Elizabeth Banks
Hollywood, Elizabeth Banks’i geç keşfetti. Güzel yıldız, dikkatleri ilk olarak 2005 yılında ‘40 Yıllık Bekar’daki küçücük rolüyle çekti. Heyecanla beklediğimiz ‘Walk of Shame/Hayatımın En Kötü Gecesi’nden önce Hollywood’un yükselişteki yıldızı bizi sarhoşluk anılarından güzellik sırlarına kadar birçok konuda aydınlattı.
Röportaj: Doğu Yücel
İlk başrolü ‘Meet Bill’de oynadığında 33 yaşındaydı. Daha sonra ‘Definitely, Maybe/Kesinlikle, Belki’, ‘The Uninvinted/Davetsiz’, ‘Slither/Yaratıklar’, ‘Man on a Ledge/Gerçeğin Peşinde’, ‘The Hunger Games/Açlık Oyunları’, ‘The Next Three Days/Kaçış Planı’ gibi filmlerde oynadı. Şimdi ise 40 yaşına yeni basmışken kariyerinin en iddialı rolüyle karşımızda Elizabeth Banks. D Productions dağıtımıyla 27 Haziran’da Türkiye’de gösterime girecek olan ‘Walk of Shame’de sarhoş olup tek gecelik bir ilişki yaşayan ve ertesi gün hiçbir şey hatırlamayan, üstelik hayatının en önemli iş görüşmesi için sadece sekiz saati kalan Meghan Miles’ı canlandırıyor. 40 yaşında olup 20 yaşında gösteren Banks’e merak ettiklerimizi sorduk.
‘Walk of Shame’den önce birçok filmde başrol oynadın ama bu film neredeyse tamamen senin merkezinde olduğun bir öyküyü anlatıyor. Nasıl bir deneyim oldu senin için?
Bu rol için bana verilmiş bir armağan diyebilirim. Çünkü her zaman komedi dalında kendimi ispatlayabileceğim bir rol arıyordum ve ‘Walk of Shame’ hayalimde kurduğum her şeyi bana vadeden bir proje olarak karşıma çıkıverdi. Bu film çalışmasında yolunda gitmeyen tek bir şey bile olmadı, bunun için kendimi şanslı hissediyorum.
Film için ‘Hangover’ın dişi versiyonu diyorlar. Bu kıyaslamalar hakkında ne söylemek istersin?
Kadın bir başrol karakteri olduğu için kıyaslamaya gerek duyulmaması gerektiğini düşünüyorum. Her iki film de kendi alanlarında iyi filmler.
‘Walk of Shame’in senaryosunu ilk okuduğunda aklından neler geçti?
Eğer kendimi tanımlamam gerekse doğrudan komedyen derim, o yüzden filmin senaryosunu okur okumaz yüksek sesle, büyük harflerle ‘EVET’ dedim.
Gerçek hayatta çılgın, pis, rezil sarhoşluk hikayelerin var mı?
Olmaz mı! Hayatım boyunca birçok defa utanç yürüyüşlerine çıktım. Taksilerde araba tutar beni, midem bulanır. Aradaki bölme yüzünden ufku görememek buna yol açıyor sanırım, o yüzden özellikle sarhoşken taksiye binmekten kaçınırım. Ama mecbur da kaldığım olmuştur. Zaten 20’li yaşlarında New York’ta yaşayıp taksinin arka koltuğuna veya taksinin camından dışarı doğru kusmayan biri olamaz!
Gerçek hayatta da Meghan gibi bir savaşçı mısın?
Öyle olmadığımı düşünmüyorsun değil mi? 40 yaşındayım ve hala kendimi geliştirmeye çalışıyorum.
Hep Hollywood’un karizmatik aktörleriyle çalıştın. Bu filmdeki partnerin James Marsden’i onlarla kıyaslarsan ne diyebilirsin?
James’in o kadar seksi bir vücudu vardı ki, onun yanında sırıtmamak için egzersiz yaptım. Sarı seksi bir elbise giyeceğimi biliyordum, o yüzden çok sıkı bir çalışmadan geçtim. Fakat James Marsden’i görünce yıkıldım! O kadar ‘fit’ti ki, aklımı kaçıracaktım.
Hollywood neden seni bu kadar geç keşfetti dersin?
Bunun yanıtı basit: Şanssızlık.
Türkiye’deki kadınların hepsi eminim bunu merak ediyordur: Güzelliğinin ve genç kalmanın sırrı nedir Tanrı aşkına?
Hayatımda üç şey çok önemli: Mutluluk, sevdiğim kişiyle birlikte olmak ve pozitif enerji. Bu üçüne sahip olursanız her yaşta güzel kalabilirsiniz, geri kalan her şey önemsiz.
Çok yakında, ‘Pitch Perfect 2’ isimli filmde yönetmenlik yapacaksın. Duyguların ve beklentilerin neler bu filmden?
Bazen kendimi çimdikliyorum ve “Bu süper bir şey” diyorum kendime bazen de “Hey ne düşünüyordun!” diye kendimi uyarıyorum. Çok büyük bir görev ve üzerimde iyi bir film yapmam için büyük bir baskı var. Sahip olduğum olanaklarla elimden gelenin en iyisini yapacağım.
Hiç Türkiye yapımı bir film seyrettin mi?
Farklı tarzlarda ve farklı coğrafyalarda çekilen mümkün olduğunca çok sayıda film izlemeye çalışıyorum. Festivallerde birçok Türk filmi izledim ama üzgünüm, şu an isimlerini hatırlamıyorum.
KOMEDİ VE BİLİMKURGUNUN ARANILAN AKTRİSİ
• Kariyerinin dönüm noktalarından biri William Inge’nin ‘Bus Stop’ isimli tiyatro oyunuydu. Genelde Hollywood yıldızları bir noktadan sonra tiyatroyu bırakıyorlar ama Elizabeth yeniden sahnelere çıkmak istediğini belirtiyor.
• Gelecek sene onu ‘Love and Mercy’ isimli filmde izleyeceğiz. Bu film, efsanevi Beach Boys müzisyeni Brian Wilson’ın hayatını anlatıyor ve Elizabeth Banks filmde Wilson’ın sevgilisi Melinda’yı canlandırıyor.
• Elizabeth Banks, son yıllarda korku, bilimkurgu ve fantastik filmlerde de boy gösterdi ve ‘nerd’ camianın da favori aktrislerinden biri oldu. Özellikle ‘Hunger Games’teki Effie Trinket rolü çok dikkat çekti çünkü bu rol için makyajla adeta bambaşka bir karaktere dönüştü.
• Elizabeth Banks’in en iddialı ve cesur performanslarını irdelersek ‘Zack and Miri Make A Porno’ filmi öne çıkar. Para kazanmak için mecburen porno çeken bir çiftin matrak hikayesiydi film.