Farklı bir yaz rotası düşleyenlere İsviçre Rivierası
Yaz sıcağının arttığı bu günlerde deniz-kum-güneş klişesinden çıkmak hayalinizse… ‘Turistik gezi yaz sıcaklarında ne mümkün, yurt dışına çıkarsam da her yer sıcak değil mi, gittiğim yerlerde yaz rehavetinde nereleri gezebilirim?’ sorularını kendinize soranlardansanız… İçiniz rahat olsun! Farklı bir yaz rotası mümkün. Hadi toplayın valizleri, İsviçre Rivierası sizi çağırıyor.
Yazı: Ayşegül Kulu
İsviçre denilince herkesin aklına ilk Zürih ve Cenevre gelse de hadi bu sefer iki şehrin dışında farklı bir İsviçre rotası çizelim. İstanbul-Cenevre uçuşunun ardından Lozan’dan (Lausanne) başlayarak Leman (Cenevre) Gölü boyunca Montrö’ye (Montreux) kadar yapacağınız yolculuğunuzda etkileyici doğayla birlikte, küçük şehirler/kasabalar, şarap bağları, çikolata dükkanları, geleneksel restoranlar, birçoğu ‘palace’ ile biten tarihi oteller, müzeler ve Chillon Şatosu sizi büyüleyici bir atmosferin içine sokacak.
Yeme-içmeye meraklıysanız, ‘Swiss made’ çikolatalar, İsviçre mutfağının en bilineni fondüler, yöresel peynirler, ünlü şarap bağlarından beyaz şaraplar ve de Michelin yıldızlı restoranlar bu rotayı seçmeniz için başlı başına neden olabilir.
Göl hattı boyunca bir yanınızda muhteşem göl, diğer yanınızda Alplerin ihtişamlı manzarası ile devam edecek yolculuğunuz için tren en iyi fikir. Montrö’ye giderken manzarayı en iyi şekilde yaşamak için trenin sağ tarafında oturun. Bu rota için otobüs de yine alternatifleriniz arasında. Bölgedeki tüm oteller konaklama süresince geçerli otobüsle ücretsiz ulaşım ve müzelerde indirim sağlayan kartlar veriyor. Otobüs saatlerinin dakikliği de inanılmaz…
Vevey ve Montrö arasında ulaşımı sağlayan göl kıyısındaki yürüyüş parkuru da sizi sizden alacak. Gün içinde kaç adım attığınızı muhteşem doğa manzarası karşısında unutacaksınız. Parkurda notalar, müzisyen heykelleri ve doğanın renklerinin ahengi ile tüm gün yürüyebilirsiniz.
Yolculuğunuzda, temmuz ayı için ortalama sıcaklıkların 24-25 derecelerde hissedildiği bir ortam hayal edin. Yaz insanı değilseniz, işte sizin için ideal tatil havası! Günün her saati gökyüzünde hiç bulut yokken gelebilecek sağanak geçişlerine de hazırlıklı olun.
İsviçre’nin Fransızca konuşulan Suisse Romand bölümündesiniz. Bu romantik dili konuşan yerel halk ve işletmelerde herkes size İngilizce de destek verecek, içiniz rahat olsun. Ama gününüz ‘bonjour’ ile başlayıp, ‘bonsoir’ ile bitecek! Siz de bu büyülü rotada atmosfere kapılıp yol arkadaşınıza ‘je t’aime’ diyebilirsiniz…
İlk durak Lozan
Cenevre Havalimanı’ndan trenle ilk durağınız Lozan. Havalimanından Lozan’a tren ile kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Hepimizin aklında Lozan Barış Antlaşması ile yer eden şehir, İsviçre’nin Vaud kantonunun başkenti ve bölgeye gelen turistlerin de öncelikli rotaları arasında. Eğer alışveriş meraklısıysanız alışveriş caddesi tam size göre, rotanın da alışveriş için en doğru adresi burası. Saat meraklısıysanız ve lüks markalara merakınız varsa dikkatli olun! Yürümekle aranız çok iyi değilse Lozan’ın dik yokuşları ve merdivenleri sizi zorlayabilir. Ama şehri en tepeden izlemek istiyorsanız, denemelisiniz. Lozan Katedrali’ni de ziyaret etmeyi atlamayın.
Riviera’nın incisi Vevey
Lozan ve Montrö arasında kalan Vevey belki de bölgenin en az bilinen ama en samimi yerleşim alanı. Genelde İsviçre’nin önemli markalarının merkezlerine ev sahipliğini yapan şehir, sahil hattından tepelere uzanan şık evleri, sıcak meydanları, pazar yeri, butik çikolata dükkanları, Fransız ve İtalyan mutfağından izler taşıyan restoranları, kafeleri ve butikleriyle sizi içine çekebilir.
Vevey’de sizi ilk karşılayacaklar da göldeki çatal simgesi ve Charlie Chaplin heykeli olacak. Göldeki çatal yine göl hattında çok yakınında olan Alimentarium Gıda Müzesi’nin simgesi. Müze, dünyadaki gıda üzerine ilk müze. Hem çocuklu aileler hem de beslenme tarihini merak edenler için güzel bir atraksiyon. Gün içinde workshoplar ve tadımlar da düzenleniyor.
Vevey’e dair az bilinen bir gerçek de Charlie Chaplin’in hayatının son 25 yılının burada geçirmesi. Sizin de seyahatiniz süresince bulacağınız huzuru zamanında Chaplin de burada bulmuş. Ünlü ismin hayatını merak ediyorsanız Charlie Chaplin World Müzesi’ni ziyaret etmelisiniz.
Valizinize neler almalısınız?
Gündüz saatleri için renkli kotlar ve spor ayakkabılar, şık akşam yemekleri için sezonun trendi olan püfür püfür elbiseler, caz konserleri için festival kombinlerini valizine almalısınız. Günün her saatinde yağmur sürprizi ile karşılaşabileceğiniz için yanınıza yağmurluk ve şemsiye almayı da sakın unutmayın.
Fotogaleri için tıklayın.
Caz melodisinin peşinden Montrö
Riviera’nın belki de en çok turist çeken bölgesi Montrö (Montreux). Bunda cazseverler için çekim merkezi olması en büyük etken. Türkiye’den de müzikseverlerin takip etmeye başladığı Montreux Caz Festivali’nin bu yıl 52’ncisi düzenleniyor. Bugüne kadar efsane müzisyenleri ağırlayan ve dünyanın her yerinden cazseverlerin akın ettiği festival için bu yazın tarihleri 29 Haziran-17 Temmuz. Bu tarihler arasında sadece muhteşem konserler değil yan etkinlikler, ücretsiz konserler, havuz partileri, caz gemileri de kaçmaz.
Bugünden aklınızda olsun; önümüzdeki yıl için açıklanan isimlerden biri de Elton John. Sir Elton John’ı büyülü bir atmosferde izlemek isterseniz. Şimdiden gelecek yıl için planlamanızı yapın!
Mutlaka deneyin!
İsviçre çikolatasının peşinden ‘Çikolata Treni’
Çikolatalarıyla ünlü İsviçre’de özel bir çikolata deneyimi arıyorsanız bir gününüzü mutlaka ‘GoldenPass Çikolata Treni’ne ayırmalısınız. Sabah 9.00’da çikolatalı kruvasan ve kahve servisiyle Montrö’den başlayan tren gezisi akşam 6’da yine burada son buluyor. Tren ücretine peynir yapımı/tadımı, aradaki otobüs transferleri, çikolata fabrikası turu ve çikolata tadımı da dahil. Temmuz ve ağustos aylarında tren turu her gün var.
(Bilgi ve rezervasyon için www.mob.ch)
Fondü restoranı: Les 3 sIfflets
Geleneksel bir İsviçre fondü deneyimi için ‘Les 3 sifflets’e rezervasyon yaptırmalısınız. Fondü siparişiniz masanıza gelirken geleneksel servis seremonisine hazır olun. Leziz erimiş İsviçre peynirine zevkinize göre patates, ekmek, et veya sebze parçalarını daldırabilirsiniz. Gerçekten eğlenceli bir ritüel…
Alpleri buharlı vapur turuyla izleyin
Montrö ve Vevey’den karşılıklı nostaljik buharlı vapurlar ile manzarayı gölden de izleyebilirsiniz. Öğle/akşam yemekli ve brunch’lı vapur turlarına katılırsanız, arada inip kasabaları turlayıp gezinize devam edebilirsiniz. Her vapurun arkasında İsviçre, önünde Fransız bayrağı yer almasının nedeni de gölün diğer tarafının Fransız bölgesi olmasından kaynaklanıyor.
Görmeden dönmeyin
ChIllon Şatosu
Çeşitli hanedanlıklara tarih boyunca ev sahipliği yapan şatoyu eşsiz kılan hikayesi, hiçbir zaman kuşatma ile alınamaması, sadece yapılan antlaşmalar sonucunda el değiştirmesi. Ziyarete açık şatonun içini gezebileceğiniz gibi, iki yakasındaki yürüyüş parkurlarından da fotoğrafını çekmeyi unutmayın. Chillon Şatosu, İsviçre’nin hatta Avrupa’nın en çok gezilen yapılarından biri.
Oyun Müzesi
(Musee SuIsse du Jeu)
Vevey ve Montrö arasında kalan Oyun Müzesi eğlenceli bir gün geçirmenizi sağlayabilir. La Tour-de-Peilz Şatosu’ndaki müzede, geçmişten bugüne oyuncak koleksiyonlarını görebilir, oyunları deneyebilirsiniz.
FreddIe Mercury Heykeli
Chaplin nasıl Vevey’e kapıldıysa Freddie Mercury de Montrö’ye aynı şekilde aşık olmuş. 1978’de Montreux Jazz Festival’inde sahne alan isim, Queen ile Jazz albümünü de burada kaydetmiş. Şehir de bu aşkı karşılıksız bırakmamış. Göl kenarındaki bronz heykeli hayranları için çekim merkezi! Siz de Queen severseniz, Casino Barriere de Montreux’deki Queen Studio Experience’i ziyaret etmelisiniz.
İsviçre ne kadar pahalı?
Döviz kurlarının hepimiz tarafından ekonomist hassasiyetiyle takip edildiği son dönemde yurt dışı çılgınlığına niyetliyseniz dürüst olalım, İsviçre de sizi terletecek! Danimarka ve Finlandiya ile birlikte ‘yaşam kalitesi en yüksek ülkeler’ sıralamalarında kendine her zaman ilk sıralarda yer bulan bu ülkede ulaşım, konaklama, yeme-içme ve sosyalleşme için yapılacak harcama sadece biz Türkler için değil, dünyanın neresinden giderseniz gidin yüksek… Yine de yola çıkmaya niyetliyseniz harcadığınız her İsviçre frangına değeceğine emin olabilirsiniz. Unutmayın! Ülke genelinde her yerde euro da geçiyor. Ama seyahatiniz süresince siz siz olun yanınızda frank bulundurun. Çünkü 1 euro=1 frank olarak alınıyor ve bundan siz zararlı çıkarsınız.
Nerede kalabilirsiniz?
Lozan: Bölgenin tarihi mirasının önemli bir parçası olan ve 1915’ten günümüze gelen Lausanne Palace ilk akla gelen. Lausanne Palace; spası, alışveriş bölgesinin merkezinde olması, Cenevre Gölü’ne ve Alpler’e panoramik manzaralı odalarıyla ayrışıyor.
Vevey: Merkezde kalmak isterseniz Astra Vevey, tren istasyonuna birkaç adım mesafede iyi bir seçenek.
Montrö: Cenevre Gölü’nün hemen kıyısında Fairmont Le Montreux Palace ve Golf Hotel Rene Capt kendisini şımartmak isteyenlere öneri. İki otel de hem çok geleneksel hem de çok zarif.