İşiniz hobiniz olabilir

Birçok markaya danışmanlık yapan Yelda İpekli’nin sözlerine kulak verdik ve hem başarılı hem mutlu olmanın sırlarını öğrendik.

İşiniz hobiniz olabilir

Yazı: Gülru İncu
Fotoğraf: Nurdan Usta

Başarının sırrı; sevdiğiniz işi yapmak ama bu arada hayatınızdan ödün vermemek ve hobilerle hayatınızı anlamlı kılmak. 

Pozitif, samimi, rahat ve tüm bu özelliklerinden dolayı da bulunduğu ortamda farkını hemen ortaya koyan kadınlardan... Pek çok markaya aynı anda danışmanlık yapıyor, ama şu sıralar yoğun olarak vaktini Batik’e harcıyor. Kendini anlatmaya ise “Kızım ve annemle birlikte yaşıyoruz. İki de kedimiz var” sözleriyle başlıyor. İşletme üzerine eğitim aldıktan sonra pazarlama konusunda uzmanlaşmak için İngiltere’de eğitimlere katılmış. Yurt dışı stajlarında pazarlama alanını deneyimleyerek uygulama ve çalışmalarına katılma fırsatı bulmuş ve mezun olduğu andan itibaren marka konusunda uzmanlaşmayı kendine hedef belirlemiş. İngiltere’de pazarlama eğitimi alırken duyduğu ‘İyi bir pazarlama uzmanı, sektörleri değil müşteriyi tanımak zorundadır’ sözünün bakış açısını oluşturduğunu söylüyor. Bu nedenle herhangi bir sektörde uzmanlaşmak yerine müşteri tarafında uzmanlaşmayı, müşteri beklentilerini, alışveriş eğilimlerini anlamaya odaklanmış. “Çok fazla sektörde çalıştım ve her biri bana o sektörün müşterisini ve beklentilerini anlama konusunda uzmanlık kazandırdı” diyor ama Altınyıldız’la başlayan, Network ve Fabrika markalarının çıkış dönemi ve markalaşma çalışmalarının kendisi için kritik dönemler olduğunun altını çiziyor. İlk işinde Londra Hilton otellerinin merkez ofisinde görev almış ve birçok önemli reklam ajansıyla kurumsal kimlik süreçlerini çalışma şansı yakalamış. Sonrasında da Conrad Istanbul Bosphorus, Sabancı ve Boyner markaları ile çalışarak devam etmiş kariyerine.

NEREDE LİDER, NEREDE OYUNCU OLACAĞINI BİLMELİSİN

“Kariyer anlamında çok tatminkar bir noktadayım” derken kariyerinde istediği yere gelen insanların gurur ve huzuru yansıyor yüzüne Yelda İpekli’nin ama mesleğine duyduğu tutkunun asla dinmediğini ve proje açlığını hala gideremediğini de itiraf ediyor gülerek ve ekliyor: “Yine uluslararası projeler yapmak istiyorum yine sosyal sorumluluk projeleri geliştirmek istiyorum, eğitimler ve konferanslara devam etmek istiyorum. Birilerinin hayatına mesleki anlamda dokunmak ve örnek olmak hedefim.” Dürüst, samimi olmak, doğru ekibi kurmak ve kendini işine adamak başarının anahtarları olmuş onun için. Nerede lider, nerede oyuncu olacağınızı iyi kestirmek de tecrübeyle elde edilebilen bir uzmanlık ona göre. Yelda İpekli, yoğun iş hayatının yanında hayatı doya doya yaşamaktan asla geri kalmıyor, bu kadar mutlu ve huzurlu görünmesinin ve işinde de başarılı olmasının sırrı bu sanırım. At binmek kızıyla ortak hobisi. Sabahları, Boğaz yürüyüşlerinin kendisine terapi gibi geldiğini söylüyor. Sanat olaylarını takip etmeyi ve resim koleksiyonuna emek vermeyi seviyor. En büyük tutkularından biri de seyahat. Yakın arkadaşları ve kızıyla çıktığı seyahatler onun için kelimenin tam anlamıyla bir hayat enerjisi. Kızıyla her yıl sırt çantalı seyahatlere çıkıyor ve güzel anılar biriktirdiğini, bu seyahatlerin ana-kız ilişkisini seyahat dostluğuna dönüştürdüğünü de eklemeden geçemiyor.

Yelda İpekli’nin vazgeçilmez 10’u

1. Kızım. Hayat sırdaşım ve yol arkadaşım.

2. Mesleğim. Beni şaşırtan, motive eden ve çoğaltan bir zenginlik olduğu için.

3. Seyahat etmek. Hayatımın önemli bir parçası. Yeni yerler görmek değil de kendime her seyahatte yeni anlamlar katmak beni mutlu ediyor. İskandinavya ve Uzakdoğu çok keyif aldığım destinasyonlar.

4. Evim. Benim kalem, şatom. Huzur bulduğum, dostlarımı ağırladığım, düşündüğüm, beni ifade eden çok önemli bir mekan.

5. Dostlarım. Çok şanslıyım, çok.

6. Yazmak. Her konuda ama en çok yaşam tarzı konularında yazmayı, deneyimlerimi paylaşmayı çok seviyorum.

7. Okumak. Meraktan, bilgiye açgözlülüğümden…

8. Hedeflerim ve hayallerim. Beni canlı tutuyor.

9. Mutlu olmak ve mutlu etmek. Bu konu kendimi ifade etme şeklim. Hayatı, mutluluğu ön planda tutarak yaşamaktan vazgeçmek istemiyorum.

10. Yelken yapmak. Denize tutkun biri olarak yelkenle açılmak benim için vazgeçilmez.

“FARKLI BAKIM TEKNİKLERİNİ DENİYORUM”

Makyaj yaparken Laura Mercier ürünlerini tercih ediyorum. Ruj kullanmam ama göz makyajı benim için önemli. Cilt bakımında Kanebo Sensai’yi tercih ediyorum. Ayda bir kez farklı bakım tekniklerini deniyorum. Bioritm bu konuda bana iyi bir yol gösterici. Çok seyahat ettiğim için nemlendirici ve gece bakım kremlerimi aksatmamaya çalışıyorum.

“FARKLI TARZLARI HARMANLAMAYI SEVİYORUM”

Çok renkli ve desenli giyinmiyorum. Daha sade ve klasik bir çizgim var. Aksesuara önem veriyorum, dümdüz bir kıyafeti bir fularla ya da tek bir bilezikle zenginleştirmek hoşuma gidiyor. Kaftan ve uzun ceketler vazgeçilmezim. Asimetrik kesimli İskandinav tasarımcıların kıyafetleri de hoşuma gidiyor. Ayakkabıda Celine, çantada ise Chloe sevdiğim markalar arasında.

ÖĞRENDİĞİM BİR ŞEY VAR 

Kendisini en iyi anlatan cümlelerin Ataol Behramoğlu’nun ‘Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey’ adlı şiirinde olduğunu söylüyor İpekli. ‘Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var: Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana’ … ve şöyle sürdürüyor sözlerini: “Gerçekten hayatta hepimizin bir hikayesi, bir ifadesi olmalı... Ben.”