Başka bir dünya
Nepal’in başkenti Katmandu’yu sevmek için onu olduğu gibi kabul etmek gerekiyor. Sırlarını nazlanarak veriyor... Keşmekeşini bir kenara bırakırsak, dua bayrakları asılmış sokakları, tapınakların kapısında bekleyen Narasimha aslan-insanları, rengarenk kıyafetleri, sefalete meydan okuyan dünyaları... Sonunda iyi ki gitmişim, görmüşüm diyorsunuz.
Yazı: Zeynep Durak Yılmaz
İki elinizi kalp hizasında birleştirip başınızı hafifçe eğin ve ‘namaste’ deyin. Bu jestiniz Nepal’de aynı şekilde gülümsemeyle karşılanacak. Hayat şartları ne kadar zor da olsa, iki devin yani Hindistan ve Çin’in arasında sıkışmış bu küçük ülkede insanların gülümsemesinin ve gönüllerinin ne kadar geniş olduğuna şahit olacaksınız. Namaste! “Merhaba, hoş geldiniz, tanıştığımıza memnun oldum, hoşça kalın, görüşmek üzere” olmak üzere pek çok farklı durumda kullanılıyor; ortak yönüyse hepsinde iyi niyet olması. Klişe gibi görünebilir ancak Nepal halkı şimdiye kadar karşılaşacağınız en güler yüzlü insanlar olabilir. Yabancıya olan merakı ve saygıyı hemen ilk dakikada hissediyorsunuz. Yapacağınız alışverişlerde her daim pazarlık etmeyi unutmaz ve güvenebildiğiniz bir yerel rehber ya da turizm acentesi bulursanız ülkeyi huzurla keşfe çıkabilirsiniz.
Yüksek irtifalara çıkın
Huzur derken yükseklere çıkmanız, Himalayalar’ın eteklerinde yürümeniz, dağ köylerine gitmeniz lazım, lakin başkent Katmandu’da huzur bulmak, pokerdeki en iyi el olan royal flush çıkması kadar nadir. Yine de kaotik Katmandu’yu sevebilmek için onu olduğu gibi yani keşmekeşiyle kabul etmek gerekiyor. Sırlarını nazlanarak veriyor. Çoğunlukla şehirde yürüyüş yapmayıp taksiye binmeniz gerekiyor, çünkü 2 km’lik yol, trafik sıkışıklığında yarım saat sürebiliyor. Ama siz farklı yerler görüp Nepal halkıyla iletişim kurunca -ki büyük çoğunluk İngilizce’ye vakıf- Katmandu’yu sevmeye başlıyorsunuz.
Kurak mevsimde maske şart
Kent, Türkiye’de zırt pırt korna çalan minibüslü caddelerden daha gürültülü, kurak mevsimde merkezi yoğun egzoz ve toz bulutu kaplıyor. Tozzoz (toz+egzoz) maskesi takmanız da şart oluyor. Muson zamanı giderseniz daha temiz ama daha sıcak oluyor. Katmandu ve yakın çevreyi 3-4 günde gezebilir, en önemli turistik duraklara uğrayabilirsiniz. Katmandu, 1350 metre yükseklikte, iki nehrin birleştiği yerde duruyor. Şehirde gezerken Bagmati ve Bishnumati’yle yollarınız kesişiyor. Nehir kıyısından gitmenizi harfiyat ve kirlilik yüzünden pek önermiyorum ancak ölü yakma törenine şahit olmak isterseniz, çevrenizde mini bir araştırma yaparak denk gelebilirsiniz.
Üç bin metrelik dağ tacı
Şehir Himalayalar’ın eteklerinde 3 bin metre yükseklikteki bir dağ tacıyla çevrili. Buradaki köyler örneğin Nagarkot, amatör yürüyüşçüler için ideal. Himalaya manzaraları nefes kesici. Doğu ve güneydeki iki ziyaret edilmesi gereken kasabayı yani Patan ve Baktapur’u da eklersek 1.5 milyona ev sahipliği yapıyor yorgun Katmandu Vadisi. Bu iki kasabayı ‘mutlaka görülecekler listesi’ne almalısınız.
Büyüleyici Baktapur
Baktapur’da konaklamak iyi bir fikir olabilir. 2015 yılının nisan ayında yaşanan 7.9 büyüklüğündeki depremde başkente nispeten daha az zarar görmüş. Kasaba sadece yayalara açık, ki bu da kornasız alan demek. Hayvan heykelleriyle donanmış tapınağın yanında bir ‘om’ deyip bir kafeye çökebilir, yeşil çay yudumlayıp Nepal rehber kitabınızı okuyabilirsiniz. 10 numara, 5 yıldız! Burada Hinduizm ve Budizm’in en güzel tapınak örneklerine şahit olursunuz. Hikayesi boldur bu hayvan reenkarnasyonlu tanrıların. Aileler görürsünüz, torun tombalak gelmiş, adaklar adarlar, mumlar yakarlar. Yaşayan gerçek bir müzedir Baktapur, içiniz açılır. Patan kasabası da Katmandu gibi dinamik, yarım günlük bir turla görülmeye değer.
Katmandu’nun kalbi: Durbar
Katmandu’ya dönersek; şehrin kalbi Durbar Meydanı’nda atıyor. Depremde çok hasar görse de ve 2.5 yıldır restorasyon çalışmaları sanki kaplumbağalar tarafından ağır ağır yapılıyor gibi görünse de halen çekiciliğini kaybetmemiş. Meydan Ortaçağ’dan kalan tapınaklar ve kraliyete ait çok katmanlı süslü yapılarla dolu. Burayı yerel rehberle gezebilirsiniz. Sizin hangi memleketten geldiğinizi sorup, eski Türk müşterilerinden aldıkları imzalı referans notlarını gösteriyorlar. Çok tanrılı ve onların reenkarnasyonlarına ait hikayeler anlatıyorlar. Aileleriyle ilgili sorular sorarsanız, hoşlarına gidiyor ve çoğunlukla ekstra bilgi vermeye hazırlar. Tabii pazarlık etmeyi unutmayın.
Yaşayan tanrıça
Burada anlatılan hikayelerin başında Kumari Devi yani Yaşayan Tanrıça geleneği geliyor. Buradaki amaç; ilahi kadın enerjisinin kutsanması. Kumari üç yaşındaki kız çocuklarının arasından seçiliyor. 40 kriter var; yuvarlak kafaya, siyah gözlere, düz ve uçları sağa doğru kıvrılmış saçlara, inek gibi uzun kirpiklere sahip olma gibi. Binlerce çocuk arasından büyük bir titizlikle seçilen Kumari dini törenlerde yerini alıyor. Bu, ailesi için çok prestijli bir durum, hayatta insanın başına bir kez gelebilecek bir şans, ailesini az görme pahasına. Kumari genç kızlığa adım atınca görev değişikliğine gidiliyor. Meydana yakın Freak Sokağı, 60’lı yıllarda Nepal’e akın eden hippilerin yeri, bugün uyuşturucu madde satan dükkanlar kapanmış da olsa halen turistlerin uğrak noktası.
Mala tespihleriyle ya sabır
Nepal, hayvan dostları için biraz karmaşık duygular uyandırabilir. Tantrik gelenekte hayvanlar kurban ediliyor. Beş tür hayvan ve her daim erkek olanlar adak için uygun. Asya mandası, keçi, koyun, tavuk ve ördekler. İnekler kutsal hayvanlar ve asla adak olamazlar. Köylerde de bazen başıboş, öyle ortalıkta gezinen çöp karıştıran ineklere rastlayabilirsiniz. Eğer yolda önünüze çıkarlarsa, genelde Budist rahiplerin taşıdığı ama hippi hareketiyle pek moda olan bodhi ağacının (Ficus religiosa) meyvesinin çekirdeğinden yapılan tespihlerinden bir tane edinin ve tespih elinizde ineklerin kenara geçmelerini sabırla bekleyin.
Dua yazılı bayraklar barış, merhamet, güç ve bilgeliği teşvik etmek için asılıyor Nepal’de. Rüzgarla iyi niyetler her yere dağılıyor. Bayraklar eskiyince yakılıyor, tıpkı ölen insanlar gibi. Yeni bayraklar asılıyor, yeni insanlar doğuyor.
Kökeni Şamanizm’den gelen beş renkte sıralanıyor: Mavi gök, beyaz hava ve rüzgar, kırmızı ateş, yeşil su ve sarı dünyayı simgeliyor. Şehirde de sefaleti, keşmekeşi örtüyor.
Swayambuna, Katmandu’da Budistler için çok önemli bir hac yeri. Girişte sizi minik suratlı, boz tüylü, kırmızı tenli makaklar karşılıyor. İlgi çekmek için çığlıklar, taklalar atıyorlar. Buda 2500 yıl önce insandaki maymun aklından söz ediyor. Maymun aklı bize sürekli korku, endişe veriyor: “Ya cüzdanı çaldırırsam, ya biz buradayken eve hırsız girerse, ya bileğimi burkarsam vs..” Neyse ki Buda maymun aklına karşı tedaviyi de söylüyor: Meditasyon.
Bhaktupur’daki Taleju Hindu Tapınağı. Pasni töreni için ailesi süslemiş, püslemiş. Pasni töreni katı yiyeceklere başlangıç töreni ve tarihini Hindu astrolog seçiyor. Kızlar 5, erkekler 6 aylıkken yapılıyor. Bir nevi bizdeki Diş Buğdayı. Her kastın bebekler için benzer kutlamaları var. Gözlere sürme çekiliyor, alnına tikalar sürülüyor. Tika üçüncü gözü temsil ediyor. En önemli enerji noktası alna konuluyor.
Momo tatmadan dönmeyin
Momo tatmadan dönmeyin. Hint ve Tibet mutfaklarından etkilenen Nepal mutfağının vazgeçilmezidir Momo; aslında bir çeşit iri bir mantıdır. İçine sebze kıyılır, mantarlı yahut etli çeşitleri de vardır. Japonlar’ın gyoza’sına da benzer. Ya buharda pişirilir ya da yağda kızartılır. Sokağa taşmış mini büfelerde tadabilirsiniz, yahut Katmandu’da en turistik restoran ve dükkanların olduğu Thamel’de yiyebilirsiniz. Nepal’de ana yemek mercimek, pirinç, haşlanmış ıspanak ve diğer sebze ve baharatlarla hazırlanan Dal Bat’tır.
Bir ‘om’ çekin yeter!
Nepal, başta dağ sporcuları ve doğa meraklıları arasında popüler bir ülke. Turizm önemli bir gelir kaynağı. Bir de gurbetçilerin yolladığı dövizler önemli bir kaynak. 30 milyonluk ülkede yaşayan insanların yüzde 65’i tarım sektöründe, geriye kalan kısım hizmet sektörü ve diğer küçük ticari alanlarda. Ülkede endüstriyel bir alt yapı yok, başkentte yeraltı kanalizasyon şebekesi de mevcut değil. Sıkça yaşanan elektrik ve su kesintileri turistleri paniğe sürüklese de ‘om’ deyip geçin, hayat sürprizlerle güzel! Hem Buddha ne demiş; “Sonunda hayatta sadece önemli üç şey vardır; ne kadar sevdiğiniz, ne kadar nazikçe yaşadığınız ve sizin için bir anlamı olmayan şeylerden şükranla vazgeçtiğiniz.”
Etimolojik açıdan Nepal
Nepal kelimesinin türetilmesi, birtakım farklı teorilerin konusu. Sanskritçe nepalaya ‘dağların eteklerinde’ veya ‘ayağa kalk’ anlamına geliyor. Tibetçe niyampal ‘kutsal topraklar’ anlamında. Katmandu Vadisi’nde yaşayan Newar halkının dilinde ise ‘orta bölgenin ülkesi’ anlamına geliyor. Kışın yüksek rakımlarda kar yağsa da düşük irtifalarda rahatlıkla yürüyüş yapabilirsiniz. Sabah-akşam sıcaklık 4 derece civarına düşse de öğlen güneşli havada sıcaklık 20 dereceye çıkabilir ki bu kışın Nepal’i tercih etmeniz için bir neden olabilir.
123 dil, 60 kast
Nepal çoklu din, ırk, aşiret ve kültürlere ev sahipliği yapıyor. 123 değişik yerel dil mevcut. Nüfusun yüzde 45’i ana dili olarak Nepali konuşuyor. 60 küsur kast var. Farklı kastlar arasında evlilikler nadir olarak gerçekleşiyor. Bir nevi kader; iş, eş kastın içinden aile büyükleri tarafından seçiliyor.
Karma din
Nüfusun yüzde 81’i Hindu, yüzde 11’i Budist. Ancak biri din, biri felsefe olan bu iki ayrı yol iç içe yaşanıyor, gelenek görenekler harfiyen uygulanıyor. Yerli Kırant dininin oranı yüzde 3.6. Müslüman nüfusun oranı yüzde 3.2. Hıristiyanlık oranı yüzde 0.5. Geri kalmış ülkeler listesinde olan Nepal’de “Halk yoksul değil, devlet fakir” derler. Bu bir açıdan doğru. İnsanların büyük aileleri, sıkı bir sosyal ağı var, kimse açlıktan ölmüyor, sokakları Hindistan’daki gibi evsizler doldurmuyor her ne kadar istatistikler halkın yüzde 25’i açlık sınırının altında dese de. Ancak kız çocuklarının okula gitme oranı düşük, çocuk yaşta evlendiriliyorlar. Kadına şiddet acı bir gerçek, ülkeye tek başlarına gelen kadın turistlerin dikkatli olmaları şart.
Ne alınır?
Kaşmirden atkılar, şallar, battaniyeler, paşminalar. Dekorasyon ve meditasyon için mandalalar. Yün örme şapkalar, eldivenler, atkılar. Keçeden rengarenk patikler, dekorasyon eşyaları. Tişörtler. Kaplan desenli ipek veya yün el dokuması Tibet halısı ve kilimler. Pirinçten el yapımı Buda, diğer tanrıların heykelleri. Tahta oyma kutular, kuklalar. Everest fotoğraflı hatıra posta pulları. El yapımı kağıttan defterler, fotoğraf albümleri, takvimler. Tütsüler ve baharatlar.
Bunları unutmayın!
• Mutlaka şişelenmiş, kapağını ilk sizin açacağınız su için.
• Tifo, kuduz gibi salgın hastalıklar Nepal’in bir gerçeği. Gideceğiniz bölgeye, kalacağınız süreye göre aşı olmalısınız. Detaylı seyahat planı yaptıktan sonra, ülkeye girmeden 1-2 ay önce gerekli aşılar için bir seyahat hekimine başvurun.
• Nepal’de iklim, yüksekliğe bağlı olarak değişiyor. Güneyde tropikal iklim kuzeyde ise Himalayalar’ın zirvelerinde kutup iklimi görülüyor. Katmandu Vadisi’nde ilkbahar mart-mayıs arasında ve bahar demek çiçek demek.
• Nepal’in milli çiçeği Rhododendron. Türkçe’de komar, ormangülü adlarıyla biliniyor. Balkonda baktığımız güzelim açelyalara akraba. Karadeniz Bölgesi’nde doğal olarak yetişiyor. Hatta meşhur Anzer Balı’nın ve Deli Bal’ın üstün özelliğinin bu çiçekten kaynaklandığı söylenir.
• Haziran-ağustos arası muson zamanı. Bu dönemde Katmandu’nun havası bile sanki daha temiz. Sonbahar yani eylül-kasım arası dağ yürüyüşü, dağ tırmanışı için en uygun zaman. Turistik açıdan yüksek sezon olduğu için erken rezervasyon gerekiyor.
• Nepal’e gelirken iyi bir fotoğraf makinesi, hafif ve dayanıklı sırt çantası, rahat yürüyüş botları getirirseniz pişman olmazsanız.
• Ekim-kasım arasında yeni ayla başlayan Dashain Bayramı’nda halen yaşatılan Hindu geleneklerini öğrenebilirsiniz. Dashain hilal, ilk dördün, şişkin ay, dolunaya kadar 15 gün sürüyor. Tanrıların şefkati ve bereketi gelsin diye evler temizleniyor. Başka ülkelerde çalışan gurbetçiler ailelerinin yanına dönüyor. Bayramın en popüler aktiviteleri olan uçurtmalar uçuruluyor, ailece kart oyunları oynanıyor.
• İstanbul’dan Katmandu’ya düzenlenen direkt uçuş 6.5 saat sürüyor. Havalimanında kolayca alınan vize (yanınızda birkaç vesikalık fotoğraf bulundurun. 15 günlük vize 25 ABD doları) ile bu küçük ülkenin sırlarına vakıf olabilirsiniz.
• Nepal için en az iki hafta ayırmak şart. Eğer Everest Ana Kampı’na çıkmayı hedefliyorsanız bir ay ideal. Ancak kültürel turlar, alışveriş ve birkaç günlük kısa mesafeli yürüyüş için gelmek isterseniz havaalanından itibaren sizi taşıyacak şoförlü bir araba tutmanız gerekiyor. Nepal’de araba kiralamayı düşünmeyin bile. Trafik ışıklarının, işaretlerin olmadığını, yolların köstebek yuvaları gibi delik deşik olduğunu, sokak isimlerinin yazılmadığını, üstelik direksiyonun sağda olduğunu aklınızdan çıkarmayın.
• Eğer tur şirketiyle seyahat etmiyorsanız, oteliniz vasıtasıyla havaalanı transferi yapabilirsiniz. Tribhuvan Havaalanı şehir merkezindeki en turistik cadde Thamel’e 12 km mesafede. Taksi ücreti 700 Nepal Rupisi (aşağı yukarı 7 ABD doları). Bu mesafe trafiğe bağlı olarak 30 dakikayla 1 saat arasında katediliyor.
• Nepal kültürü size sabrı yeniden tanımlayacak. Geç mi kaldınız? Uçağınızı mı kaçırmak üzeresiniz? Sakın bağırıp çağırmayın. Sakın! Gözlerinizi kapatın. Derin nefes alın ve sakın telaş yapıp zaten değiştiremeyeceğiniz şeyler üzerine üzülmeyin. Her şeyde bir hayır, güzellik vardır. Om! Buddha ne demiş; su kabı damlaya damlaya dolar. Akıllı insan da içindeki iyiliği yavaş yavaş doldurur. Siz akıllı tarafta kalın.
Mutlaka görülmeli
• Chitwan Doğal Parkı: Nepal’in güneyinde yer alıyor. Bengal kaplanı, gergedan, fil gibi türlerin yaşadığı parkı görmeden dönmeyin!
• Maymun Tapınağı: Başkentin 2 km batısındaki Swayambu Stupa’sını (mabedini) mutlaka görülmesi gerekenler listesine alın. Çevresinde makaklar yaşadığı için Maymun Tapınağı da denilen bu yapı 1500 yıllık. Budistler için çok önemli bir hac alanı. 2015 depreminde zarar görse de hala ayakta. Şehrin panoramik görüntüsü için günbatımında ziyaret etmek çok hoş oluyor.
• Katmandu Vadisi, Patan ve Baktapur kasabaları: Doğu ve güneydeki iki ziyaret edilmesi gereken kasabayı yani Patan ve Baktapur’u da eklersek 1.5 milyona ev sahipliği yapıyor yorgun Katmandu Vadisi. Bu iki kasabayı ‘mutlaka görülecekler listesi’ne almalısınız.