Herkesin yaptığı 5 ilk iş hatası

İnsan hata yapar hem de çok. Günün büyük bir kısmında hatalar yaparız ve kalan kısımlarda da bu hataları düşünüp, nasıl düzeltebileceğimizin planlarını yine hatalarla dolu bir dizi süreçten geçirerek tamamlamaya çalışırız.

Herkesin yaptığı 5 ilk iş hatası

Haliyle iş hayatı da bu hatalardan nasibini sıklıkla alır. Hepimizin yaşadığı ve artık komik birer anı olarak hafızamızın derinliklerin gönderdiğimiz hatalardan bazılarını hatırlatalım dedik. Bu yaz sıcaklarında daha da terlemeyi kim istemez ki?

1- Geç kalmak
Aşırı stresli ilk günlerde en sık yapılan hataların başında hazırlanmaktan ya da şanssızlıktan dolayı mutlaka bir kere geç kalmak gelir. Bu geç kalma durumu da genellikle patronun yada yöneticilerin insaflı gülümsemeleriyle soğur ve yumuşar. Ama bu gülümsemelerin altındaki metni hepimiz biliriz. “Bir daha olmasın”.

2- Aşırı samimiyet göstermek

Yeni başlanılan ofiste herkese samimi ve yakın davranarak kabul görme evresini hızlandırmak isteyebiliriniz. Ama unutmayın herkes sizin kadar hevesli ve enerjik olmayabilir. Yeni gelen enerjisi diye tabir edilen ve etrafa neşeli gülücükler ve espriler saçan bu enerji bazı durumlarda yıllarını orada harcamış birinin sertleşmiş duvarına çarpabilir. Bu durumda alttan alın ve enerjinizin seviyesini bir tık azaltın.

3- Paniklemek
Yanlış bir mail atmak, başkasının bardağını kullanmak, fiyatı yanlış hesaplamak gibi birçok tuzak sizi beklemektedir. Elbet br gün bunlaran birini yapacaksınız ve ofisteki tüm gözler yargılayarak size dönecektir. O vakit yapmanız gereken bu alevleri anların üzerine panikleyerek daha da benzin dökmemek olmalıdır. Derin bir nefes alın. Mümkünse yalnız kalabileceğiniz bir yere geçin. Günün sonunda yanlışını tecrübeli hareketlerle düzeltmiş biri olarak mı anılmak isterseniz yoksa panikleyerek ele güne rezil olmuş bir yeni çalışan olarak mı?

4- Rehavete kapılmak
Ofis güzel, arkadaşlar gayet samimi ve rahat. Gitmesi gelmesi kolay oluyor. İyi de para alıyorum diye düşünmeye başladıysanız aman dikkat. Bu düşüncelerin hemen ardında sinsi bir düşman sizi bekliyor. Geleneksel Türk adetlerinden olan rehavet sizi kolluyor. Elinizden geldiğince orasının bir ofis olduğunu hatırlamaya çalışın. Rahat ve rehavet içinde biri çok fazla göze çarpacaktır.

5- Patronun eşini tanımamak
Kalabalık ofislerde genellikle herkesi tanımak zaman alır. Bir de bu insanların yakınları, eşleri ve arkadaşları var. Düşünün artık listenin uzunluğunu. Dinlenme odalarında veya asansörde her an birine rastlamanız çok mümkün. Birçoğumuz hayatta bir kere, ofisteki resmi tavırdan uzaklaşıp, başkası sandığımız bu insanlarla gerekli gereksiz konuşup, sonra patrona bir belge götürürken odasında bacak bacak üstüne atmış halde karşılaşırız. Gülümseyin ve odadan çıkın.