“Amatör ruhumu asla kaybetmedim”
Note markasının Pazarlama ve Marka Direktörü Arzu Kartal, yıllardır kozmetik sektörünün önde gelen isimlerinden biri... Tek kelimeyle işine aşık bir kadın o. Başarısının sırrını bize anlatmasını istedik; anlattı!
ARZU KARTAL’IN VAZGEÇİLMEZ 10’U
1. Eşim, çocuklarım ve annem… Bugün bu kadar başarılıysam bunda annemin payı çok büyük. Hayatta aileden daha önemli hiçbir şey yok. Gerçek dostlarım var… Bu konuda çok şanslıyım.
2. İnancım.
3. Tutkularım… Tutkularımdan vazgeçmediğim için marka yaratabiliyorum, işimin tek özü bu.
4. Çocuklarım ve onlara ayırdığım zaman.
5. Hayallerim.
6. Heyecanım… Heyecanımın bittiği yerde kalamıyorum, heyecan beni ben yapan vazgeçilmezim.
7. Siyah renk... Asla vazgeçmem!
8. Kararlılığım.
9. Hayatım. Yaşamak çok güzel, çocuklarımla daha da güzel.
10. Seyahat etmek. Yurt içi Bodrum, yurt dışı ise Amerika. Yaz mevsimini severim. Yaz benim için hep yenilik uyandıran, giysilerimiz gibi ruhumuzun da hafiflediği, güneş alıp çiçek açtığı bir dönem. Amerika vazgeçilmez bir tutku: İstanbul gibi kalabalık bir şehirden sonra Amerika’nın güneyi beni dinlendiriyor. Bir tişört, bir parmak arası terlikle geçen günü seviyorum aslında.
PEELING İÇİN BAL VE ESMER ŞEKER
Cilt bakımında ProVectin Plus yüz kremi ile göz kremini kullanıyorum. Peeling yapmak istediğimde ise esmer şekerle balı karıştırıp yüzüme sürüyorum. Sonrasında cildim bebek gibi oluyor.
ONSUZ ASLA!
Chloé Love Intense, bayılıyorum.
ÇOK DURAKLI YOLCULUK
Çocukluk hayali doktor olmakmış, ama büyüdüğünde uluslararası hukuk dalında akademik kariyer yapmayı istemiş. Ancak İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nin üçüncü sınıfındayken babasını kaybedince ideallerinden vazgeçmek zorunda kalmış. Üniversiteden mezun olduktan sonra Berkeley Üniversitesi’nde pazarlama üzerine sertifika programına katılmış. Sonrasındaysa iş hayatına adım atarak akademik kariyerden vazgeçmiş. Kartal, 1995 yılında Enpa Grup’ta ilk işine başlamış, daha sonra Elizabeth Arden’in marka müdürü olarak Atac Kozmetik’e geçmiş. 1997 yılında bugünkü Boyner, o yıllardaki adıyla Çarşı mağazalarında satın alma yöneticisi olarak çalışmaya başlamış ve altı ay sonra da terfi almış. Üç senelik Çarşı mağazaları tecrübesinden sonra 2000 yılında hayatında yepyeni bir sayfa açmaya karar vermiş. Hunca Kozmetik’te Carmina makyaj markasının marka müdürü olarak işe başlamış. Aromel Kozmetik’te pazarlama müdür yardımcılığı yaptığı dokuz aylık bir çalışmanın ardından Ozsoy Kozmetik’e geçen Arzu Kartal “Sıfırdan her şeyi ile benim yarattığım ilk markadır” dediği parfüm ve makyaj markası Cecile’in ardından 2008 yılında Flormar’da pazarlama direktörü olarak işe başlamış. Bu markada da birçok değişime imza atan Kartal, Flormar’ın bugünkü yerinde payı olmasını da en büyük başarılarından biri olarak nitelendiriyor. Beş yılın ardından da şu anki işine yani Sterntek Kozmetik’e transfer olmuş. Kısa süre önce güzellik dünyasının hizmetine giren Note markasını ise bugüne kadar yaptığı işler arasında ‘en iyi’ olarak nitelendiriyor.
“HER ANI KEYİFLE YAŞAMAK LAZIM”
Tıpkı yaşadığı yoğun tempolu işi gibi Arzu Kartal da dinamik, cıvıl cıvıl bir kadın. “Profesyonelliğin en önemli sırrı ne?” diye sorduğumda hiç tereddüt etmeden “Amatör ruhu hiç kaybetmemek ve disiplinli çalışmak” diyor bir çırpıda. Ama öyle işe kendini kaptırıp hayatını kısıtlayanlardan da değil; “İnsan dünyaya bir kere geliyor. Her anı keyifle yaşamak ve hayatımıza varlığı ile değer katan insanların değerini bilmek gerekiyor” diyor. Çalışan bir anne olarak önceliği;
tabii ki çocukları. İşten arta kalan tüm zamanını çocuklarla birlikte geçiriyor. “İkizlerle yaşamaya başlayınca, hareket özgürlüğünüzün konforu her şeyden önce geliyor, onların hızına yetişmek başka türlü mümkün değil” diyor.
Yazı: Gülru İncu
Note Pazarlama ve Marka Direktörü Arzu Kartal, aynı anda hem kariyer hem de çocuk sahibi olmanın sanıldığı gibi ütopik bir hayal olmadığının canlı kanıtı. Yepyeni bir markanın doğumuna bizzat tanıklık ederken; biri kız, diğeri erkek dünya güzeli ikiz çocuk büyütmenin hiç de kolay bir iş olmadığından eminiz elbette. Mesleğinde başarılı her kadın gibi Kartal da bu noktaya gelene kadar çok fazla şeyden fedakarlık etmek zorunda kalmış; ikizlerinin doğumundan bir hafta sonra işe başlamak da buna dahil… O günleri anınca “Belki de bu hayatta yaptığım en büyük hatalardan biriydi. Ne yazık ki belli bir noktaya gelene kadar kendinize ve sevdiklerinize zaman ayıramıyorsunuz ama belli bir noktaya geldikten sonra her şeyi daha keyifli ve dengeli yaşayabiliyorsunuz” diyor.
“MARKA BAĞIMLILIĞIM YOK”
Modanın çok kızlı tüketilen bir alan olduğunu düşünüyorum, marka bağımlılığı olmadan, bütün trendleri her markada yakalamak mümkün. Favorilerim ise Zara, New Balance, H&M. Ayakkabı ve çantada da zaman zaman Louis Vuitton ve Prada.
1. Eşim, çocuklarım ve annem… Bugün bu kadar başarılıysam bunda annemin payı çok büyük. Hayatta aileden daha önemli hiçbir şey yok. Gerçek dostlarım var… Bu konuda çok şanslıyım.
2. İnancım.
3. Tutkularım… Tutkularımdan vazgeçmediğim için marka yaratabiliyorum, işimin tek özü bu.
4. Çocuklarım ve onlara ayırdığım zaman.
5. Hayallerim.
6. Heyecanım… Heyecanımın bittiği yerde kalamıyorum, heyecan beni ben yapan vazgeçilmezim.
7. Siyah renk... Asla vazgeçmem!
8. Kararlılığım.
9. Hayatım. Yaşamak çok güzel, çocuklarımla daha da güzel.
10. Seyahat etmek. Yurt içi Bodrum, yurt dışı ise Amerika. Yaz mevsimini severim. Yaz benim için hep yenilik uyandıran, giysilerimiz gibi ruhumuzun da hafiflediği, güneş alıp çiçek açtığı bir dönem. Amerika vazgeçilmez bir tutku: İstanbul gibi kalabalık bir şehirden sonra Amerika’nın güneyi beni dinlendiriyor. Bir tişört, bir parmak arası terlikle geçen günü seviyorum aslında.
Cilt bakımında ProVectin Plus yüz kremi ile göz kremini kullanıyorum. Peeling yapmak istediğimde ise esmer şekerle balı karıştırıp yüzüme sürüyorum. Sonrasında cildim bebek gibi oluyor.
Chloé Love Intense, bayılıyorum.
ÇOK DURAKLI YOLCULUK
Çocukluk hayali doktor olmakmış, ama büyüdüğünde uluslararası hukuk dalında akademik kariyer yapmayı istemiş. Ancak İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nin üçüncü sınıfındayken babasını kaybedince ideallerinden vazgeçmek zorunda kalmış. Üniversiteden mezun olduktan sonra Berkeley Üniversitesi’nde pazarlama üzerine sertifika programına katılmış. Sonrasındaysa iş hayatına adım atarak akademik kariyerden vazgeçmiş. Kartal, 1995 yılında Enpa Grup’ta ilk işine başlamış, daha sonra Elizabeth Arden’in marka müdürü olarak Atac Kozmetik’e geçmiş. 1997 yılında bugünkü Boyner, o yıllardaki adıyla Çarşı mağazalarında satın alma yöneticisi olarak çalışmaya başlamış ve altı ay sonra da terfi almış. Üç senelik Çarşı mağazaları tecrübesinden sonra 2000 yılında hayatında yepyeni bir sayfa açmaya karar vermiş. Hunca Kozmetik’te Carmina makyaj markasının marka müdürü olarak işe başlamış. Aromel Kozmetik’te pazarlama müdür yardımcılığı yaptığı dokuz aylık bir çalışmanın ardından Ozsoy Kozmetik’e geçen Arzu Kartal “Sıfırdan her şeyi ile benim yarattığım ilk markadır” dediği parfüm ve makyaj markası Cecile’in ardından 2008 yılında Flormar’da pazarlama direktörü olarak işe başlamış. Bu markada da birçok değişime imza atan Kartal, Flormar’ın bugünkü yerinde payı olmasını da en büyük başarılarından biri olarak nitelendiriyor. Beş yılın ardından da şu anki işine yani Sterntek Kozmetik’e transfer olmuş. Kısa süre önce güzellik dünyasının hizmetine giren Note markasını ise bugüne kadar yaptığı işler arasında ‘en iyi’ olarak nitelendiriyor.
“HER ANI KEYİFLE YAŞAMAK LAZIM”
Tıpkı yaşadığı yoğun tempolu işi gibi Arzu Kartal da dinamik, cıvıl cıvıl bir kadın. “Profesyonelliğin en önemli sırrı ne?” diye sorduğumda hiç tereddüt etmeden “Amatör ruhu hiç kaybetmemek ve disiplinli çalışmak” diyor bir çırpıda. Ama öyle işe kendini kaptırıp hayatını kısıtlayanlardan da değil; “İnsan dünyaya bir kere geliyor. Her anı keyifle yaşamak ve hayatımıza varlığı ile değer katan insanların değerini bilmek gerekiyor” diyor. Çalışan bir anne olarak önceliği;
tabii ki çocukları. İşten arta kalan tüm zamanını çocuklarla birlikte geçiriyor. “İkizlerle yaşamaya başlayınca, hareket özgürlüğünüzün konforu her şeyden önce geliyor, onların hızına yetişmek başka türlü mümkün değil” diyor.
Yazı: Gülru İncu
Note Pazarlama ve Marka Direktörü Arzu Kartal, aynı anda hem kariyer hem de çocuk sahibi olmanın sanıldığı gibi ütopik bir hayal olmadığının canlı kanıtı. Yepyeni bir markanın doğumuna bizzat tanıklık ederken; biri kız, diğeri erkek dünya güzeli ikiz çocuk büyütmenin hiç de kolay bir iş olmadığından eminiz elbette. Mesleğinde başarılı her kadın gibi Kartal da bu noktaya gelene kadar çok fazla şeyden fedakarlık etmek zorunda kalmış; ikizlerinin doğumundan bir hafta sonra işe başlamak da buna dahil… O günleri anınca “Belki de bu hayatta yaptığım en büyük hatalardan biriydi. Ne yazık ki belli bir noktaya gelene kadar kendinize ve sevdiklerinize zaman ayıramıyorsunuz ama belli bir noktaya geldikten sonra her şeyi daha keyifli ve dengeli yaşayabiliyorsunuz” diyor.
“MARKA BAĞIMLILIĞIM YOK”
Modanın çok kızlı tüketilen bir alan olduğunu düşünüyorum, marka bağımlılığı olmadan, bütün trendleri her markada yakalamak mümkün. Favorilerim ise Zara, New Balance, H&M. Ayakkabı ve çantada da zaman zaman Louis Vuitton ve Prada.