Aç karnına kahve içmek sandığınız kadar kötü olmayabilir

Belki zamanınız yok, belki kahvaltı insanı değilsiniz ve kabul etmek gerekir ki aç karna kahve içmek de oldukça popüler. Birçok kez bunun mideniz için kötü olduğunu duymuşsunuzdur. Peki gerçekten öyle mi?

Aç karnına kahve içmek sandığınız kadar kötü olmayabilir

İyi haber, mideniz boşken kahve içmek aslında zararlı değil çünkü mideniz kendini adapte ederek koruyabilir. Fakat bu bazen biraz rahatsız hissettirebilir, işte o zaman rutininizi değiştirmeniz gerekebilir.

Louisville-Kentucky’den gastroenterolog Dr. Sunana Sohi: “Konu mide ve bağırsak bölgesi olduğunda, aslında kahve tüketiminin birçok faydası bulunuyor,” diyor. “Kahve üzerinde hem barındırdığı kafeinden hem de zaman zaman içerdiği şekerden ötürü bir ön yargı bulunuyor, fakat kahve yüzyıllardır tıbbi amaçlar için kullanılıyor.”

Bununla birlikte Sohi, kahvenin mide asidi seviyeleriyle çeşitli şekillerde oynadığını açıkladı. Sonuç olarak kimi insanlar, hazımsızlık gibi sorunlarını kafeinden kaçarak ya da yemeklerinin yanına bir bardak ekleyerek çözebilirler.

Kahve, yapısından ötürü asidik bir içecek. Buna ek olarak, Boston’lı gastroenterolog Dr. Supriya Rao şöyle açıklıyor: “Kafein, gastrik asit üretimimizi tetikleyen gastrin hormonunun üretiminden sorumludur”. Bu asit, sindirim sürecini olumlu etkilese de midenin asiditesini arttırır.

Aynı zamanda, kahvedeki fenol bileşikleri de bağırsağın asit düzeyini etkiler. Ancak, mideye asit akışı olduğunda ne olur?

Aç karnına kahve içmek sandığınız kadar kötü olmayabilir - Resim : 1

Midedeki asit seviyesi

Rao: “Kahvenin pH seviyesi 5 civarındayken, midemizdeki gastrik asidinki ise 2 seviyesindedir.” Yani aslında midemiz kahvenin asit miktarıyla baş edebilir.

Fakat tüm bunlar kişiye göre değişebilir diyor Sohi: “Yediğimiz her şey gastrik asit üretimini tetikler, ama kahve hepsinden daha fazla.” “Yani eğer kahve içtikten sonra şişkinlik hissediyorsanız, üst karın bölgeniz ağrıyorsa, ya da mideniz bulanıyorsa; bilin ki bir sorun var.”

Rao da bu açıklamaları destekliyor ve ekliyor: “Aslında sorun asidite seviyesinin yüksekliği değil. Çünkü midemiz bununla baş edebilecek kadar güçlü ve içinde barındırdığı mukus da kendisini korumaya yardımcı oluyor.” “Problem daha çok özofagusunuzun bu tür bir hasara dayanamaması. Yani aç karnına kahve içmek seni hastanelik etmeyecek, ama kendini rahatsız hissedebilirsin”.

Bu teorinin doğruluğunu kanıtlayan bir makala Library of Medicine’de yayınlanmış. Anketlere göre ise, kahve, alt yemek borusu sfinkterinin gevşemesine katkıda bulunarak yiyeceklerin yemek borusuna kaçmasına ve mide yanmasına neden olabilir.

Basitçe söylemek gerekirse: Aç karnına kahve içmek mide asidi üretimini artırır. Sıvı seviyesinin yükselmesi birçok insan için herhangi bir sorun teşkil etmezken, bazılarında rahatsızlığa neden olabilir. İkinci gruba aitseniz ama kafeinli içecekle yollarınızı ayıramıyorsanız, yanında biraz yiyecekle tadını çıkarmayı deneyin.

“Yiyecek asit için bir tampon görevi görüyor”, diyor Rao. Yani kahvenizle birlikte bir şeyler yemek, sıvıların emilimini kolaylaştıracağından asidite seviyesini dengelemeye yardımcı olur.

Rao ayrıca, filtre kahvenize süt eklemek ya da sade kahve yerine bir cappucino tercih etmenin pH seviyenizi dengeleyeceğini belirtti.

“Bazı insanlar kahveyi aç karnına tolere edebilir. Ancak midenizi rahatsız ediyorsa, biraz yiyecekle tüketmekte fayda var”, diye onaylıyor Sohi.

Aç karnına kahve içmek sandığınız kadar kötü olmayabilir - Resim : 2

Kahve çekirdeğinin türü ne kadar etkili?

Kafeinsiz kahve, doğal olarak daha az kafein içerir ve uyarıcının yüksek mide asidi üretimine katkıda bulunduğu kanıtlanmış olduğundan, bir fincan kafeinsiz kahve mide-bağırsak suyu seviyesini düşürebilir.

Rao, koyu bir çekirdek seçmenin daha az asit üreteceğinden, daha faydalı olduğunu söylüyor: “Koyu çekirdeklerin kavrulma süresi uzun ve bu süreçte oldukça asit kaybediyorlar”.

Kulağa ilginç gelebilir ama soğuk demleme (cold brew) yöntemiyle yapılan kahvelerin de daha düşük asitli bir opsiyon olduğu Thomas Jefferson Üniversitesi tarafından açıklanmış.

“Tüm kavurma dereceleri kıyaslandığında, soğuk demlenen kahvelerin sıcak demlemelere kıyasla daha az asit içerdiği ortaya çıktı.” Kavurma derecesi yükseldikçe, titre edilebilen asit seviyesi düşüyor.

Son olarak; eğer aç karnınıza kahve tüketmek sizde dispepsiye sebep oluyorsa farklı bir kafeinli içeceğe (belki çay) yönelmek isteyebilirsiniz.

Sohi: “Yeşil çay ve siyah çayın da birçok faydası var”, diyor. “Hem daha az kafein barındırıyorlar, hem de daha az asidik alternatifler”.