Mutlu pazar

Yaz tatilleri bitti. Sonbahar geldi. Hafta sonunun kıymeti yeniden arttı. Kısa tatiller, şehir turları, dostlarla yapılan kahvaltılar, filmler… Hepsi yeniden gündemimize oturdu. Biz de çalışkanlıklarıyla nam salan dört isme pazar günlerini nasıl daha mutlu geçirdiklerini sorduk.

Mutlu pazar

Yazı: Sinem Gürleyük
Fotoğraf: Nurdan Usta

Arda Türkmen-İşletmeci
“Sonbaharda Boğaz’dan daha keyifli bir rota düşünemiyorum”
Leblon ve Forneria’nın sahibi Arda Türkmen, işi gereği pazar günü de çalışanlardan. Bir televizyon programı sunan, dergi ve gazetelere yemek üzerine yazılar yazan Türkmen, bu kadar işe rağmen kendine ait pazarlar yaratabilen ve bundan keyif alabilenlerden.

Pazar gününün miskinlerinden mi yoksa çalışkanlarından mısınız?
Her gün 7.15’te uyanıyorum. Ve genellikle pazar günleri çalışıyorum.

Pazar günleri çalışmak zor gelmiyor mu?

İnsanların eğlendiği zamanlarda çalışmayı gerektiren bir işim var. O yüzden pazar günü çalışmak bende herhangi bir sıkıntı yaratmıyor.

Hiçbir pazarı kendinize ayıramaz mısınız?

Bazen olabiliyor tabii. O zamanlarda muhtemelen bisiklete binmeye çalışıyorum. Arkadaşlarımla vakit geçiriyorum.

Peki kendinize ayırdığınız pazarlarda en çok ne yapmaktan keyif alıyorsunuz?
En sevdiğim şey arkadaşlarla yapılan uzun kahvaltılar. Samimi şekilde kurulmuş bir sofrada dostlarla geçirilen keyifli bir sabah, pazar günü yapmaktan en çok keyif aldığım şeylerden biri. Diğer keyfim de 16.00 gibi başlayıp en geç 20.00 gibi biten balık sofraları.

Sonbaharda pazar günlerini geçirmek için bir rotanız var mı?
Ben Boğaz çocuğuyum. Bir sonbahar sabahında da Boğaz hattında geçirilen keyifli zamanlardan daha iyi bir rota düşünemiyorum.

Mekanlarınız var, televizyon programı yapıyorsunuz, dergilere yazılar yazıyorsunuz… Bu yu¨ksek tempoda sizi en çok dinlendiren şey ne?
Kendime ayırdığım vakit; uzun ve sportif manada zorlayıcı bisiklet turları, çok sevdiğim arkadaşlarımla geçirdiğim keyifli zamanlar, yıl içinde mutlaka yapmak için özellikle zaman ayırdığım tatiller oluyor. Hepimiz pil gibiyiz, kendimizi şarj etmezsek tükeniyoruz. Her ne kadar du¨zenli şarj etsek de pil ömrümüz bir gün bitecek. O güne kadar hayatı dolu dolu, üreterek ve keyifli yaşamaya çalışanlardanım ben.

Yeni sezonda farklı projelerde sizi izleyebilecek miyiz? Yeni bir mekan projesi var mı?
‘Arda’nın Mutfağı’ televizyonda devam ediyor. Bunun dışında kesinleşen başka bir televizyon projesi yok. Görüşülen farklı işler var ancak henüz bir kesinlik kazanmış değil. 2014 yılında yeni birmekan projem daha var. Her şey umduğum gibi giderse yeni bir lokanta daha açmayı düşünüyorum.
Merve Büyüksaraç-Model
“Pazar demek, gülen insanlar demek”
Miss Turkey 2006 birincisi Merve Büyüksaraç, pazar günlerinin keyfini en iyi çıkaranlardan. Modellik kariyerinde emin adımlarla ilerleyen Büyüksaraç için pazar günleri spa’da vakit geçirmek gibisi yok.

Pazar deyince aklınıza ilk ne geliyor?

Boğaz’da arkadaşlarla yapılan güzel bir brunch, güneşli hava ve gülen insanlar.

Çalışmadığınız zamanlarda pazar günlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Arkadaşlarla brunch yapıp, ardından mutlaka sinemaya gidiyorum. Eğer kendime ayırdığım bir gün ise spa’nın yolunu tutuyorum. Hamam kültürünü, keseyi çok seviyorum. Yenilenmek, tazelenmek için sıkça yapmaya çalışıyorum.

Kısaca pazar günü haftanın yorgunluğunu attığım ama keyifli programları da ihmal etmediğim bir gün benim için. Güzelliğiniz için başka neler yapıyorsunuz?

Güzellik için sadece cilde yönelik yapılan bakımlar bana çok yetersiz geliyor. Öncelikle güzel insan kelimesini topluma öğretmek lazım. Güzel olmak bütünlük ister. Elbette güzel
ve sağlıklı bir vücut için spor yapıp dengeli beslenelim ki aynaya baktığımızda kendimizi güzel hissedelim. Ardından güzel hissedeceğimiz tarzda giyinmemiz ve en önemlisi giydiğimizi yakıştırmamız gerekiyor. Ama tabii benim de cildim için yaptığım şeyler yok değil! Cildimi havasız bırakmamaya, nemlendirmeye ve temizlemeye özen gösteriyorum.

Pazar günleri vücudun olduğu kadar zihnin de dinlenme günü. Sizin bunun için özel olarak yaptığınız şeyler var mı?
Aslında birkaç senedir transandantal meditasyon yapıyorum. Yeşil ve gölge bir yer bulduğum anda bir süre gözümü kapatıp dünyayla ilişkimi kesiyorum.

En sevdiğiniz yürüyüş parkurları nereler?

Avrupa ve Anadolu yakasında sahil hattını seviyorum. Bebek sahili köpeğimle en çok vakit geçirdiğimiz parkur. Eğer spor amaçlı yürüyüş yapıyorsam Polonezköy’ü tercih ediyorum. Bir de spor salonumdaki ‘sevgili koşu bandım’ benim vazgeçilmezim.

Kariyeriniz adına yaptığınız en iyi şeyin ne olduğunu düşünüyorsunuz?

Çok severek okuduğum endüstri ürünleri tasarımı bölümünü bitirmek oldu. Bunun üzerine ürün tasarlamayı, ergonomiyi, üretim aşamasını öğrenmek benim için çok faydalı oldu.

Tırmanmak istediğiniz basamakları belirlediniz mi, yoksa hayatı, işi akışına bırakanlardan mısınız?
Ben hedef koyup onu mutlaka hayata geçirenlerdenim. Şu an sadece daha proje bazlı çalıştığım bir dönemdeyim ve kendimi mutlu hissediyorum. ‘Şunu da başarmalıyım’ gibi bir
hırsım yok ama başarmam gereken bir şey olursa mutlaka o işi bitiririm. İş konusunda çok disiplinliyimdir.
İrfan Değirmenci-Televizyon habercisi
“Pazar günü yataktan çıkmıyorum"
Hep siz onu pijamalarınızla izlediniz. Bu sefer de biz onu pijamalarıyla görüntüledik! Çünkü o her sabahını bize taptaze haberler vermek için kullanıyor. E elbette pazar günlerini de yatakta gazeteler, kitaplar arasında geçiriyor. Kanal D’nin sabah haberlerini sunan ve hazırlayan İrfan Değirmenci, işi gereği hafta içi gece yaşayanlardan.

Pazar günleri güne nasıl başlıyorsunuz?
Uykuya gerçekten çok hasretim. O yüzden pazar günlerine başlangıç şeklim ruh halime göre değişiyor. Aklıma ne geliyorsa, hafta içi ne yapmak istediysem onu hayata geçiriyorum. Bazen hiç yataktan çıkmıyorum. Telefonumu kapatıp bütün gün gazete, kitap okuyorum. Bazen erkenden kendimi sokaklara atıyorum.

Kahvaltı için favori adresleriniz nereler?

Van kahvaltısı yapmayı seviyorum. Bir de Yeşilköy’de Balıkçılar Kahvesi’ne gidiyorum.

Sekiz senedir sabah haberlerini sunuyorsunuz. Akşam haberlerine transfer olmak aklınızdan geçiyor mu?

Bu ülkede akşam haberlerinin çok heyecanı kalmadı. En azından benim için. ‘Bakalım bugün ne diyecek?’ diye izlediğim ne Uğur Dündar, ne Ali Kırca, ne de Mehmet Ali Birand kaldı… Çünkü biz, haber bu¨ltenlerini sunanlar için de izleriz. O yüzden geçeceksem mutlaka bir heyecanı olmalı bu işin. Biraz da nasip, kısmet…

Peki, kendi kuşağınızın öne çıkan habercilerinin kim olduğunu düşünüyorsunuz?

Bir adım öne çıkmak için biraz farklı şeyler yapmak gerekiyor. Bizim kuşak birbirini tekrarlamayı seviyor. Bu son derece rahatsız edici. Kişiliğini, karakterini ortaya koyabildiğin zaman farklılaşıyorsun.

Sosyal medyaya ilgi her geçen gün biraz daha artıyor. Sizce sosyal medya geleneksel medyayı alt edebilecek mi?
Sosyal medyanın gücüne sonuna kadar inanıyorum. Ancak televizyon, gazete ve dergilerin de her zaman var olacağına inanıyorum. Bu noktada da insanların genelleme yapmaması gerekiyor. “Ben artık sizin haberlerinizi izlemeyeceğim çünkü kurumunuzu sevmiyorum”, “Ben artık televizyon izlemeyeceğim çünkü inandırıcı değil” diyen insanlar var. O zaman seçerek izlemek gerekiyor. “Ben artık geleneksel medyadan uzak duruyorum, yaşasın Twitter” da bir genellemedir. Böyle bir şey yok. Öyle videolar dolaşıyor ki Twitter’da eğer doğruluğuna inanırsanız dünyanın bambaşka bir yöne gittiğini düşünebilirsiniz. Sosyal medya bir tarafıyla dezenformasyona da çok açık. Geleneksel medyanın bağımsızlığı ve nasıl haber verdikleri tartışılabilir ancak onlardan aldığınız haber en azından birkaç süzgeçten geçmiştir. O yüzden benim tavsiyem doğruluğuna inandığınız insanlardan haber almaya devam edin ve sosyal medyada her duyduğunuz şeye inanmayın.

Özlem Süer-Moda tasarımcısı
“Pazar; hayatı sevdiğini hissetmek için çok güzel bir gün”
Moda dünyasının en çalışkan isimlerinden biri Özlem Süer. Hafta içi arı gibi çalışan Süer için pazar günlerinin anlamı büyük. O pazarı sevdikleriyle geçirip, hayatı anlamlandıranlardan…

Klasik bir pazar gününe neler sığdırırsınız?

Her sabah 8.00’de önce Tacım’la yatağında kucaklaşıp, güne merhaba öpücüğüyle uyanıyorum. Onun kişisel bakımı bittikten sonra doğruca benim banyoma gidiyoruz. Cilt bakımı yaparken bana eşlik etmek en sevdiği şeylerden biri. Sonra benim banyomda onun küvet saati başlıyor. Ardından aile kahvaltı... Pazar gu¨nleri özellikle dışarıda kahvaltı yapmayı seviyoruz. Four Seasons Bosphorus da gelmeyi en çok tercih ettiğimiz noktalardan biri. Yaz, kış ayrı tadı var buranın. Boğaz’ın tazeliğini kentin uyanışını hissettiğimiz bir yer.

Peki en sevdiğiniz etkinlikler neler?

Yeni yerler keşfetmeye bayılıyoruz. Mutfak keyfini ve alışverişi de seviyoruz pazar günleri. Otomobile atlayıp İstanbul’u sabah çok erken saatlerde gezmeyi de severiz. Aslında kocamandır bizim için pazar günleri. Tek bir etkinlikle sınırlı kalmayız. Biz iyi bir pazar yorumcusu aileyiz diye düşünüyorum. Pazar bizim için gerçekten büyük keyif. Pazar günlerine yapmak zorunda olduğum hiçbir şey koymamaya çalışırım bu yüzden. Bana ve aileme güzel enerji veren ve üçümüz için de anlamı olan insanlarla görüşmeye çalışıyorum.

Pazar günlerini sizin için bu kadar anlamlı kılan özel bir şey var mı
?
Pazar başlamak için çok güzel bir gün. Hayata başlamak, geride bırakmak, affetmek, öfkeden kurtulmak için çok güzel bir gün... Hayatı sevdiğini hissetmek için çok güzel bir gün…

Yeni butik hazırlıklarınız var mı?
Mağazalaşmanın tadını çok çıkardık. Bu sene de yeni butikler açma fikrine yakın duruyorum. Farklı şehirlerden yeni teklifler alıyoruz. Yurt dışı operasyonumuz büyüyor. White markamız İtalya ve İngiltere’de önemli bir pozisyona geldi.

Yeni sezonda Özlem Süer kadını nasıl bir görünüme sahip olacak?
Materyalle çok vakit geçirdik bu sezon. Çok özel modeller, yüzeyler, baskılar u¨zerine çalıştık. Üç boyutlu diyebileceğimiz yeni konstru¨ksiyonlara sahip kumaşlar oluşturduk. Natürel kumaşlardan dokunmuş çok tiyatral parçalar da var. Bunları her koleksiyonda kullanmayı önemsiyorum çünkü insanlar bekliyor. Kısaca yeni sezon kişiye özel duygusu veren, günün her saatinde giyilebilecek, çok büyük feminenlik taşımayan, natürelliği de içinde barındıran materyalleriyle tene çok uyumlu parçalardan oluşuyor.