Tavrı tarzı olan kadınlar

Müzik ve onu layıkıyla icra edenler çoğu zaman modaya da ilham olmuştur. Madonna, Jimi Hendrix, Michael Jackson... Biz de şarkılarıyla olduğu kadar, yaşam tarzı ve stiliyle de bizleri etkileyen üç kadın şarkıcıyı kendi doğal tarzıyla fotoğrafladık. Onlar şarkılarındaki tavrı, tarzı yapan ve bize hayata bakış ve tarz konusunda ilham veren kadınlar...

Tavrı tarzı olan kadınlar

Röportaj: Simay Engür
Fotoğraf: Nurdan Usta
Mekan için Çubuklu 29’a teşekkür ederiz.


ECE SEÇKİN
“Kendimi hiçbir kalıba sokmadım”

Son yılların pop hit şarkılarının altından hep aynı isim çıkıyor. Ece Seçkin, doğduğu günden beri müzikle iç içe büyümüş. Dansla arasındaki yakın mesafeyi söylemeye gerek yok, kliplerinden biliyoruz zaten. Kendisini “Pop kültürün aşığı, ufak tefek minnoş ve çılgın” olarak tanımlıyor. Çekim boyunca o kadar yerinde duramıyor ki, biz de onun bu deli halini çok seviyoruz!

Sanatçıların müzik tarzlarıyla, yaşam tarzları birbirine paralel oluyor genellikle. Sizce sanatçılar karakterlerine göre bir müzik tarzı mı seçiyor; yoksa sanatçıların stilleri ve yaşam tarzları seçtikleri müzik türüne göre sonradan mı şekil alıyor?
Benimkisi kesinlikle kendimi ve ruhumu yansıttığım bir müzik tarzı. Enerjik, pop dans şarkıları. Dikkat ederseniz birçok şarkımda hayatla dalga geçen bir tutumum var. Değişimi seviyorum ve bu nedenle her klipte başka bir Ece görüyorsunuz. Birinde pembe saçlı, birinde otantik, birinde rengarenk… Stilimi de şarkıma göre belirliyorum diyebiliriz.

Kabul etmek gerekiyor ki pop şarkıcıları genellikle bir görünüp sonra kayboluyor. Özellikle gençlerde böyle… Ama siz bu sektörde kendinize bir yer açmayı başardınız. Bu başarıyı neye borçlusunuz?
Öncelikle olduğum gibi biriyim. Yani kendimi hiçbir kalıba sokmadım ve insanlar beni bu doğal tavrımla benimsedi. Üst üste beş yıl içinde yakaladığım hit şarkılar da tabii ki en büyük etkenlerden biri. Her şarkıyı yeni bir proje olarak değerlendirdim ve ardı ardına işler yaptım.

Her alanda bugünün modası olan, yarının klasiği oluyor aslında. Örneğin şu an ‘klasik müzik’ dediğimiz şey, o günün popüleriydi. İnsanlar 50 sene sonra Ece Seçkin şarkıları dinleyip ‘ah mazi…’ diye iç geçirir mi, ne dersiniz?
90’ların üzerinden 50 yıl geçmedi ama ben bir 90’lar çocuğu olarak o yılların müziğinin hastasıyım mesela! Deliler gibi dinliyorum ve neredeyse tüm şarkıları ezbere söylüyorum. Nasıl ben 90’larda çocukluk geçirmiş biri olarak bunu yapıyorsam, çocukluğunu bu yıllarda geçirenler de 20-30 sene sonra; benim şarkılarımı hatırlayıp ah mazi diyeceklerdir.

Pop müziğin, modaya yansıması deyince aklınıza neler ve kimler geliyor? Renklerle, markalarla ve popüler kültürün moda ikonlarıyla örneklendirebilir misiniz?
Dünyadan örnek vermem gerekirse Katy Perry bana göre bu işin ustası. Ayrıca Gwen Stefani de tarzını çok yakından takip ettiğim ve sevdiğim bir star mesela. Marka konusuna gelirsek ben mini elbiseleri için İtalyan tasarımcıların markaları olan Off-White, Paco Rabanne ve Self-Portrait ‘i seviyorum. Son dönemdeki renkli çizgisi sebebiyle, Moschino ve Kenzo da vazgeçilmezlerim arasında.

Kliplerinizde genellikle pop art öğeleri çok kullanıyorsunuz. Günlük hayatınızda da pop art baskılar, desenler öncelik sebebi mi, yoksa görünenin aksine daha sakin bir stiliniz mi var?
Kesinlikle evet diyebilirim, pop art renkli baskılara bayılıyorum ve eğlenceli parçaları birleştirerek kombin yapmayı seviyorum. Mesela beni pembe bir deri ceketin üstüne mont giymişken görebilirsiniz.

Bu yaz dolabınıza ekleyeceğiniz olmazsa olmaz üç parça hangisi?
Mini jean şort, renkli desenli büstiyerler ve gold renkli halka küpeler.

En sevdiğim Instagram hesabı
@ChloexHalle

En sevmediğim huyum
Temizlik ve düzen takıntım.

Son zamanlarda play tuşu takılı kalan şarkı: Mad Love-Sia feat. Sean Paul.
Hala başaramadığım ama başarmayı çok istediğim şey: Türkiye’de daha önce hiç gerçekleşmemiş bir stadyum konseri vermek.

Tavrı tarzı olan kadınlar - Resim : 1

AYBEN
“Hip hop bir yaşam tarzıdır”

Rap müziğin ezber bozan kadını Ayben, yalnızca gücünü özgürlükten alan şarkılarıyla değil stiliyle de göz hapsimizde. Son albümü Başkan’la özlediğimiz Ayben geri geldi! Her şarkısı ayrı, her klibindeki stili ayrı güzel.

Sanatçıların müzik tarzlarıyla, yaşam tarzları birbirine paralel oluyor genellikle. Sizce sanatçılar karakterlerine göre bir müzik tarzı mı seçiyor; yoksa sanatçıların stilleri ve yaşam tarzları seçtikleri müzik türüne göre sonradan mı şekil alıyor?
Bizde hip hop bir yaşam tarzıdır ve bu kültürün kendine ait bir stili var. Bizler hayattan beslenen, rahatlığı ve özgürlüğü temel alan bir kültürü temsil ediyoruz. Bu da stilimize ve yaptığımız işe yansıyor elbette. Ancak belli kalıplar içine sıkışmak zorunda da değiliz. Bu noktada da özgürlük devreye giriyor.

Son dönemde Türk rap müzik yüksek bir ivme kazandı. Yıllardır müziğin içinde olan bir rap şarkıcısı olarak, bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
80 ve 90’lı yıllarda Amerika’da yaşanan durumu şimdi bizim ülkemizde yaşıyoruz. Aslında bakarsanız yıllardır yok sayılamayacak kadar çok talep gören bir müzik türüydü rap. Bundan 10 yıl önce de dizilerde, reklamlarda rap müzik kullanılıyordu. Lakin şimdi sosyal medyanın gelişimi ile birlikte bu daha fark edilir bir hal aldı. Açıkçası beklediğim bir durum olduğundan şaşırtmadı. Geç bile kaldığını düşünüyorum. Daha yeni başlıyoruz.

Yıllardır çizginizi hiç bozmadan, ‘Ayben’ olarak insanların aklında kocaman bir yer edinmenizi sizce neye borçlusunuz? Müzikal anlamda en büyük başarınız sizce nedir?
Ben çocuk sayılacak yaşlardan beri bu müziği icra ediyorum. Bizim müziğimizin kemik dinleyici kitlesi, yapılan işleri ciddi anlamda takdir ediyor ve sahipleniyor. İlk albümüm ‘Sensin O’ sonrası uzun bir süre albüm yapmadım. Müzikten tam anlamıyla uzak kalmadım; ancak yaklaşık 10 yıllık bir süre içinde sadece düetler ve single çalışmaları yaptım. Buna rağmen dinleyicilerim beni hiç yalnız bırakmadılar ve desteklerini her zaman hissettirdiler. Onların bu sabrına minnettarım.

Son iki klip çalışmanızda da styling size ait. Modayla ilgili bir eğitiminiz var mı yoksa müzik tarzınızı yansıtacak kıyafetleri çok mu iyi gözlemlediniz?
Eğitim almadım ama modayla çok ilgiliyim. Hatta birkaç moda çekiminde styling yapmışlığım bile oldu. Elbette büyük bir iddiam yok. Lakin amatör olarak kıyafet tasarlamak ve hatta dikmekten büyük keyif alıyorum. Belli kalıplara bağlı kalmayı sevmesem de hatta trendleri uygulamasam da modayı takip etmeye çalışıyorum. Ancak konu kıyafetler olduğunda benim kendime ait bir dünyam var. Kendimce farklı aksesuarlar ya da alışılmışın dışında belki çok marjinal olmayan, fakat minik farklarla kendini gösteren bir stil yaratmaya çalışıyorum. Klip ve sahne kıyafetlerimden aksesuarlarıma hepsini özenle seçiyorum. Sizin de dediğiniz gibi, bu işi profesyonel olarak yapan çok kıymetli isimler tarafından da çok güzel dönüşler aldım. Açıkçası hayatıma müzik girmeseydi, moda sektöründe olmayı çok isterdim. İlerleyen zamanlarda da ikisini birleştirmek için bazı fikirlerim var.

Rap müziğin, modaya yansıması deyince aklınıza neler ve kimler geliyor? İkonik isimlerle veya ikonik kıyafetlerle örneklendirebilir misiniz?
Rap müziğin sound olarak gelişiminin yanı sıra, stili de bambaşka yollar izledi. Her dönemin kendine ait parçaları var. Son yıllarda moda sektörü de rap müzisyenlerini giydirmek için birbirleriyle yarışır hale geldi. Hatta defilelerde sahne almaktan tutun, markalar için özel şarkılar üretmeye varan geniş bir yelpazesi var işin bu kısmının. Amerika’dan Young Thug tarzını çok beğendiğim bir isim ve giydiği en absürt şeyi bile çok iyi taşıdığını düşünüyorum. Elbette Beyonce de katıldığı davetlerden, sahnesine, kliplerine kadar kusursuz olmayı başarıyor. Türkiye’den örnek verecek olursam Ceza derim. Çünkü her dönem gerek giydiği tişörtler, taktığı aksesuarlar özellikle şapkalar, bereler ve cap’lerle ciddi anlamda ilham kaynağı oldu. Kendime en yakın bulduğum isimse, Missy Elliott. Onu herkesten ayıran bambaşka bir stili var.

Bu yaz dolabınıza ekleyeceğiniz olmazsa olmaz üç parça hangisi?
Bu yaz da ‘Trend ilan edilen herhangi bir şeyi almalıyım’ gibi bir durumum olacağını sanmıyorum. Genelde beğendiğim şeyleri alıyorum. Ama dolabımda çok fazla olsa bile almadan duramadıklarım; denim ceket, pantolon ve şalvarlar. Ayrıca vazgeçemediğim renk renk bandanalar, cap’ler ve sneaker’lar da bu listeye dahil.

En sevdiğim Instagram hesabı
@5.Min.Crafts

En sevmediğim huyum
Birkaç tane var aslında ama soğukkanlılığım sanırım en rahatsız edici olanı. Kriz anlarında hiç paniklemeyen ve toparlayan kişi oluyorum. Biraz yorucu.

Ben bu yaz... Tatil yapmayı umuyorum!
Son zamanlarda play tuşu takılı kalan şarkı: Henüz çıkmadı ancak Ceza-Beatcoin.

Tavrı tarzı olan kadınlar - Resim : 2

YASEMİN MORİ
“Hayata baktığınız yer karakterinizi dolayısıyla da tavrınızı, tarzınızı ve müzikal etkileşimlerinizi belirliyor”


O, alternatif rock müziğin en başına buyruk kadını! Yasemin Mori’nin şarkılarını avazımız çıktığı kadar söylemeyi ve onun şarkılarında umarsızca dans etmeyi çok seviyoruz. Stili mi? O zaten ne giyerse çok yakışıyor!

Sanatçıların müzik tarzlarıyla, yaşam tarzları birbirine paralel oluyor genellikle. Sizce sanatçılar karakterlerine göre bir müzik tarzı mı seçiyor; yoksa sanatçıların stilleri ve yaşam tarzları seçtikleri müzik türüne göre sonradan mı şekil alıyor?
Bana sorarsanız bu bir varoluşsal döngü. Hayata baktığınız yer karakterinizi dolayısıyla da tavrınızı, tarzınızı ve müzikal etkileşimlerinizi belirliyor. Karakter sonradan edinilebilecek bir şey değil. Ama tabii ki dinlediğin ya da maruz kaldığın müzikler onun yapılanmasında, şekillenmesinde rol oynayabilir.

Yıllardır çizginizi hiç bozmadan, ‘Yasemin Mori’ olarak bir duruşunuz var. Müzikal anlamda en büyük başarınız sizce nedir?
Müziği hiçbir zaman ticari bir meta olarak görmedim. Onun sanatsallığına, insanın zihninde açtığı müthiş zenginliklere kucak açmak ve bu sanatı insanlarla buluşturmak en büyük amacım oldu. Sanırım bu ruh insanlara geçti ve beni farklı bir yere konumladılar. Dinleyiciye ulaşma anlamında en büyük başarım, ilk albümüm Hayvanlar olabilir. Derinleşme ve müzikal hakimiyet anlamında Deli Bando albümü ve yapım süreci kariyerim için çok önemli. Hikaye anlatıcılığı olarak sonrasında gelen Finnari Kakaraska ve renklerimi en iyi gösterebildiğim Estrella; onlar benim bebeklerim!

Şarkılarınızda yüksek doz enerji var, stilinizde de aynı enerjiyi görmek mümkün. Peki, asla giymem dediğiniz bir şeyler var mı?
Hayır yok. Hiçbir konuya karşı öyle keskin çizgilerim yoktur. Benim için her şey o anda yeniden düşünme payını hak ediyor. “Asla olmaz” dediğin şey doğru kombinasyonla ya da yeniden bir ele alışla harikalar yaratabilir.

Rock müziğin modaya yansıması deyince aklınıza neler ve kimler geliyor? İkonik isimlerle veya ikonik kıyafetlerle örneklendirebilir misiniz?
Bir numaram David Bowie sanırım. Makyajlarından kıyafetlerine, her şeyiyle göz alıcı! Kansai Yamamoto ile yaptığı iş birliği de mükemmel. Onun yanı sıra Freddie Mercury neredeyse grotesk denebilecek giyim ve yaşayış tarzıyla bence çok önemli bir dönüm noktası. Jim Morisson ise sadece bir deri pantolon ve önü ful açık gömleğiyle ikonik.

En sevmediğim huyum
Kararsızlığım; lakin eskisine göre daha iyiyim.

Ben bu yaz...
Birkaç gün kafa dinleyip yeni video için koşturacağım.

Son zamanlarda play tuşu takılı kalan şarkı
Tyler-The Creator, tüm albüm.

Hala başaramadığım ama başarmayı çok istediğim şey
Erken kalkmak.