Modelliğimi inkar edemem
Hande Subaşı, ne iş yaptığını soranlara bakın ne diyor.
Hande Subaşı’nın bildiğimiz hikayesi 2005 yılında Türkiye Güzellik Yarışması’na katılmasıyla başlıyor. Sonrası tanıdık... Yarışmada birinci olduktan sonra giderek popülerleşmeye ve yapımcılar tarafından keşfedilmeye başlıyor. Sonrası gelsin dizi teklifleri… Asıl beklenmedik durum, Hande Subaşı’nın gelen dizi teklifl erine balıklama atlamaması. “Oyunculuk yapacaksam öncesinde bu işin eğitimini almalıyım” demiş ve Ekol Drama’nın yolunu tutmuş. Ayla Algan’dan oyunculuk dersleri alan Hande Subaşı, yeterince piştikten sonra iyi bir projenin gelmesini beklemeye koyulmuş. Beklediğine de değmiş ve nihayet Osman Yağmurdereli’den dizi teklifi almış. Sonrası mı? Birkaç iyi dizi projesi daha ve ilk sinema filmi ‘Güneşi Gördüm’den gelen rol teklifi … Bu filmle yıldızı daha çok parlayan oyuncu, fi lmde de olduğu gibi alışılmışın dışında ve kendinden beklenmeyen rolleri canlandırmayı seviyor. Bunun en son örneği de TRT1’de Emre Altuğ’la oynadığı ‘Elde Var Hayat’ dizisi. Dizide mütevazı ve mahalleli bir genç kadını canlandıran Hande Subaşı, son zamanlarda yaşadıklarını, oyunculuk sevdasını ve şarkıcılık yeteneğini Ahmet Hakan’a anlattı. Bir güzellik yarışmasıyla ilk defa bu sektöre girdiniz. Kaç yılıydı? 2005 senesiydi. Peki bu büyük avantaj mı? Yani böyle bir yarışma olmasa hiç bu noktalara gelme durumunuz olmaz mıydı? Olmazdı diye düşünüyorum. Cünkü bu kaç yıl öncesinden istediğim bir şeydi. Özellikle büyüme çağında bu işleri yapmak istediğimi biliyordum. Hedef bu muydu? İlk olarak büyüme çağında modelliği düşündüm. Onun öncesinde müziğe de çok ilgim vardı, oyunculuğa da… Ama ergenlik dönemimde modellik ağır bastı. Ailem “Okulunu bitir İstanbul’da bir üniversiteyi kazanırsan gideriz” deyince, lisenin bitmesini bekledim. Sonra İstanbul’a geldik. Üniversite? İstanbul Üniversitesi Fransızca Mütercim Tercümanlığı Bölümü’nü kazandım. Ancak yarısında bıraktım. Cünkü çalışmaya yoğun bir şekilde devam ediyordum. Güzellik yarışması da hep hedefimde olan bir şeydi. Aslında hayatım boyunca hırslı bir insan olmadım ama bir şeyi ilk kez bu kadar çok istedim ve olması için pozitif bir çaba harcadım. Ama şunu da biliyordum ki, olmasaydı da dünyanın sonu değildi. Cünkü ben İstanbul’a gelmiş ve başlamıştım bu işleri yapmaya. Olursa iyi olacağını biliyordum ama olmazsa da kaldığım yerden devam edecektim.
Neler yapıyordunuz gu¨zellik
yarışmasından önce?
Modelliğe başlamıştım. Sonra oyunculuk
eğitimi için Ekol Drama’ya gittim. Eğitim
devam ederken Miss Turkey Gu¨zellik
Yarışması denk gelmişti.
Şimdi siz nesiniz? Model mi, manken mi?
Modelle, manken arasında ne gibi bir
fark var?
Bir fark yok. Dil farkı var. Model daha
ağırlıklı olarak duyduğum ve kullandığım
bir kelime.
Manken’in imajı biraz kötu¨ mu¨?
Hayır. Model İngilizce’den, manken de
Fransızca’dan gelen bir kelime. Aslında
hiçbir farkı yok. Manken diyen de var.
model diyen de...
Diyelim ki, yurt dışına gittiniz. Sizi
kimse tanımıyor. Ne işle uğraştığınızı
sorduklarında ne yanıt veriyorsunuz?
Genellikle aktrist diyorum. Çu¨nku¨ son
yıllarda, oyunculukla daha keyifl i vakit
geçirdiğim, ona zamanımı ve gönlu¨mu¨
verdiğim için aslında oyuncu diyorum.
Şöyle bir şey var ya, modellikten
oyunculuğa geçiş yapmak. Neticede
benim de öyle oldu. Ben ilk yaptığım
ve hala devam ettiğim işi inkar etmek
istemiyorum.
Hala devam ediyor musunuz modelliğe?
Evet. Bu meslek yurt dışındaki gibi
olmadığı ve diğer işlere yoğunlaştığım için
çalışmak istediğim işleri seçiyorum. Bu tu¨r
işler de zaten tek tu¨k oluyor. Şimdi 2 yıldır
Fashion Week yapılıyor, oradan biraz
insanlar mesleğini yapabiliyor ve para
kazanabiliyor. Ama zaten eskisi gibi
Tu¨rkiye’de çok yoğun bir sektör değil.
Model olarak çok işte göru¨nmek
daha mı avantajlı, yoksa dezavantajlı
mı?
Ben dezavantaj olarak görmu¨yorum.
Hiçbir zaman istemediğim ve kendim
için doğru bulmadığım işleri, daha
popu¨lerlik getirir ya da kazandırır
diye kabul etmedim. Zaten sektör
tarafından beğeniliyorsanız, buna
da çok ihtiyaç olmuyor. Kendimi
hatırlatmak, ya da popu¨ler olmak için
özel bir şey yapmıyorum.
Kim gibi olmak istersiniz?
Hayatımda en sevmediğim ve
cevaplayamadığım sorudur. Bunun
bir cevabı yok. Çu¨nku¨ böyle bir
idolu¨m yok. Parça parça herkesten
bir örnek alabilirsiniz. Ama
çocukluğumdan beri idolu¨m olan,
keşke şunun gibi olsam dediğim biri
yok. Oyuncu olarak da yok. Onu
hayal etmek de bana yanlış geliyor.
Herkes o kadar başka birey ki…
Oyunculuk hikayesi nasıl başladı?
Gu¨neşi Gördu¨m filmiyle mi?
Yok, hayır. Modellik yapıyordum, sonra
Miss Turkey oldum. Giderek tanınır biri
olmaya başlamıştım. Miss Turkey’den
sonra dizi teklifl eri geliyordu. Ama ben bir
yıl kendimi bu işe hazırlamak istedim. Ekol
Drama’ya gittim. 1 yıl kadar sonra Osman
Yağmurdereli’den dizi teklifi geldi. Dizinin
adı ‘Kuş Dili’ydi. Senaryoyu okudum. O
gu¨ne kadar hiçbir senaryodan bu kadar
heyecanlanmıştım. Çok sevdim ve yer
almak istedim. İlk dizim o’dur benim.
Karadeniz kızıydım.
Şive var mıydı?
Dilsiz bir kızı oynuyordum. 8. bölu¨mde
konuşmaya başladım. Karadeniz şivesini
başka birisi seslendirdi. Sonra ‘Adak’ dizisi
vardı Emrah’la. 10 bölu¨m çektik. O diziyi
de Ürgu¨p’te çekiyorduk. Sonrasında da
‘Elveda Rumeli’ oldu. 4 bölu¨m çalıştım.
Hep oyunculukta sıra dışı, kırsal kadın
tiplerini canlandırmışsınız. Birisi
Makedon, biri Karadeniz, diğeri Orta
Anadolu... Şehirli, modern, Nişantaşı’nın
göbeğinden bir kadın rolu¨ teklifi gelmedi
mi?
Öyle proje de çok geldi ama beni
cezbetmedi. Şu anda oynadığım ‘Elde
Var Hayat’ dizisinde de öyle değil, yine
mu¨tevazı, mahalleli ama modern tabii.
Alışılmışın dışında bir şey yapmak
bana daha keyifl i geliyor. Üzerinde
du¨şu¨nu¨yorsunuz, çalışıyorsunuz. Farklı
bir şey hissedip, onun içine giriyorsunuz.
Daha size yakın rollerde o tatmini
yaşayamıyorsunuz ya da yaptığınız şeyin
çok farkına varamıyorsunuz.
Peki, doğuyla ya da gu¨neydoğuyla bir
ilginiz var mı?
Baba tarafım Elazığlı.
Ku¨rt değilsiniz yani?
Hayır.
Gu¨neşi Gördu¨m filminde şive çalıştınız
mı peki?
Evet, çalıştım. Replikli sahnelerimde
Demet Evgar’la birlikte çalıştık. Ailedeki
iki genç kadındık. Genellikle ikimizin
sahneleri vardı.
Bayağı iyi bir oyunculuktu.
Başkalarından da övgu¨ aldınız değil mi?
Evet. Çu¨nku¨, özellikle orada belki en
dikkati çekecek kişi bendim. En genç
ve alaylı… Diğerleri yıllarını vermiş iyi
oyuncular, profesyonel isimler. Onlarla
birlikte çalışmış olmak benim için bu¨yu¨k
bir avantajdı. Diğer yandan da korkulu bir
yanı vardı. Ama fi lm vizyona girince gu¨zel
tepkiler aldım.
Herhangi bir ödu¨l aldınız mı?
Kendi adıma özel bir ödu¨l almadım.
Orada benim rolu¨m azdı aslına bakarsanız.
Şerif Sezer ya da Demet Evgar daha ön
plandaydı. Belki onlar alabilirdi. Ama beni
motive etmek için yalandan ufak bir ödu¨l
verseler fena olmazdı!
Rol ne kadar ku¨çu¨k olsa da, beklenmedik
bir çıkışsa neden ödu¨l verilmesin ki…
Oyunculara çok ödu¨l gitmedi galiba.
Gu¨neşi Gördu¨m milat mı oldu sizin
hayatınızda?
Ben ilk sinema fi lmim olacaksa, hep iyi
bir şey olsun istedim. O kadar
yıl direndikten sonra Gu¨neşi
Gördu¨m’den teklif geldi. Çok iyi
bir teklifti ama, hep bana dizilerde
başrol veriyorlar fi lan. İnsanın
gözu¨ daha yu¨kseklerde olabiliyor.
Tabii ki ben de kendi adıma
farklı bir şey beklerim. Ama proje
geldiği zaman onun derdine bile
du¨şemedim. Her haliyle o filmin
içinde yer almayı çok istedim.
Peki milat oldu mu?
Benim için oldu.
Hande Subaşı’ya önceki ile o
filmden sonraki bakış arasında
bir fark oldu mu?
Kötu¨ bir yerdeydim de onu
yaptım, kendimi ispatladım
diyemem. Sırf o film için de değil.
Yaptığım şey beğeniliyorsa, benim
için bir milat olabilir. ‘Gu¨neşi
Gördu¨m’ bu¨yu¨k bir aşamaydı.
Hem kendi tatminkarlığım adına,
hem bu işin içerisindeki duruşum
ve bir şeyleri göstermem adına
evet olumluydu.
Ondan sonra çok film teklifi geldi mi?
Evet. Ama öncesinden çok daha fazla mı
geldi bilemiyorum.
Reddettiğiniz çok proje oluyor o zaman.
Oluyor tabii.
Ağır aksak akan, ödu¨l alan filmler var.
Onlar ilginizi çekiyor mu? Nuri Bilge
Ceylan ya da Zeki Demirkubuz filmleri
gibi…
Ya evet olsa keşke. Bana çok denk gelmedi.
Belki beni popu¨ler buluyorlardır.
Ama çok popu¨ler oyuncuları oynattıkları
da oldu…
Ben sevinirim. Farklı, sanatsal bir değeri
olan fi lmde oynamak isterim.
Peki siz aynı zamanda şarkıcı mısınız?
Yok değilim.
Ama şarkı yarışmasına çıktınız…
O bir şov programıydı. O yarışma
başladığı andan itibaren insanlar benden
profesyonel bir şeyler bekledi.
Eee… Niye olmuyor?
Olabilir tabii, tamamen buna yoğunlaşsam
ve evet ben bunu yapacağım dersem.
Böyle bir hedefiniz yok mu?
Yani aklımın bir köşesinde var ve ben
bunu doğru insanlarla ve kendi keyfi m için
yapabilirim. Ama iyi bir şey olmalı tabii.
Yarışmada ‘Bu kız oldu, hemen bir
albu¨mu¨ çıkmalı’ gibi bir hava vardı…
Ben aslında 4 yıl Ankara Radyosu Tu¨rk
Sanat Mu¨ziği Çocuk Korosu’ndaydım.
Mu¨zik kabiliyeti olan biriyim. Yine de ben
bu yanımın, o programda ses getireceğini
ve insanların dikkatini çekeceğini tahmin
etmedim. Biz Metin Arolat’la elendik
ama hala insanlar biz birinci olmuşuz
gibi hatırlıyor. Ya da ciddi anlamda bu işi
yaptığımı sananlar var.
Ne tu¨r mu¨zik söylu¨yordunuz orada?
Her hafta farklı tarzda.
Siz söylerseniz ne tu¨r söylersiniz?
Tu¨rk Mu¨ziği’ni de çok seviyorum,
tu¨rku¨yu¨ de. Mesela Rock yapmam. Nağme
yaptığım için Tu¨rk Mu¨ziği de, tu¨rku¨ de
söyleyebiliyorum.
İkisi de sizin tarzınıza aykırı. Pop
söylemelisiniz bence.
Yoo, ben öyle du¨şu¨nmu¨yorum. Pop da
olabilir ama Demet Akalın tarzı olmaz. Ki
ben onu çok takdir ediyorum ve başarılı
buluyorum. Yalnızca ben öyle olamam.
Peki magazin basını sizin peşinizde mi?
Haldur huldur peşimden gelmiyorlar.
Arada bir yanlışları olmadı değil (gu¨lu¨yor)
ama bu hiçbir zaman faciaya dönu¨şmedi.
O biraz benim duruşumla da alakalı.
Hiçbir zaman her yaptığı olay oluyor bir
tip olmadım. Onlara da öyle bir enerji
vermedim.
Gece hayatı yok mu?
Nadiren.
Sizi çekmezler mi oralarda?
Denk gelirlerse çekiyorlar. Çekmelerinden
de rahatsız değilim.
Hiçbir skandalın kahramanı olmadınız
mı?
Olmadım. Olamadım!
Teras olayı filan olmadı mı hiç?
Olmadı. Birkaç yalan haber oldu ama
bunlar da beni insanların gözu¨nde
aşağıya çekmedi. Bu da ancak beni ve
çevremdekilerin canını sıktı ama sonra
geçti.
Çok yakın arkadaş çevreniz şarkıcı,
tu¨rku¨cu¨, manken mi, yoksa aralarında
sıradan insanlar da var mı?
Çok az insan var u¨nlu¨ olan. Diğerlerinden
daha çok var. Çocukluk ya da okul
arkadaşlarım var. Ailem de çok geniş.
Kaç kardeşsiniz?
Tek çocuğum.
Ailenizle mi yaşıyorsunuz?
Evet. Annemle birlikte yaşıyoruz.
Çekirdek aile… Hatta çelik çekirdek!
Peki... İhtiras yok, skandal yok, bu¨yu¨k
olaylar yok, geçmişinizde herhangi bir
insanla yakalanmamışsınız.
Çok sıkıcıyım ya!
Sevgiliniz var mı? “Aman kardeşim özel
hayatıma girmeyin” diyenlerden misiniz,
yoksa “hayır konuşabilirim” diyenlerden
mi?
İkincisi ama ben şöyle bakıyorum, ben
bu işleri yapıyorsam göz önu¨nde bir iş
yapıyorum. Biraz da bunu kabul etmek
gerekiyor diye du¨şu¨nu¨yorum. Rahatsız da
olmuyorum.
Ama insanlar “Ben oyuncuyum,
modelim, mankenim, size ne benim özel
hayatımdan” diyebilir.
Bu da olabilir. Ama dediğim şey şu
değil. Ben bu işi yapıyorsam halka her
şeyi söylemek zorundayım. Ama benim
için bunun soruluyor ve talep ediliyor
olması enteresan bir durum değil. Cevap
verirsiniz ya da vermezsiniz…
Siz cevap veriyor musunuz?
Veriyorum. Her şeyimi en ince ayrıntısına
kadar anlatayım demiyorum. Ama
sevgiliniz var mı diye sorduklarında yalan
söyleme ihtiyacı hissetmiyorum.
Kitap okur musunuz?
Hiçbir zaman kitap delisi olmadım. Ben
daha çok roman severim. Özellikle eski
dönemde geçen, ya saray hikayelerini
ya da cumhuriyetin ilk yıllarını anlatan.
Gu¨nu¨mu¨zden de Canan Tan’ın aşk
ağırlıklı romanlarını okurum. Bir de
Naşide Göktu¨rk’u¨ okuyorum.
En çok hangi tu¨r filmlerden
hoşlanırsınız?
Romantik komedi.
Korku, cinayet…
Korku, gerilim, fantastik de çok severim.
Döne döne izlediğiniz bir film var mı?
‘Hayat Gu¨zeldir’ filmini defalarca
izleyebilirim. Bir de ‘Tatil’ filmi var
Cameron Diaz’ın oynadığı. Vicky, Cristina,
Barcelona da olabilir.
Produ¨ksiyon: Neslihan Böle
Fotoğraf: Nurdan Usta
Fotoğraf Asistanı: Harun Atilla Tulga
Makyaj: Nihal Dinç (M.A.C u¨ru¨nleriyle)
Saç: Gamze Gu¨ven / Kum Agency