“Kalbinin sesini dinle”

12 yıldır yaptığı mesleğine ve İstanbul’a aşık. Mutlaka yapılacaklar listesinin ilk sırasında Peru’da uzun dönem bir yoga kampına gitmek var. Kerastase Eğitim ve Pazarlama Müdürü Hande Aydın, hayatının her döneminde kalbinin sesini dinlemeyi sevenlerden. Yakından tanımak istedik…

“Kalbinin sesini dinle”

Röportaj: Gülru İncu
Fotoğraf: Nurdan Usta


Doğma büyüme İstanbullu olduğunu söylüyor Hande Aydın, bu yüzden tüm kaosuna rağmen iflah olmaz derecede İstanbul’a aşık bir kadın. Galatasaray Lisesi’nin ardından Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nü bitirmiş. Üniversiteye girdiği ilk günden beri çalışma hayatının içinde olduğunu söylüyor. Önceleri meslek seçimine katkısı olur düşüncesiyle finans alanında staj yapmış ama sonraları hem analitik düşünce yapısını hem de sosyal becerilerini en çok gösterebileceğine inandığı pazarlama alanına karar vermiş ve L’Oreal’e başvurmuş. Böylece Kerastase markasının stajyeri olarak L’Oreal’deki uzun kariyer serüvenine ilk adımlarını atmış. Aydın, 12 yıldır L’Oreal’de çalışıyor ve hala her gün ofise giderken sanki işe başladığı ilk günmüş gibi heyecanla yola çıktığını söylüyor. Bu süreçte üç farklı ülkede 10 farklı rolde çalışmış. Kariyer serüveni Türkiye’de pazarlama ile başlayıp Fransa ve İtalya’ya uzanmış. Türkiye’ye döndükten sonra satış ve eğitim alanlarında yöneticilik yapmış. Halen Kerastase’da eğitim ve pazarlama müdürü olarak görev yapıyor. Küçük bir çocukken hayalinde yatan mesleğin kuaförlük olduğunu söyleyen Yılmaz, kadınların kuaför salonundan çıkarken yüzlerine yerleşen özgüven ifadesinde yaratıcı bir role sahip olmanın onu her zaman etkilediğini söylüyor. “Hayatın komik bir şakası herhalde. 12 yıldır kuaförlerle kol kola çalışıyorum yani aslında çocukluk hayalim bir anlamda gerçekleşti.”

Yaşadığın andan keyif al
Ona göre profesyonelliğin en önemli sırrı; hedefinde net olup onu tüm gücünle istemek. “Kariyer dediğiniz yol her zaman bir merdiven olmayabiliyor, bazen vahşi bir ormanda bir daldan bir dala atlamanız gerekebiliyor ve bu dallar her zaman yukarı doğru olmuyor. Bazen paralel bazen aşağıda bir yerde olabiliyor. Önemli olan, kalbinin derinlerinden gelen sesi iyi dinleyerek hedefini belirleyip olduğun andan keyif alarak ileride o vahşi yolu nasıl kendi faydana kullanabileceğini bilmen. Steve Jobs’un dediği gibi; ileriye bakarak hayatınızdaki noktaları birleştiremezsiniz ancak geriye dönüp baktığınızda anlamlandırabilirsiniz.” Hayat felsefesini ise insanın sevdiği işi yaparak mutlu olması üzerine kurmuş. Bu konuda Konfüçyüs’ün; “Sevdiğiniz işi yaparsanız hayatınız boyunca bir gün bile çalışmak zorunda kalmazsınız” sözünden ilham almış.

“Bitpazarlarını gezmeyi seviyorum”
Lise yıllarında tiyatro ile yakından ilgilendiği için sahne sanatlarına ayrı bir düşkünlüğü var. O yıllardan beri sanat tarihi ile ilgili araştırmalar yapmayı, antikacıları ve bitpazarlarını gezmeyi çok seviyor. Bunların yanı sıra spor, son 5-6 yıldır hayatının ayrılmaz bir parçası. Haftada en az 3-4 gün spor yapmadığı zaman huzursuz olacak kadar aktif olarak pilates ve cross fit yaptığını ve açık havada koştuğunu sözlerine ekliyor. Son dönemde ilgisini çeken trendlerden biri de mindfulness. Hande Aydın, insanın hayat enerjisini yönetebileceğine inanıyor. Fırsat buldukça yeni yerler görüp, yeni kültürler ve yeni insanlarla tanışmanın da kendisini ruhen beslediğini belirtiyor.

“Kalbinin sesini dinle” - Resim : 1

Vazgeçilmez 10’u
1. Ailem. En büyük güç kaynağım.
2. Dostlarım. Az ama vazgeçilmez.
3. Evim. Huzur.
4. Denge. Arayacağın değil, yaratacağın bir şey.
5. Konfor. Nereye gidersem benimle olmalı.
6. Yenilik. Rutinden kaçmak en büyük hayat mottom.
7. Çeşitlilik. Tek bir bakış açısı değil, birçok bakış açısı ile hayatı zenginleştirmek.
8. Eğlence. Yaşadığın her anda gülmek için alan aç.
9. Müzik. Her anıma eşlik edecek bir melodi hep bulurum.
10. Keşif. Yeni yerler, yeni insanlar keşfetmek.

Tamamlayıcı detaylar
1. Çocukluğumu düşündüğümde aklıma ilk gelen görüntü, babamın bana aldığı küçük opera dürbünümle gezegenleri gördüğümü hayal etmem.
2. Başkalarında asla katlanamadığım kişilik özelliği, içgörü eksikliği.
3. Çocukken en sevdiğim çizgi film karakteri, Smurfette (Şirine).
4. Bugüne kadar öğrendiğim en önemli hayat dersi; hiçbir zaman tek bir doğrunun olmadığı.
5. Hayatımın dönüm noktası, Fransa’ya taşınmam.
6. Mutlaka yapılacaklar listemin ilk sırasında, Peru’da yoga kampına gitmek var.
7. Gerçek hayattaki kahramanlarım, annem ve babam.
8. Bugüne kadar gördüğüm en güzel şehir, Floransa. Çünkü tamamıyla ben.
9. En çok gurur duyduğum özelliğim, her şeye rağmen önce gülümsemenin önemine inanmam.
10. Dünyayı değiştiren ünlü bir karakter olsaydım, Sigmund Freud olmak isterdim. Çünkü modern dünyadaki anlam arayışımızı hala en güzel onun özetlediğini düşünüyorum.

“Kalbinin sesini dinle” - Resim : 2

Baş ucu kitapları
“Son birkaç aydır defalarca okuduğum bir kitap var, Anlam Arama. Yazarı da çocukluk arkadaşım, Hazal Yılmaz. Ece Temelkuran’ın yazdığı her şeyi bambaşka bir tatla okuyorum. Onun dışında hayatımda en severek okuduğum kitap, Chuck Palahniuk’un Gösteri Peygamberi.