Mila'nın odası

Yazı: Ece Üremez
* Bebeğimle Elele dergisinin Haziran-Temmuz 2016 sayısından alınmıştır.

Elektro kemanı Türkiye’de ilk kez çalan isim olan Ceren Aksan’ın on ay önce bir  bebek sahibi olmasıyla değişen dünyası artık kızının etrafında dönüyor. Aksan, her ne kadar anne olduktan 20 gün sonra ilk konserine çıkıp, sahneden uzak kalmaya dayanamıyor olsa da bugünlerin geri gelmeyecek çok değerli zamanlar olduğunun bilincinde. “Kızımla geçireceğim hiçbir anı ve fırsatı kaçırmak istemiyorum. Kızım olduğu için kendimi çok çok çok şanslı ve mutlu hissediyorum! Onunla yaşadığım anılar için minnettarım ve ileride yaşayacağımız anlar için de sabırsızlanıyorum” diyor. Aslında tıpkı kendisi gibi kızının da müzikle bağı henüz annesinin karnındayken sahnede başlıyor. Öyle ki, bugün Ceren Aksan kızı Mila’nın müziğe olan ilgisi için şunları söylüyor; “Müzik ile sağlam bir bağı olacağını düşünüyorum! Beş aylık olduğundan beri evde piyano ile oynamaktan, ses çıkarıp çalmaktan çok mutlu oluyor. Ayrıca kendince şarkı da söylüyor. Üstelik volümü de epey yüksek! Müzik duyduğunda dans etmeye de başladı. Bakalım müzik ve dansın onun hayatında nasıl bir yeri olacak.”

Süs değil sağlık ön planda
Ceren Aksan ve Gökhan Mumcu çifti süslemeden değil sadelikten yana olduklarından, dekorasyondan ziyade odanın tasarımında öncelikli olarak sağlık, güvenlik ve işlevselliğe önem vermişler. Mobilya seçimlerinde dikkat ettikleri noktaları ise şöyle özetliyor genç anne: “Öncelikle mobilya boyalarındaki toksik maddelere maruz kalmaması için, özellikle Avrupa ve Amerika standartlarında üretim yapan ve mobilyaları açtığınız andan itibaren kullanıma hazır olan Mother Care’den set olarak almayı tercih ettik. Türkiye’deki özel üretim mobilyalarda kullanılan boyalara güvenmiyorum. Bebeğe uygun boya ile boyanmış denilen ürünleri bile bebek dünyaya gelmeden haftalarca önce alıp havalandırmanız gerekiyor ve aylar geçse de yine boya kokusunu alıyorsunuz. Duvar boyasında da ‘bebek için uygundur’ diyerek satılan her boyanın aslında uygun olmadığını araştırmalarım sonucu öğrendim ve uygun markayı bulmak için mimar arkadaşlarıma danıştım.”

Melekler korusun diye
Aynı zamanda renklerin insan üzerindeki güçlü etkisine inanan Ceren ortamın sakin ve huzurlu olmasını istemiş. Beyaz, açık gri ve pudra tonlarını, biraz da ritim katmak için siyah-beyaz kontrastının gücüyle harmanlamış. Dekorasyonu kişiselleştirmek için ise detaylarda genelde hep el yapımı, özel üretim ürünler kullanmış. Keçeden yapılma nine ve torunu, ahşap dönme dolap, üzerinde Mila yazılı kanaviçe, ahşap süs, battaniye, bornoz, havlu, yastık kılıfı bu özel aksesuar ve tasarımlardan sadece birkaçı. Çeşitli ülkelerden anneannesinin topladığı melek biblolar ise küçük melek Mila’yı koruması için başucuna yerleştirilmiş. Ortaya çıkan ve huzur kokan oda için Ceren şu sözleri ekliyor: “Mila büyüdüğünde kendi istediği ve hayal ettiği odayı yapmayı çok istiyoruz.”

Ceren ve Gökhan bir bebek odası tasarlarken, sağlık ve güvenlik kriterlerine göre dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıralıyor;
•    Güvenlikli, parmaklıkları sık ve yan kısmı bebeği yatırırken kolaylık olsun diye hareket edebilen değil sabit olan, sağlam bir yatak karyolası.
•    Boğulma önleyici hava kanalları olan yatak şiltesi. (Sadece ilk aylar için önemli, ancak bebeği ilk aylarda ebeveyn odasında ya da beşikte yatıranlar için gereksiz olabilir.)
•    Antibakteriyel ve yanmaz özellikte bebek halısı.