''Mutlu olmak için üretin''
Medistate Kavacık Hastanesi Genel Müdür Yardımcısı Neslihan Aksu’yla kariyerini, hayatını, sevdiklerini konuştuk…
“İşinizi sevmezseniz başarılı olamazsınız”
Çalışma hayatının vazgeçilmezlerini;istek, verimlilik, çalışkanlık, dürüstlük ve kaliteye önem vermek olarak sıralayan Aksu, bir insanın işini severek mi yoksa sevmeyerek mi yaptığını kolayca ayırt edebildiğini söylüyor. Nasıl mı? Sevmeden yapılan işlerde başarıyı yakalamanın pek mümkün olmadığına inanıyor; mutlu olmak için de üretmeyi sevdiğiniz işi yapmanız gerektiğini vurguluyor… Doğası gereği kendi içinde çok ciddi riskler barındıran sağlık sektöründe çalışmak Aksu’ya göre, yaşamın kendisine dokunan özel bir alan. “Göreviniz ne olursa olsun misyoner bir boyutu var” diyor. Peki bu zorlu sektörden adımını özel hayatına attığında neler yapıyor, nasıl rahatlıyor? Onun en büyük kaçış alanları konser, tiyatro gibi kültür sanat etkinlikleri, kızıyla, ailesiyle ya da arkadaşlarıyla buluştuğu keyifli sofralar, hiçbir şey düşünmeden vakit geçirebildiği jigsaw puzzle’ları, sevdikleri için yemek pişirmek ve film izlemek… Hafta sonları doğaya ve denize yakın olmayı tercih eden Aksu, bazen sadece iki günlüğüne bile Bozcaada’ya gittiğini söylüyor. Amaç biraz daha fazla rahatlamak hatta kasları gevşetmekse, o zaman rotasını Sapanca’ya çevirerek NG Güral Sapanca Otel’i ziyaret ediyor. Biraz daha uzaklarda en çok hangi şehirlerden keyif aldığını sorduğumuzdaysa; “Çağdaş, güçlü, sıcak, güzel deniz ve yakınında sayısız alternatifler sunduğu için İzmir, ‘ben burada yaşarım’ dediği için Kopenhag, zarif ve şık bir şehir olduğu için Paris” diyor… Peki bu kadar çok çalışan bir kadını arkadaşları en çok ne için eleştiriyor? Elbette geç kalmalarından, bir koltuğa 40 karpuz sıkıştırmaya çalışmasından ve zaman zaman sabırsızlığından. “Ama beni bu halimle de sevdiklerini biliyorum” diyen Aksu’nun kendini tanımladığını düşündüğü ilk üç kelimeyse; arkadaş canlısı, açık sözlü ve enerjik.Yazı: Sinem Gürleyük
Çocukken seyrettiği bir diziden çok etkilendiği için plastik cerrah olmak isteyen Neslihan Aksu çocukluk hayalini tam anlamıyla hayata geçirmese de, sağlık sektörünün en önemli isimlerinden biri haline gelmeyi başarmış. Moda Koleji ve Marmara Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü’nde eğitim alan Aksu, üniversite yıllarında iş hayatına girenlerden. Grey Ajans, EuroRSCG, BBDO gibi pek çok uluslararası marka için çalışan Aksu’nun sağlık sektörüne geçişi, 2001 yılında Acıbadem Sağlık Grubu Kurumsal İletişim Müdürü olarak göreve başlamasıyla gerçekleşmiş. Acıbadem’de yedi yıla yakın bir süre büyük bir mutlulukla çalıştığını ve grubun birçok markası için yenilikçi projeleri hayata geçirdiğini söyleyen Aksu’nun bir sonraki durağıysa Anadolu Sağlık Merkezi. Burada da grubun hastanelerinin açılışlarını gerçekleştiren, yeni projelerin hayata geçmesini sağlayan Aksu, bu kadar çok proje üretmenin ve uzun yıllar aynı yerde çalışabilmenin sırrını ‘mutlu olarak üretmek’ olarak açıklıyor.
Anadolu Sağlık Merkezi’nin ardından Liv Hospital’ın açılış öncesi ve açılış projelerinde pazarlamadan sorumlu genel müdür yardımcısı olarak görev alan Aksu, Temmuz 2013’ten bu yana Medistate Kavacık Hastanesi’nde genel müdür yardımcısı olarak çalışıyor. Kariyerini adım adım planladı mı yoksa her şeyi akışına mı bıraktı diye merak ediyoruz. Cevabı çok net: “İnsan hiçbir şeyi yüzde yüz planlayamaz. Zira ülkenin ve dünyanın şartları bir anda değişebiliyor. Geleceği öngörmeye çalışsanız da hiç beklenmedik fırsatlar çıkabiliyor karşınıza. Ancak temel olarak ne istediğinizi bilerek, neyi üretmekten mutluluk duyduğunuzun farkında olarak yaşamak çok önemli bence. Bir diğer önemli nokta da karakterinize uygun bir iş seçip o yolda yürümek. Tüm bunlar aslında kariyeriniz için bir yandan ana bir plan yapmak anlamına geliyor. Hiçbir zaman yıkıcı hırslarım olmadı. Sadece yaptığımın en iyisini yapmaya ve en yüksek seviyede fayda sağlamaya odaklandım. Sonrasında, su yolunu her zaman buluyor zaten.”
Çalışma hayatının vazgeçilmezlerini;istek, verimlilik, çalışkanlık, dürüstlük ve kaliteye önem vermek olarak sıralayan Aksu, bir insanın işini severek mi yoksa sevmeyerek mi yaptığını kolayca ayırt edebildiğini söylüyor. Nasıl mı? Sevmeden yapılan işlerde başarıyı yakalamanın pek mümkün olmadığına inanıyor; mutlu olmak için de üretmeyi sevdiğiniz işi yapmanız gerektiğini vurguluyor… Doğası gereği kendi içinde çok ciddi riskler barındıran sağlık sektöründe çalışmak Aksu’ya göre, yaşamın kendisine dokunan özel bir alan. “Göreviniz ne olursa olsun misyoner bir boyutu var” diyor. Peki bu zorlu sektörden adımını özel hayatına attığında neler yapıyor, nasıl rahatlıyor? Onun en büyük kaçış alanları konser, tiyatro gibi kültür sanat etkinlikleri, kızıyla, ailesiyle ya da arkadaşlarıyla buluştuğu keyifli sofralar, hiçbir şey düşünmeden vakit geçirebildiği jigsaw puzzle’ları, sevdikleri için yemek pişirmek ve film izlemek… Hafta sonları doğaya ve denize yakın olmayı tercih eden Aksu, bazen sadece iki günlüğüne bile Bozcaada’ya gittiğini söylüyor. Amaç biraz daha fazla rahatlamak hatta kasları gevşetmekse, o zaman rotasını Sapanca’ya çevirerek NG Güral Sapanca Otel’i ziyaret ediyor. Biraz daha uzaklarda en çok hangi şehirlerden keyif aldığını sorduğumuzdaysa; “Çağdaş, güçlü, sıcak, güzel deniz ve yakınında sayısız alternatifler sunduğu için İzmir, ‘ben burada yaşarım’ dediği için Kopenhag, zarif ve şık bir şehir olduğu için Paris” diyor… Peki bu kadar çok çalışan bir kadını arkadaşları en çok ne için eleştiriyor? Elbette geç kalmalarından, bir koltuğa 40 karpuz sıkıştırmaya çalışmasından ve zaman zaman sabırsızlığından. “Ama beni bu halimle de sevdiklerini biliyorum” diyen Aksu’nun kendini tanımladığını düşündüğü ilk üç kelimeyse; arkadaş canlısı, açık sözlü ve enerjik.Yazı: Sinem Gürleyük
Çocukken seyrettiği bir diziden çok etkilendiği için plastik cerrah olmak isteyen Neslihan Aksu çocukluk hayalini tam anlamıyla hayata geçirmese de, sağlık sektörünün en önemli isimlerinden biri haline gelmeyi başarmış. Moda Koleji ve Marmara Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü’nde eğitim alan Aksu, üniversite yıllarında iş hayatına girenlerden. Grey Ajans, EuroRSCG, BBDO gibi pek çok uluslararası marka için çalışan Aksu’nun sağlık sektörüne geçişi, 2001 yılında Acıbadem Sağlık Grubu Kurumsal İletişim Müdürü olarak göreve başlamasıyla gerçekleşmiş. Acıbadem’de yedi yıla yakın bir süre büyük bir mutlulukla çalıştığını ve grubun birçok markası için yenilikçi projeleri hayata geçirdiğini söyleyen Aksu’nun bir sonraki durağıysa Anadolu Sağlık Merkezi. Burada da grubun hastanelerinin açılışlarını gerçekleştiren, yeni projelerin hayata geçmesini sağlayan Aksu, bu kadar çok proje üretmenin ve uzun yıllar aynı yerde çalışabilmenin sırrını ‘mutlu olarak üretmek’ olarak açıklıyor.
Anadolu Sağlık Merkezi’nin ardından Liv Hospital’ın açılış öncesi ve açılış projelerinde pazarlamadan sorumlu genel müdür yardımcısı olarak görev alan Aksu, Temmuz 2013’ten bu yana Medistate Kavacık Hastanesi’nde genel müdür yardımcısı olarak çalışıyor. Kariyerini adım adım planladı mı yoksa her şeyi akışına mı bıraktı diye merak ediyoruz. Cevabı çok net: “İnsan hiçbir şeyi yüzde yüz planlayamaz. Zira ülkenin ve dünyanın şartları bir anda değişebiliyor. Geleceği öngörmeye çalışsanız da hiç beklenmedik fırsatlar çıkabiliyor karşınıza. Ancak temel olarak ne istediğinizi bilerek, neyi üretmekten mutluluk duyduğunuzun farkında olarak yaşamak çok önemli bence. Bir diğer önemli nokta da karakterinize uygun bir iş seçip o yolda yürümek. Tüm bunlar aslında kariyeriniz için bir yandan ana bir plan yapmak anlamına geliyor. Hiçbir zaman yıkıcı hırslarım olmadı. Sadece yaptığımın en iyisini yapmaya ve en yüksek seviyede fayda sağlamaya odaklandım. Sonrasında, su yolunu her zaman buluyor zaten.”