“İşin sırrı saygı”
“Yaptığınız işe, birlikte çalıştığınız kişilere, kendinize ve zamana saygı duymanız gerekiyor” diyor PR ve İletişim Müdürü Tuğçe Şimşek. Ona göre bu bakış açısı çalışma felsefesini ifade ettiği gibi, sosyal yaşamda başarı ve mutluluğu da beraberinde getiriyor.
Röportaj: Gülru İncu
Fotoğraf: Nurdan Usta
Tuğçe Şimşek, Galatasaray Lisesi’nden sonra Bilkent Üniversitesi’nde öğrenimine devam etmiş. Yazarlık ve gazetecilik her zaman ilgisini çeken alanlar olduğu için gazetelerde staj yaparak iş hayatına başlamış. “İlkokulda gazete çıkarmışlığım, şiir yarışmalarında derece almışlığım vardır” diyor gülerek. Sonraları PR ajanslarında iletişim danışmanlığı direktörü olmuş. İletişim danışmanlığının en büyük avantajının, kendini farklı alanlarda geliştirme imkanı sunması ve bambaşka sektörlerde farkındalık kazandırması olduğunu söylüyor. Altı yıl önce optik sektörüne giren Tuğçe Şimşek, üç yıldır Safilo Group’un Türkiye ve Orta ve Doğu Avrupa PR ve İletişim Müdürü olarak görev yapıyor. Safilo Group bünyesinde bulunan yaklaşık 30 moda markasının gözlük koleksiyonlarının iletişim çalışmalarından sorumlu. Bunların içinde, Dior, Fendi, Jimmy Choo, Moschino, Tommy Hilfiger, Carrera ve Polaroid gibi markalar var. Kariyer hedefi ise her zaman yaratıcı fikirler ortaya koyabileceği ve sınırlarını genişleten yeni projeler içinde yer almak.
“Sadelikten vazgeçme”
Hayat felsefesini aşırıya kaçmamak ve sadelik olarak özetliyor Şimşek. Günümüzde dayatılan şatafat olgusunu ve abartılı yaşam şekillerini yorucu buluyor. İşten kalan zamanlarında iki kedisiyle sakin, huzurlu ve mutlu bir hayatı var belli ki, bunu gözlerinizin içine bakıp, sakin sakin konuşmasından anlıyorsunuz. Şimşek, farklı kültürlerin mutfaklarına meraklı ve bu alanda kendini geliştirmekten zevk alıyor. Seyahat için vazgeçemediği iki şehir var; Verona ve Paris. Verona yakınındaki masalsı Garda Gölü’nü tek kelimeyle büyüleyici buluyor. Havası ve deniziyle onun için vazgeçilmez olan bir diğer yer ise Bodrum. Ağustos ayında Moskova’da yapılacak olan Afisha Festivali’ne katılmak şu an mutlaka yapılacaklar listesinin ilk sırasında yer alıyor. Bunca yıllık iş deneyiminin ardından hayatın kendisine öğrettiği en önemli şeyin ne olduğunu sorduğumuzda; “Tüm tecrübelerim sonucunda öğrendiğim en önemli şeylerden biri, olayları kişisel almamak gerektiği. Bu, hem iş hem de sosyal yaşamda korunması gereken bir bakış açısı. Ayrıca size emek veren, gelişiminizi destekleyen ve enerjisi iyi gelen kişilerle bir arada olmalısınız” diyor.
Baş ucu kitapları
“Değerli bir büyüğümün hediyesi olan Don Miguel Ruiz’in Dört Anlaşma’sı ve Carmine Gallo’nun derlediği Talk Like Ted, baş ucu kitaplarım arasında.
Vazgeçilmez 10’u
1. Ailem. Ailemle geçirdiğim zaman çok kıymetli. Onlar hem huzur hem de neşe kaynağım.
2. İşim. İnsanın sevdiği işi yapması, ilham veren ve takım ruhuna sahip kişilerle çalışması büyük bir mutluluk kaynağı. Ben buna sahip olduğum için kendimi çok şanslı görüyorum.
3. Dostlarım. Az ve öz. Çocukluk arkadaşlarının yeri her zaman ayrı.
4. İki kedim. #SatınAlmaSahiplen.
5. Deniz. Ruhuma iyi geldiğini çok net hissediyorum.
6. Sosyal medya. İşim gereği sıkça kullanıyorum.
7. Pazar kahvaltısı. Haftanın en güzel zamanlarından biri.
8. Yürüyüş. Düzenli olarak yürüyüş yapma alışkanlığıma geri döndüm.
9. Bakım. Doğal ürünler ve cildim için özellikle arındırıcı maskeler vazgeçilmezim.
10. Rahatlık. Konfor ve rahatlıktan hoşlanıyorum. Bu, kişisel stilimden evimin dekorasyonuna kadar yansıyan bir özelliğim.
Tamamlayıcı detaylar
• Hayat felsefem; sadelik. Leonardo da Vinci’nin dediği gibi “Sadelik en yüksek gelişmişlik düzeyidir’’.
• Süper güçlere sahip olma şansım olsaydı; çocukları koruyacak özel bir güce sahip olmak ve onları kötülüklerden uzak tutmak isterdim.
• Çocukluğumu düşündüğümde aklıma ilk gelen görüntü, babam sayesinde bisiklet sürmeyi öğrendiğim an. Arkama baktığımda babamın gülerek el salladığını gördüğüm anki heyecanımı hala hatırlıyorum.
• Çocukken masallara çok düşkün değildim. Reklam izlemekten çok keyif alırdım. Televizyonda reklamlar başladığında bana haber verirlerdi.
• Bugüne kadar öğrendiğim en önemli hayat dersi; hayatın getirdiği değişikliklere direnmemek gerektiği.
• Hayatımın dönüm noktası, Galatasaray Lisesi’ni kazanmam. Sekiz yıllık frankofon eğitimin hayatımda önemli bir etkisi var.
• En çok gurur duyduğum özelliğim, çözüm odaklı olmam.
• Dünyayı değiştiren bir karakter olsaydım tarih yazarı olmak isterdim, çünkü; "Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir."
• Zor yoldan öğrendiğim en önemli hayat dersi, kişinin her zaman haklı olmasının mümkün olmadığı.