“İşime tutkuyla bağlıyım”
Didem Şekerel Erdoğan, başarısının sırrını bu cümleyle özetliyor.
Pazarlama dünyasında olmayı kariyerinin en başından hedefleyen Didem Şekerel Erdoğan, şu an Henkel’in çamaşır ve ev bakımından sorumlu pazarlama müdürü... Onunla kariyer hikayesini konuştuk.
Çocukken hangi meslek vardı hayallerinizde?
Küçükken doktor olmayı arzu ediyordum. Çocuk doktoru olmak isterdim. Ama yıllar geçtikçe fikrimi değiştirmeye başladım. Büyüdükçe pazarlama aklıma girmeye başladı. Seneler geçtikçe de hedefime doğru yol aldım.
Nerede eğitim gördünüz?
İstanbul Teknik Üniversitesi’nde kimya mühendisliği okudum.
İş hayatına nasıl başladınız?
Üniversiteyi bitirdikten sonra master yapmayı çok düşündüm. İşle master arasında gidip geldim bir süre. Ama mezun olmama az bir süre kala kesinlikle çalışma hayatına başlamak istediğimi anladım. Sonra beyaz eşya sektöründe işe başladım. Burada bir buçuk senelik bir dönem geçirdim. Beyaz eşya sektörü çok keyifli ama çok da durağan... Orada daha dinamik, cıvıl cıvıl, satın alma alışkanlıklarının 3-4 haftada bir değişebileceği bir sektörde çalışmak istediğimi anladım. Sonra da Henkel’e geçtim.
Kimya okuduğunuzu söylediniz neden pazarlamayı tercih ettiniz?
Kişiliğim gereği pazarlamanın bana çok daha uygun olduğunu düşündüm. Hem rakamlarla uğraşmayı seviyorum hem de kreatif çalışmalar yapmayı seviyorum. İşime gerçekten çok büyük bir tutkuyla bağlıyım.
HAYATA DAİR
Sabah kaçta uyanırsınız?
Çocuklarımla sabahları vakit geçirmeyi sevdiğim için 05.30 gibi uyanıyorum.
Güne nasıl başlarsınız?
Çocuklarımla ve eşimle birlikte güne hazırlanıp, kahvaltı yaparak başlıyorum.
En sevdiğiniz müze hangisi?
Viyana’da bulunan Schönbrunn Sarayı’nı ve Hofburg Sarayı’nı seviyorum. Tekrar tekrar görmeye gidebilirim orayı.
En son hangi kitabı okudunuz?
Secret’ı okudum.
Hafta sonları neler yaparsınız?
Çocuklarımla ve eşimle vakit geçiriyorum. Arkadaşlarımla görüşüyorum.
Yurt dışında en çok nereye gitmeyi seviyorsunuz?
Viyana ve Düsseldorf’u seviyorum.
En çok sevdiğiniz kafe-restoran hangisi?
Kırıntı.
Peki, liderliğe geçiş süreciniz nasıl oldu?
Aslında ben bulunduğum her pozisyonda liderlik ruhu taşıyordum. Asistan marka müdürüyken de öyleydim şimdi de aynıyım. Ama esaslı olarak dört sene Avusturya’da yaşadığım bir tecrübe var. Orada bir firmada 32 ülkeden sorumlu, belli bölümlerden sorumlu pazarlama müdürü olarak görev yaptım. Onun ardından Henkel’e pazarlama müdürü olarak döndüm.
Kariyerinizde dönüm noktası olarak gördüğünüz bir olay var mı?
Kariyerimdeki dönüm noktası olarak gördüğüm olay, durağan sektörden, hızlı tüketim sektörüne geçmem.
Kariyerinizle ilgili en çok gurur duyduğunuz an hangisi?
Benim için bir Türk olarak Avusturya’da 32 ülkeden sorumlu olarak çalışmak gurur verici bir olaydı.
Profesyonelliğin en önemli sırrı sizce nedir?
Yapılan işe gerçekten büyük bir sevgiyle, coşkuyla bağlı olmak bence. İnsan yaptığı işten zevk alıyorsa ancak o zaman başarıya koşabilir. İşi bir zorunluluk olarak görmek yerine bir mutluluk olarak görürseniz daha iyi performans gösterirsiniz. Her zaman için her türlü olaya empatiyle yaklaşmak da profesyonelliğin önemli sırlarından biri bence.
Zirveye çıkmak için yeni mezunlara vereceğiniz tavsiyeler neler?
Önce kararlı, sabırlı olmalarını öneriyorum, sonra kendilerine bir hedef koyarak, ulaşmak istedikleri noktaya adım adım ilerlemelerini tavsiye ediyorum. Ayrıca işinizi tutkuyla yapmak da önemli.
Kadınlar için çok önemli bir sektör içindesiniz. Kadınları memnun etmek kolay mı?
Tüketicilerin bütün ihtiyaçlarını, zamanla ortaya çıkan trendlere göre geliştirirseniz sorun yaşamaz ve tüketiciyi memnun edersiniz. Bunu yapabilmek için de tüketicilerle iç içe yaşamak gerekir. Biz Henkel olarak bunu yapıyoruz; sürekli ev ziyaretleri gerçekleştiriyoruz, pazar araştırmalarına giriyoruz. Bu yüzden bir zorluk yaşamıyoruz.
Henkel’in Türkiye’de yarattığı en büyük farklılık nedir?
Bizim yarattığımız en büyük farklılık bence inovasyonlarımız yani yeniliklerimiz. Şampuandan detarjana kadar her alanda kendimizi farklılaştıran ama aynı zamanda tüketiciyi mutlu eden, ihtiyaçlarını karşılayan yenilikçi ürünler üretiyoruz.
Henkel’in başarısının altında da yenilikçi olması mı yatıyor?
Yaptığı ziyaretler, tüketici araştırmaları ve bütün bu tüketici araştırmalarından elde etmiş olduğu bulgular doğrultusunda tüketicinin memnuniyetini mükemmel bir şekilde karşılayacak farklı ürünler geliştiriyor olması, yani yenilikleri Henkel’in başarısının temeli.
Son dönemde sizi en çok heyecanlandıran ürün hangisi oldu?
Perwoll’ün renkleri canlandıran deterjanı beni son dönemde çok heyecanlandırdı. Çünkü çamaşırları yenileyen bir formülü var.
En büyük güzellik sırrınızı bizimle paylaşabilir misiniz?
Hafta sonları cilt bakımı yaptırırım. Bu hem stres atmamı sağlıyor hem de cildime iyi geliyor.
Favori güzellik ürünleriniz neler?
Saçlarımın bakımı için Gliss ürünlerini kullanıyorum. Cildim için Diadermine ürünlerini seviyorum.
Çocukken hangi meslek vardı hayallerinizde?
Küçükken doktor olmayı arzu ediyordum. Çocuk doktoru olmak isterdim. Ama yıllar geçtikçe fikrimi değiştirmeye başladım. Büyüdükçe pazarlama aklıma girmeye başladı. Seneler geçtikçe de hedefime doğru yol aldım.
Nerede eğitim gördünüz?
İstanbul Teknik Üniversitesi’nde kimya mühendisliği okudum.
İş hayatına nasıl başladınız?
Üniversiteyi bitirdikten sonra master yapmayı çok düşündüm. İşle master arasında gidip geldim bir süre. Ama mezun olmama az bir süre kala kesinlikle çalışma hayatına başlamak istediğimi anladım. Sonra beyaz eşya sektöründe işe başladım. Burada bir buçuk senelik bir dönem geçirdim. Beyaz eşya sektörü çok keyifli ama çok da durağan... Orada daha dinamik, cıvıl cıvıl, satın alma alışkanlıklarının 3-4 haftada bir değişebileceği bir sektörde çalışmak istediğimi anladım. Sonra da Henkel’e geçtim.
Kimya okuduğunuzu söylediniz neden pazarlamayı tercih ettiniz?
Kişiliğim gereği pazarlamanın bana çok daha uygun olduğunu düşündüm. Hem rakamlarla uğraşmayı seviyorum hem de kreatif çalışmalar yapmayı seviyorum. İşime gerçekten çok büyük bir tutkuyla bağlıyım.
HAYATA DAİR
Sabah kaçta uyanırsınız?
Çocuklarımla sabahları vakit geçirmeyi sevdiğim için 05.30 gibi uyanıyorum.
Güne nasıl başlarsınız?
Çocuklarımla ve eşimle birlikte güne hazırlanıp, kahvaltı yaparak başlıyorum.
En sevdiğiniz müze hangisi?
Viyana’da bulunan Schönbrunn Sarayı’nı ve Hofburg Sarayı’nı seviyorum. Tekrar tekrar görmeye gidebilirim orayı.
En son hangi kitabı okudunuz?
Secret’ı okudum.
Hafta sonları neler yaparsınız?
Çocuklarımla ve eşimle vakit geçiriyorum. Arkadaşlarımla görüşüyorum.
Yurt dışında en çok nereye gitmeyi seviyorsunuz?
Viyana ve Düsseldorf’u seviyorum.
En çok sevdiğiniz kafe-restoran hangisi?
Kırıntı.
Peki, liderliğe geçiş süreciniz nasıl oldu?
Aslında ben bulunduğum her pozisyonda liderlik ruhu taşıyordum. Asistan marka müdürüyken de öyleydim şimdi de aynıyım. Ama esaslı olarak dört sene Avusturya’da yaşadığım bir tecrübe var. Orada bir firmada 32 ülkeden sorumlu, belli bölümlerden sorumlu pazarlama müdürü olarak görev yaptım. Onun ardından Henkel’e pazarlama müdürü olarak döndüm.
Kariyerinizde dönüm noktası olarak gördüğünüz bir olay var mı?
Kariyerimdeki dönüm noktası olarak gördüğüm olay, durağan sektörden, hızlı tüketim sektörüne geçmem.
Kariyerinizle ilgili en çok gurur duyduğunuz an hangisi?
Benim için bir Türk olarak Avusturya’da 32 ülkeden sorumlu olarak çalışmak gurur verici bir olaydı.
Profesyonelliğin en önemli sırrı sizce nedir?
Yapılan işe gerçekten büyük bir sevgiyle, coşkuyla bağlı olmak bence. İnsan yaptığı işten zevk alıyorsa ancak o zaman başarıya koşabilir. İşi bir zorunluluk olarak görmek yerine bir mutluluk olarak görürseniz daha iyi performans gösterirsiniz. Her zaman için her türlü olaya empatiyle yaklaşmak da profesyonelliğin önemli sırlarından biri bence.
Zirveye çıkmak için yeni mezunlara vereceğiniz tavsiyeler neler?
Önce kararlı, sabırlı olmalarını öneriyorum, sonra kendilerine bir hedef koyarak, ulaşmak istedikleri noktaya adım adım ilerlemelerini tavsiye ediyorum. Ayrıca işinizi tutkuyla yapmak da önemli.
Kadınlar için çok önemli bir sektör içindesiniz. Kadınları memnun etmek kolay mı?
Tüketicilerin bütün ihtiyaçlarını, zamanla ortaya çıkan trendlere göre geliştirirseniz sorun yaşamaz ve tüketiciyi memnun edersiniz. Bunu yapabilmek için de tüketicilerle iç içe yaşamak gerekir. Biz Henkel olarak bunu yapıyoruz; sürekli ev ziyaretleri gerçekleştiriyoruz, pazar araştırmalarına giriyoruz. Bu yüzden bir zorluk yaşamıyoruz.
Henkel’in Türkiye’de yarattığı en büyük farklılık nedir?
Bizim yarattığımız en büyük farklılık bence inovasyonlarımız yani yeniliklerimiz. Şampuandan detarjana kadar her alanda kendimizi farklılaştıran ama aynı zamanda tüketiciyi mutlu eden, ihtiyaçlarını karşılayan yenilikçi ürünler üretiyoruz.
Henkel’in başarısının altında da yenilikçi olması mı yatıyor?
Yaptığı ziyaretler, tüketici araştırmaları ve bütün bu tüketici araştırmalarından elde etmiş olduğu bulgular doğrultusunda tüketicinin memnuniyetini mükemmel bir şekilde karşılayacak farklı ürünler geliştiriyor olması, yani yenilikleri Henkel’in başarısının temeli.
Son dönemde sizi en çok heyecanlandıran ürün hangisi oldu?
Perwoll’ün renkleri canlandıran deterjanı beni son dönemde çok heyecanlandırdı. Çünkü çamaşırları yenileyen bir formülü var.
En büyük güzellik sırrınızı bizimle paylaşabilir misiniz?
Hafta sonları cilt bakımı yaptırırım. Bu hem stres atmamı sağlıyor hem de cildime iyi geliyor.
Favori güzellik ürünleriniz neler?
Saçlarımın bakımı için Gliss ürünlerini kullanıyorum. Cildim için Diadermine ürünlerini seviyorum.