Mutsuz bir külkedisi!
Sibel Kekilli, “Mutlu olmakta güçlük çekiyorum” diyecek kadar hayat yorgunu.
Sizi Türkiye'de çok iyi tanımıyoruz. Medyada görünmeyi özellikle mi tercih etmiyorsunuz?
Geçen sene çok çalıştım, iki ayrı film çektim zamanım yoktu röportaj yapmaya, bir de çok seçiciyim.
Teşekkür edip, hemen sormak istiyorum iki ayrı film mi dediniz, nedir onlar?
Kenya'da ''Kış seyahati'', adlı bir film çektim. Bir Kürt kızını
oynuyorum. Türkiye'de vizyona girecek mi belli değil ama Almanya'da
Eylül ayı gibi vizyona girecek. Ardından Prag'da Yahudi bir kızı
canlandırdığım ''En son trendi çektim. Bir de bu yıl yönetmenliğini Hal
Hartley'in yaptığı ''Fay Grimm'' adlı bir Amerikan filminde küçük bir
rol oynadım.
Oyunculuk anlamında bir eğitim aldınız mı, koçunuz var mı?
Filmlerden önce evet ama film çekilirken koçum yoktu. Almanya'da
istersen oyunculuk okuluna gidebiliyorsun ama ders almayan pek çok süper
oyuncu da var.
Bence oyunculuk dersleri tiyatro için gerekli, sinema için değil! İçinde yoksa istediğin kadar ders al yapamazsın. Duvara Karşı filmi için ben de gittim okula ama iki hafta sonra bana göre olmadığı için bıraktım.
Bence oyunculuk dersleri tiyatro için gerekli, sinema için değil! İçinde yoksa istediğin kadar ders al yapamazsın. Duvara Karşı filmi için ben de gittim okula ama iki hafta sonra bana göre olmadığı için bıraktım.
Hayalinizde canlandırmak istediğiniz bir rol var mı?
Şu günlerde aklımdaki senaryoyu yazmaya başlayacağım. Bir Türk kızıyla
ilgili. Tabii ki rolü ben canlandırmak isterim. Uğursuzluk getirir diye
şimdilik anlatmak istemiyorum.
|
|
İstediğiniz gibi senaryolar gelmiyor galiba, iş başa mı düştü?
Evet! Duvara Karşı'dan sonra teklifler geldi. Enteresan teklifler var
doğrusu. Geçenlerde Almanya'da yaşayan bir Türk yönetmen 30 sayfalık
bir taslak gönderdi. Onu inceleyeceğim.
Kutluğ Ataman'la bir korku filmi çevireceksiniz sanıyorduk?
Kutluğ Ataman'dan bana ne teklif ne de senaryo gelmedi. Kendisiyle de tanışmıyoruz üstelik.
|
|
Artık çıplaklık bitti mi?
Duvara Karşı'dan sonraki pek çok teklif arasında Almanlar'dan Türk kızı
rolleri, Türklerden de çıplaklığın ön planda olduğu rol teklifleri
bulunuyordu. Benim amacım çevireceğim iki filmde de çıplak olmadan da
bir şeyleri başarabileceğimi kanıtlamaktı. Artık iyi bir hikayesi olan
bir filmde senaryo gerektiriyorsa soyunurum. Sinema Paradiso'nun ünlü
İtalyan yönetmeni Tornatore, başrol teklif etti. Bir fahişeyi
canlandıracaktım. Ama beni genç ve sıska buldu. Orada da vardı mesela
çıplaklık ama olsa oynardım!
Dünya çapında pek çok ödül almış bir oyuncu olarak niçin Türk sineması yurt dışında başarı kazanamıyor?
Çünkü Türkler cesaretli değiller. Çekemeyiz, beceremeyiz diyorlar, hayal
güçleri dar. Ayrıca hep benzer senaryolar üzerine çalışıyorlar. Vatan
araması, vatanım neresi hikayeleri. Halbuki İstanbul’da her
tarafta farklı bir hikaye var aslında. Belki, yatırımlar hep dizilere
yapılıyor. Dizi para kazandırır, okey ama dünyada adımızın duyulması
için sinema filmi çekmeliyiz.
En son hangi Türk filmini izlediniz?
Maalesef fırsatım olmadı pek çoğunu izlemeye. Ancak küçükken eski Türk
filmleriyle büyüdüm ben, hepsini çok beğeniyordum. Bir numaram da Hülya
Koçyiğit2ti. Adile Naşit'i de çok severim ama yenileri tanımıyorum.
Sadece Yılmaz Erdoğan ve Cem Yılmaz'ı biliyorum. Şimdi oradaki büyük
oyunculara bakarsan yüzde 90'ının dizi yaptığını görürsün. Buna
üzülüyorum. En son Almanya'da yaşayan bir Türk yönetmeninin; Yılmaz
Aslan'ın Kardeş Cinayeti filmini izledim ama beğenmedim.