“İşime duyduğum tutku asla bitmeyecek”
Kişisel bakım ürünlerinin pazarlaması, satışı ve dağıtımını gerçekleştiren Kozmoklinik’te Pazar Geliştirme ve PR’dan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak görev alan Esra Er ile tutkuyla bağlı olduğu mesleğini,“Anadolu Yakası’nın en güzeli” dediği Moda’yı, aşkı ve hayata dair pek çok şeyi konuştuk.
Keyif dudakları...
Esra Er, işten kalan zamanlarını en çok dostlarıyla ve ailesiyle geçiriyor. Anadolu yakasının huzurlu, sakin yaşamını, özellikle Moda’yı çok seviyor. Seyahat etmeye de bayılıyor tabii. Tutkunu olduğu ve sık sık gittiği tatil rotası ise Göcek; masmavi koylarına bayılıyor. Yurt dışı söz konusu ise Güney Afrika’ya ve özellikle de Cape Town’un doğasına aşık olduğunu söylüyor ama New York, Los Angeles ve Barselona da tutkunu olduğu şehirler arasında.
Romantik Komedi, Türk Filmi Ve Tiyatro
Bir dönem sağlık problemleri yaşayınca her şeyin işten ibaret olmadığını daha iyi anlamış biri o. İş hayatının stresini atmak için de at biniyor. “At muhteşem bir hayvan, onunla olmak inanılmaz bir adrenalin ve mutluluk” diyor. Keyifli zaman geçirmek denince en sevdiği hobilerinden biri de romantik komediler ile eski Türk filmleri. Eşi her ne kadar fantastik macera filmlerine tutkun olsa da o romantik komedilerden vazgeçmiyor. Esra Er ve kocasının en büyük tutkularından biri de tiyatro. Hafta sonları Moda’da, evlerinin yakınındaki Duru Tiyatro’ya eşiyle beraber gitmeyi çok sevdiklerini söylüyor ve hemen her oyunu izlediklerini sözlerine ekliyor.
Esra Er,in vazgeçilmez 10'u
1. Eşim, ailem ve tüm sevdiklerim. Sevdiğim insanların yakınımda olmasını çok seviyorum.
2. İşim. İşimi tutkuyla yapmayı seviyorum ve bu tutkumun kaybolmasını hiç istemiyorum.
3. At binmek. İnsana huzur veriyor…
4. Tüm zeytinyağlı yemekler, özellikle enginarı çok severim.
5. Sally Hansen Air Brush Leg. Ondan asla vazgeçmem.
6. Moda! Anadolu yakasının en sevdiğim semti. O sıcacık mahalle kültürünü hala kaybetmemiş bir semt.
7. Kokteyller; çok güzel yaparım. Özellikle Mojito, Bloody Mary ve Margaritha… Alkollü kokteyller konusunda uzmanım.
8. Burt’s Bees Lip Balm olmadan yaşayamam. Cebimde, çantamda, ve arabamda mutlaka bulunur. Bir kadının hayatı boyunca 2-4 kilo arasında ruj yuttuğunu biliyor muydunuz? Bu yüzden Burt’s Bees’in yüzde 100 doğal rujlarını tercih ediyorum.
9. Elbiseleri çok seviyorum, özellikle siyah elbise. Günlük hayatta asla pantolon giymem.
10. Ebru Şallı’nın pilates DVD’leri. İki senelik spor kulübü üyeliğimi yakmışlığım vardır hiç gidemediğim için ama Şallı’nın tüm DVD’lerini seri olarak alıyorum. Bende hem haşimato hem de hipoglisemi var, dolayısıyla metabolizmam çok yavaş çalışıyor ama Şallı pilates konusunda Türkiye’deki en başarılı isimlerden biri.Yüzünde kocaman bir gülümsemeyle bizi karşılayan Esra Er’le pırıl pırıl bir haziran sabahı, Fenerbahçe burnunda buluştuk. Üniversite dönemi hariç uzun yıllar Anadolu yakasında yaşayan, hatta bir dönem evinden işine yürüyerek yedi dakikada ulaşma şansına sahip olmuş ender insanlardan biri kendisi…
Deniz Kuvvetleri’nde görevli olan babasının işi gereği İstanbul, Ankara, Gölcük ve İzmir arasında sık sık yer değiştirmeyle geçen ama çok keyifli ve mutlu bir çocukluğu olmuş Esra Er’in. Küçük bir kızken babasını hep jilet gibi ütülü bembeyaz kıyafetler içinde gördüğü için kısa bir süre denizci olmak istemiş ama iş meslek seçimine gelince vazgeçmiş. “Meslek hayatıyla ilgili hiçbir şey planlamadım. Önüme çıkan bütün fırsatlara bakıp, her şeyi gözlemledikten sonra seçenekler arasında en mantıklı bulduğuma yöneldim hep” diyor.
O dönem babası NATO’da görevli olduğu için liseyi Belçika’da okuyan Er, üniversite eğitimini Boğaziçi Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği Bölümü’nde tamamlamış. Kısa bir süre İngilizce öğretmenliği yapmayı düşündüyse de hoş bir tesadüf şu anki işine girmesine vesile olmuş. Kozmoklinik’te çeviriler yaparak başlamış işe. “Kozmoklinik’in kurucusu dayım Ünal Özmen. Hal böyle olunca bana kendisiyle çalışmak isteyip istemediğimi soruyordu. Ben de baktım, Türkiye’de üniversitede aldığı eğitimi meslek olarak seçen çok az insan var. ‘Neden olmasın?’ dedim kendi kendime” diyor ve sürdürüyor sözlerini: “Dayım, pazarlama ve satış anlamında tanıyabileceğiniz en zeki girişimcilerden biri. Ondan çok şey öğrendim...” Önce Kozmoklinik’in Türkiye’ye getirdiği Sally Hansen, Dr. Murad, sonra da John Frieda markaları için çalışan Er, Murad’ın marka müdürlüğünü yaptıktan sonra, grup markalar müdürü olmuş. Son 10 yıldır Kozmoklinik’te çalışan Esra Er, şu anda markanın pazar geliştirme ve PR’dan sorumlu genel müdür yardımcılığı görevini sürdürüyor.
Mesleğine gerçekten büyük bir tutkuyla bağlı olduğunu belirtiyor Esra Er, hatta Kozmoklinik’teki beşinci yılında Sabancı Üniversitesi’nde işletme master’ı yapmaya karar vermiş, böylece teorik olarak dayısından öğrendiği birçok şeyi pratiğe dökme imkanı bulmuş. “Çok enteresan. İnsanın düşünce yapısı buna göre şekil alıyor. Artık gündelik hayatta gördüğüm pek çok şeye işletme mantığı ile bakıyorum ve kendimi böyle düşünürken buluyorum” diyor. Markaları bulup Türkiye’ye getirmekten tutun da, pazar geliştirmeye kadar her aşamayla bizzat ilgileniyor Esra Er.
Bakü-İstanbul hattı
İki senedir evli olan Esra Er, eşi Bakü’de çalıştığı için İstanbul-Bakü arasında mekik dokuyor ama o bu durumun pozitif yanlarına odaklanmış. “Bu sayede evliliğimiz çok canlı, hiç bitmeyen bir flört dönemi yaşıyoruz” diyor gülerek. “Babam işi gereği 3-4 hafta eve gelemezdi. Eşim de çok fedakar ve anlayışlı bu konuda, çünkü ‘işime devam etmek ve İstanbul’da kalmak istiyorum’ dediğimde hiç baskı yapmadı. Mutluluğumu ön plana
koydu. Bu anlamda çok şanslı bir kadınım” diyor.