Amy’i hatırlamak

Amy Winehouse’un hikayesini anlatan Back to Black filmi, mayısta vizyona girecek. Sam Taylor-Johnson’ın yönettiği filmde, Amy Winehouse’a Marisa Abela hayat verecek.

Amy’i hatırlamak
İrem Naz Güvel

İrem Naz Güvel


Gidişinden beri Winehouse’u şarkılarıyla hatırlıyor ve kalbimizde sızısını hissediyoruz. “Acaba şu an burada olsaydı ne söylerdi?” diye düşünmekten de kendimizi alamıyoruz. O, müzik dünyasında unutulmaz bir iz bırakan yetenekli ve özgün bir sanatçıydı.

Elele dergisi 2024 yılı Mayıs-Haziran sayısından

 Eşsiz sesi, dokunaklı sözleri ve kendine has tarzıyla bu dünyadan olmadığını kanıtlıyordu. Winehouse’un müziği, genellikle soul, R&B, caz ve reggae gibi farklı türlerden etkilenmişti. İlk albümü Frank ile güzel işler yapacağını kanıtlasa da zirveyi 2006 yılında çıkardığı Back to Black albümüyle yaptı. Rehab, Back to Black ve You Know I’m No Good gibi hit şarkılar içeren albüm onu, dünya çapında bir fenomene dönüştürdü. Ancak, Amy’nin yükselişi ve müzikal başarısı, kişisel sorunları ve bağımlılığı ile de eş zamanlı ilerledi. Medyanın sürekli ilgisine ve tacizine maruz kalan şarkıcı, alkol ve uyuşturucu bağımlılığıyla mücadele etti. Birçok kişi tarafından onun en büyük mutsuzluğu olarak görülen eski eşi Blake Fielder-Civil de Amy’nin kanını emiyordu. Bu zorluklar, onun hem sağlığını hem de kariyerini olumsuz etkiledi ve 23 Temmuz 2011’de, sadece 27 yaşındayken aramızdan ayrıldı.

Amy bu dünyadan gitse de anısı, müziği ve sanatıyla yaşatılmaya devam ediyor. Geride bıraktıklarıyla hala birçok kişiyi etkiliyor ve müziğiyle popüler kültürde ve müzik endüstrisinde varlığını sürdürüyor. Hayatı ve mücadeleleri, müzik endüstrisindeki zorluklar ve bağımlılıkla mücadele gibi konularda da farkındalık yaratmayı başardı. Bugün hala, Amy Winehouse’un mirası, müzik dünyasının daima hatırlayacağı ve takdir edeceği bir sanatçı olarak kalıyor.