek için Bioderma Sensibio’yu tercih ediyorum. Gül suyunu tonik olarak uyguluyorum, üzerine de Bio Face Q10 Exklusiv kremi sürüyorum. Haftada iki gece de mutlaka Bio Face Fresh&Fruit cilt maskesi yapıyorum. 

Biz kadınlar saç konusunda takıntılıyız. Siz neler yaparsınız saç bakımı için? 
Yoğun iş temposundan dolayı cildim gibi muhakkak saçlarımın da bakıma ihtiyacı oluyor. Klorane Magnolia Saç Kremi’ni her gün kullanıyorum ve ekstra bakım olarak Vichy Aminexil Energy uyguluyorum. Haftanın bir günü de mutlaka defne yaprağı özü yağıyla maske yapıyorum. 

Hangi parfümü kullanıyorsunuz? Sık sık parfüm değiştirir misiniz yoksa tek parfümden yana mısınız? 
Genelde bir parfüme takıldım mı senelerce bıkmadan kullanırım. Çok uzun yıllar Dior Homme vazgeçilmezimdi. Erkek parfümü olmasına rağmen bence kadınların da kullanabileceği unisex bir parfüm. Ama son iki senedir Kilian favorim. 

En keyifle izlediğiniz film? 
Peekay.

Elinizden düşüremediğiniz kitap? 
‘Fi’, ‘Çi’ ve ‘Pi’ üçlemesi; muhteşemdi.

En sevdiğiniz müzik türleri? 
Deep house, chill out, ambient ve elektrohouse.

Vazgeçemeyeceğiniz bir makyaj malzemesi var mı? 
La Roche-Posay ruj. 

Güne başlamanın en güzel yolu ne sizce? 
Şükrederek uyanmak. 

Üç kelimeyle stilinizi nasıl tarif edersiniz? 
Rahat, sade ve etnik.

Muhteşem bir stilin kuralları neler sizce? 
Sade, cool ve şık olmak, gösterişten uzak olmak yeterli. Benim tarzım ne çok maskulen ne de aşırı feminen. İkisini harmanlamayı tercih ediyorum.

Gardırobunuzda sınırsız sayıda olmasından asla rahatsızlık duymayacağınız şey nedir? 
İspanyol paça jean ve beyaz tişört. 

Günlük giyim tarzınızı hangi parçalar oluşturuyor? 
Jean, etnik tişört ve vazgeçemediğim şallarım.

Stil ikonunuz kim? 
Miranda Kerr. Oldukça maskulen ve aynı zamanda feminen. Günlük tarzını beğeniyorum. Çok sade ama bir o kadar da şık giyiniyor. 

Takıntılı biri misiniz? 
Titizlik takıntım var. Düzen hastasıyım. 

Takıntılı bir şekilde her sezon mutlaka aldığınız bir aksesuar var mı? 
Gözlük takıntım var .

Çanta ve ayakkabı alırken hangi markaları ya da hangi modelleri tercih ediyorsunuz? 
Bottega Veneta; sade ve büyük olması hoşuma gidiyor. Ayakkabıda en önemli şey rahatlık ve hafiflik bence. Bu yüzden Camper ve Toms ilk tercihlerim. 

Her kadının gardırobunda mutlaka olması gereken parça ne sizce? 
Küçük siyah elbise. 

Yurt dışına çıktığınız zaman özellikle topladığınız parçalar var mı? 
Gittiğim her ülkeden çan, değişik taşlar ve kristaller alırım. 

Favori kokteyliniz ya da içkiniz ne? 
Aperol. 

Peki, hayatta nelerden asla vazgeçemezsiniz? 
Ailemden ve sevdiklerimi korumaktan kesinlikle vazgeçmem. 

Bir erkekte ilk bakışta ne dikkatinizi çeker? 
Gülüşü dikkatimi çeker. 

Röportaj: Gülru İncu
Fotoğraf: Fırat Koçak 

Aslında 2004 yılından bu yana dizi sektöründe ama siz onu daha çok yıldızının parladığı dönem dizisi ‘Öyle Bir Geçer Zaman ki’ ile tanıyorsunuz. O dizide dört kardeşin en büyüğü Berrin’e hayat veren Atiksoy, bugün hala dizinin ilk anda akla gelen isimlerinden. Şu sıralar ‘Evli ve Öfkeli’ dizisiyle ekranlara konuk olan güzel yıldız, yoğun iş temposunun arasında bizi kırmadı ve geçti objektifin karşısına. Peki onun hayat defterinin satır aralarında neler var? Tam da ondan beklenecek şekilde iç huzura, manevi tatmine önem veriyor. Bir kitap gibi apaçık değil belki ama saatler geçince sıcacık, samimi. Kısa ve öz konuşuyor ama zor olan da bu değil mi?

Güzellik sizin için ne ifade ediyor, ‘güzel kadın’ı nasıl tanımlarsınız? 
Güzellik benim için iç huzurun dengelenmesi ve gerçek anlamda mutluluğa kavuşmak anlamına geliyor. Maneviyatı güçlü olan kadın her koşulda güzel kadın. 

Güzel kadın imajına zarar veren en büyük etkenler neler sizce? 
Güzelliğin silah olarak kullanılıp basitleştirilmesi olabilir mesela. 

Çok sade ve doğal bir yanınız var. Makyajla aranız nasıl? Günlük hayatta ruj, far, allık seçerken hangi renkleri tercih ediyorsunuz? 
Mesleğim gereği makyajdan uzak kalamıyorum ama özel hayatımda olabildiğince yapmamayı tercih ediyorum. Bakır, siyah ve gri tonlarını severim. Allıkta şeftali renklerini, rujda ise ya bordo ya da pastel tonları tercih ediyorum.

Cilt bakımıyla ilgili annenizden öğrendiğiniz ilk kural neydi, hatırlıyor musunuz? 
Gül suyu ile cildimi temizlemek. 

Gizli güzellik sırlarınız var mı? 
Dengeli bir yaşam, dengeli beslenme ve mutlaka yoga. Hepsi insanı doğal olarak güzelliğe kavuşturuyor. 

Cilt bakımı yapıyor musunuz, neler kullanıyorsunuz? 
Kullandığım tüm ürünler dermatoloğum tarafından verilen dermatolojik ve tamamen bitkisel ürünler. Her sabah La Roche-Posay Toleriane jel ile yüzümü yıkıyorum, üzerine nemlendirici olarak yine La Roche-Posay Toleriane sürüyorum. Gün içerisinde destekleyici olarak Endocare Day SPF 30 nemlendirici kullanıyorum.