"Dürüstlük ve güven olmadan asla"

Yazı: Gülru İncu

Pırıl pırıl bir gün kuş cıvıltıları, oradan oraya koşuşturan tavuklar, dertsiz tasasız ortalarda gezinen tavus kuşları arasında içeriye girdiğimiz Beykoz Doğa Koleji, gerçekten de orada çalışanlara rahatça kıskançlık dolu gözlerle bakacağınız bir cennet köşesi. Doğa Koleji Kurumsal İletişim Koordinatörü Esra Çabukcan, sadece orada üretilen peynirler, köy ekmeği, tereyağı, reçeller, domates ve salatalıklarla tadına doyulmaz bir kahvaltıyla karşılıyor bizi. Biz tam kahvaltı ederken tavuğun biri masaya atladığı gibi koca bir dilim ekmeği kapıp ışık hızında uzaklaşırken şaşkın gözlerle onu izlediğimizin farkında değil. İşte böyle bir ortamda röportaja konsantre olmak hayli zorluyor doğal olarak. Esra Çabukcan’ın Doğa Koleji ile yollarının kesişmesi aslında tamamen farklı bir nedenle gerçekleşmiş. Marmara Üniversitesi Görsel Sanatlar Resim Öğretmenliği Bölümü’nden mezun olduktan sonra Doğa Koleji’nde resim öğretmeni olarak işe başlamış. Bir sene içerisinde de kurumsal iletişim bölümünü kurmuş. Şu an eğitim sektörünün liderlerinden biri olan Doğa Koleji’nin yeni kurulduğu günlerden bahsediyoruz. Küçük bir çocukken ressam olma hayalleri kuran Çabukcan, bugün bir yandan resim yaparak eski hayalini gerçekleştiriyor, bir yandan da fotoğraf çekiyor ve kendini bu alanlarda tatmin edecek pek çok yaratıcı iş yaptığını söylüyor. En büyük tutkularından biri de oğlu Bora ile beraber resim yapmak.

Profesyonelliğin sırrı güçlü olmak
Doğa Koleji’nin kuruluş aşamasından bu yana içinde olduğu için şu an iş hayatından çok mutlu. “Burada çok özgürüm ve adeta kendimi buluyorum. Yapmak istediğim projeleri gerçekleştiriyorum dolayısıyla kariyer hedefi olarak farklı bir alanda çalışmayı düşünmüyorum” diyor. Bundan sonraki hedefi ise kurumsal marka yönetimini devam ettirirken markayı dünya sektöründe de lider hale getirmek. İşine çok bağlı bir kadın Esra Çabukcan, ona göre profesyonelliğin sırrı yaptığımız işte mutlu olmakta gizli. Sürekli bir şeyler üreterek kendini yenileyebildiği için bu mutluluğu işine de başarı olarak yansıyor doğal olarak.

Moda ile sıkı bir dostluk kurduk
Modayı yakından takip ettiğini söyleyen Esra Çabukcan’ın gardırobunun favori parçaları elbiseler. Yazın uzun, kısa her model elbise giymeyi çok seviyor. Kışın da siyah basic elbiseler, siyah pantolon ve kazaklar vazgeçilmezi. Sanatsal dokunuşları çok sevdiği için zaman zaman küçük tasarımlar da yapmıyor değil tabii: “Kışın papyonları mandal bir tokaya yapıştırarak ceketlerime takmayı seviyorum. Papyon bulabilmek için de neredeyse bütün erkek mağazalarını geziyorum...”

Floransa ve Lucca her zamanb öncelikli
Yoğun bir çalışma temposuna sahip herkesin hayatında vazgeçilmez bir yer edinir ya seyahat etmek. Esra Çabukcan da yeni yerleri görmekten, bir şehrin ara sokaklarını keşfetmekten, meydanlarında, müzelerinde gezmekten keyif alıyor, sanata ve tarihe ilgi duyuyor. Seyahate çıkış anı bile başlı başına bir mutluluktur ya, Çabukcan da fırsat bulduğunda seyahat etmekten büyük keyif alıyor. İş gereği yılda 8-9 kez yurt dışına çıkıyor, Floransa ve Lucca en sevdiği seyahat noktaları arasında özel bir yere sahip. Sanatı ve sanat tarihini çok sevdiği için Floransa’da vakit geçirmenin çok hoşuna gittiğini söylüyor. Eğer yurt içinde dinlenmek ve her şeyden uzaklaşmak isterse kaçış noktası Bozcaada.

Esra Çabukcan'ın vazgeçilmez 10'u
1.    Oğlum Bora, eşim ve babam… Onlardan asla vazgeçmem.
2.    Yaptığım her şeyi ciddiye almak. Bu benim için çok önemli. Bu bir hobi bile olsa yaptığınız işi ciddiye alırsanız başarı kaçınılmazdır.
3.    Meraklı ve araştırmacı kişiliğim. Mutlak bilgiye ulaşmanın yolu bir şeyleri merak etmekten ve araştırmaktan geçer öncelikle.
4.    Dürüstlük ve güven. Hayat felsefemi dürüstlük üzerine kurdum.
5.    Resim. Küçük bir çocukken bir gün ressam olduğumu hayal ederdim. Bugün tamamen farklı bir alanda çalışsam da resim yapmaktan asla vazgeçmem.
6.    Fotoğraf çekmek. Bunun için epey zaman ayırıyorum. Sanat hayatımın her alanında yer almaya devam ediyor. Ayrıca Instagram’ı çok keyifli buluyorum.
7.    Sarı. Bu renk bana canlılık ve enerji veriyor. Bu yüzden vazgeçemiyorum.
8.    İçinde bulunduğum anı doyasıya yaşamak. O anı yaşamak ve geriye dönmemek başarıyı getiriyor.
9.    Seyahat etmek.Yeni yerler görmek müthiş keyifli ve vazgeçilmez.
10.    Düzen ve disiplin. Onlar olmadan asla.