Aşk acısını dindiren şelale

Mitolojik hikayeye göre suyundan içeni, mendilini ıslatanı ve yüzünü yıkayanları aşk acısından arındırdığına inanılan Bartın'daki Ulukaya Şelalesi, çevresindeki doğal güzelliklerin yanı sıra efsanesiyle de yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor.

Aşk acısını dindiren şelale

Küre Dağları Milli Parkı'nda kalan Ulukaya köyündeki hikayeye göre, aşk tanrısı Eros'un, eşinin kendisini sevmemeye başlaması nedeniyle intihar eden Selamnos'un bedenini dönüştürdüğü şelaleden su içen, mendil ıslatan ya da yüzünü yıkanlar yaşadıkları aşk acılarından arınıyor.

Yaklaşık 20 metre yükseklikten yazları da dahil olmak üzere sürekli akan şelalenin, rivayet edilen özellikleriyle daha fazla ilgi çekmesi için tanıtım çalışmalarına ağrılık veriliyor.

İl Kültür ve Turizm Müdürü Fuat Dursun, kentin 3 bin yıllık geçmişiyle önemli tarihi ve kültürel değerlerinin yanı sıra doğal güzelliklere sahip olduğunu söyledi.

Ulus ilçesine 17 kilometre uzaklıktaki şelalenin kuruduğuna hiç şahit olunmadığını anlatan Dursun, "Son yıllarda gerek bölgede yapılan çalışmalar, gerekse tanıtıcı faaliyetlerimizle bölgedeki turizm potansiyeli de gelişmektedir. Saklı kalmış doğal güzellikleri mitolojik öykülerini de öne çıkarak tanıtma gayretindeyiz" ifadesini kullandı.

Dursun, şelalenin kanyonu, çevresindeki ormanlık alanlar ve yürüyüş parkurlarıyla insanların ilgisini çektiğini, anlatılan mitolojik hikayenin de bölgede turizmin gelişmesine katkı sağladığını dile getirdi.

Ulus Belediye Başkanı Hasan Hüseyin Uzun da İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünden emekli İsmail Aktaş'ın derlediği mitolojik hikayenin yazılı olduğu tabelayı hazırlamak için çalışmalara başladıklarını belirterek, ''Şelalenin öyküsünü, bölgedeki hemen hemen herkes biliyor. Başka kentlerde duyanlar da merak ediyor. Şelalemizin, bu yönüyle de bölge turizmine önemli katkı sağlanacağına inanıyorum'' diye konuştu.

Aşk acısı çekenlerin hüznü bu şelalede diniyor 
Şelaleyle ilgili mitolojik hikayeye göre, geçmişte bölgede yaşayan uzun boylu ve iri vücutlu Selamnos, ormanlık alanda karşılaştığı, çevrede güzelliğiyle ünlü Hera'ya aşık olur.

Güneşin ağaçların arasından zor girdiği ve orman güllerinin güzellik kattığı alanlarda aşklarını yaşayan gençler, Hera'nın ailesinin karşı çıkmasına karşın bir süre sonra evlenir.

Çiftin evliliğinin ilk yıllarındaki mutluluk, Selamnos'un anlaşılamayan ve uzun süren rahatsızlığı nedeniyle zayıf, çelimsiz ve çirkin hale gelmesiyle bozulmaya başlar. Hera, artık seven değil, eşinden nefret eden kadın haline dönüşerek Selamnos'tan sürekli uzak durur.

Eşinin kendisinden nefret etmesine üzülen Selamnos, Ulukaya'nın zirvesine çıkarak Hera'nın ismini haykırıp, kendini boşluğa bırakır. Aşk tanrısı Eros, aşk acısının böyle sonlanmasını istemediğinden Selamnos'un bedenini yere değer değmez, şelaleye dönüştürerek suyu kutsar.

Kutsiyete göre, her kim şelaleden su içerse, mendilini ıslatırsa ya da yüzünü yıkarsa Selamnos'un acıları azalır, içinde yeni ya da geçmişten kalma aşk acısı yaşayanlar da bundan arınır.

(AA)