Yaptığın işten zevk almalısın

Profesyonel hayatı bir strateji oyununa benzettiğini söylüyor Güliz Kocabalkan Zalma. Başarılı bir kariyerin motive edici olduğunu itiraf ediyor ama ekliyor: “Mutlu olmadığınız sürece bu bir yere kadar yeter. Hedefim her şeyi dengeli bir şekilde yaşadığım bir kariyere sahip olmak ve yaptığım işten zevk almak.”

Yaptığın işten zevk almalısın

Yaptığın işten zevk almalısın - Resim : 1

GÜZEL İNSANLARIM VAR
Hayatta en önemli şey güzel insanlar biriktirmek. Şartlar ne olursa olsun hep yanınızda olacağından emin olduğunuz insanlar yani. Güliz Kocabalkan Zalma da bu konuda Cemal Süreya’nın sözünü düstur edinmiş kendine. “Güzel hayat isteyen, güzel insan biriktirsin’ demiş Cemal Süreya, ne kadar güzel bir söz. Etrafımızdakiler bizi çok yakından etkiliyor. Bu sebeple en önemli şeylerden biri size zarar veren insanları hayatınızdan çıkarabilmek ve sevdiklerinizle yakın olmak. Hem okul yıllarımdan hem de iş hayatımdan, vazgeçemeyeceğim arkadaşlarım var, onlarsız bir hayat düşünmek istemem. Buna bir de ailemi eklediğimde işte size benim güzel insanlarım…”

DÜZ, TEK RENK ELBİSELER FAVORİM
Her zaman kurtarıcı olan düz renk elbiseler favorim. Jean, beyaz tişört ve spor ayakkabıların her ortama uygun olduğunu düşünüyorum. Severek tercih ettiğim markalar arasında Sandro, Maje, Club Monaco ve Iro’yu sayabilirim. Spor ayakkabıda ise Adidas ve Nike’a ek olarak Aquazzura’nın modellerini beğeniyorum. Pandora’nın bileklikleri vazgeçilmezim. Ayrıca bu aralar Proenza Schouler ve Mehry Mu’nun çantalarına da gözüm takılıyor.

VAZGEÇİLMEZ 10’U
1. Ailem. Ne olursa olsun her zaman sizi kucaklayabildikleri ve destekledikleri için. Özellikle dört yaşındaki yeğenimden de bahsetmeliyim. Üç gün görmesem dördüncü günde hemen yanına giderim.

2. Dostlarım ve arkadaşlarım. 11 yaşımda yatılı okula başladım ve ailemden çok arkadaşlarımla zaman geçirdim. 20 yıldan uzun süredir beraber olduğum arkadaşlarım var. Neler paylaştık neler…

3. Köpeğimiz Lexie. Kabul etmeliyim ki bizimle ilk yaşamaya başladığında zorlandığım noktalar oldu ancak şimdi evimizi Lexie olmadan düşünemiyorum.

4. Seyahat etmek. Yeni yerleri keşfetmenin, yeni tatlar denemenin hazzı beni hep motive eder. Keşke her zaman turist olabilsem.

5. Tatlı. Özellikle çikolata; çok sağlıklı olmasa da her gün kahve keyfimde bana eşlik eder.

6. Okumak. Sizi farklı dünyalara götürüyor, daha ne olsun.

7. Yaz mevsimi. Ben güneşin zararlarına değil yararlarına odaklanıyorum. Yazın enerjisi ve insanda yarattığı his benim için diğer mevsimlerden çok farklı.

8. Düz beyaz tişört. Her türlü ortama uyar. Çok şık bir kolyeyle de flip flop’larla da kombinlenebilir.

9. Cep telefonum. Kabul etmeliyim ki hayatımızın büyük bir parçası. Her zaman elimizin altında olmalı sanki.

10. Çalışmak veya bir şeylerle meşgul olmak. Biraz klişe olacak belki ancak evde olsam ne yapardım emin değilim.

SİYAH EYELINER’DAN VAZGEÇMEM
Parfüm olarak L’Absolue Narciso Rodriguez for her kullanıyorum. Cilt temizliği ve bakımı için Kanebo Beauty Clear Powder ve LuLuLun’un kağıt maskeleri favorilerim arasında. Siyah eyeliner her gün kullandığım bir ürün. Pek çok farklı markayı denedim ancak bu aralar Burberry’nin eyeliner’ı ve Cashmere Concealer’ını tercih ediyorum. Nars Velvet Mat ürünlerini de çok seviyorum.

Yazı: Gülru İncu
Fotoğraf: Nurdan Usta

Robert Kolej'in ardından Marmara Üniversitesi'nden Uluslararası İlişkiler üzerine eğitimi alan Pandora Türkiye Pazarlama Müdürü Güliz Kocabalkan Zalma, çok geçmeden iş hayatına atılmış atılmasına ama Robert Kolej’deki günlerini hala özlemle hatırladığını, her anlamda unutulmaz bu yedi yılın hem güzel arkadaşlıklar getirdiğini hem de eşiyle tanışması için fırsat verdiğini söylüyor. Güliz Kocabalkan Zalma, üniversitenin ikinci senesinin yazında İpek Kağıt’ta ve Lufthansa’da staj yaparak iş hayatına atılmış. Üçüncü senenin yazında ise Colgate Palmolive’de çalışmaya başlamış. Yaz stajyeri olarak işe başladığı Colgate Palmolive’de Ticari Pazarlama ve Pazarlama departmanlarında farklı pozisyonlarda görev almış. Bu deneyimin ardından Pandora’ya geçmesiyle beraber yepyeni bir dönem başlamış. “Perakende sektörünün dinamikleri çok farklı; dış etkenlerden çok çabuk etkilenebildiği gibi yaptığınız her kampanyanın dönüşünü birebir gözlemleyebileceğiniz bir ortamı var. Türkiye’de ise büyümesine hızla devam eden bir marka ve hızla genişleyen bir organizasyon.”

BİR STRATEJİ OYUNU
Kariyer bazıları için hayatın anlamı, bazıları için de iş hayatındaki sıradan istasyonlardan biri olabilir ama gerçek şu ki günümüzün büyük bir kısmı iş ortamında geçiyor ve huzursuz geçirilen saatlerin faturası günün sonunda önümüze geliyor. Hal böyle olunca “İş hayatında huzur gerekir” lafı beylik bir laf olmanın ötesine geçiyor. Zalma, katkıda bulunduğunuz pozitif ivmeleri ve iş sonuçlarını görmenin çok tatmin edici olduğunu ancak günlük koşuşturma içinde önemli olan tek şeyin huzur olduğunu söylüyor. “Benim için öncelikli olan uzun dönemde sevdiklerime ve kendime zaman ayırabileceğim bir yerde olmak. Başarılı bir kariyer çok motive edici ancak mutlu olmadığınız sürece bu sizi bir yere kadar götürebilir. Hedefim her şeyi dengeli bir şekilde yaşadığım bir kariyere sahip olmak ve yaptığım işten zevk almak. Çok farklı ‘butik’ kariyer alternatifleri günümüzde herkesin olduğu gibi benim de aklımdan ara sıra geçiyor. Uzun vadede deneyimlerimden yararlandığı tamamen farklı bir yola sapmış olabilirim” diyor. Profesyonel hayatı bir strateji oyununa benzetiyor. Doğru zamanda doğru yerde olmanın, yıllar içinde farklı çevrelerde oluşturduğunuz bağlantıların kritik bir önem taşıdığını söylüyor.

HER ŞEY ZAMANINDA GÜZEL
Hayatın koşuşturması içinde hep bir şeyleri erteleriz ve bir gün gelip bu ertelemelerle aslında hayatı kaçırdığımızı fark ederiz ya Güliz Kocabalkan Zalma da “Her şey zamanında güzel” diyor. “Hiçbir şeyi ertelememeliyiz. Hem özel hem de profesyonel hayatta carpe diem (anı yaşa) felsefesi çok yararlı. Çocukken piyano çalmaya başladığım dönemlerde piyanist olabilirim diye düşünmüştüm ancak profesyonel olarak devamı maalesef gelmedi. Şimdi, hiçbir zaman bir şeyler için geç olmadığına kendimi inandırmak istiyorum.” Spor yapmayan bir insan olmasına rağmen son bir yıldır pilatese merak salmış Zalma. Fiziken ve ruhen yarattığı farkı görünce insanın daha da motive olduğunu söylüyor. Hafta sonları eşi ve köpeğiyle Belgrad Ormanı’nda yürüyüş yapmanın ise tadı bir başka onun için. Son zamanlarda yemeğe de merak salmış. “Çok sık yemek yapabilen bir insan değilim ancak evde olduğumuzda yemek denemeleri yapıyoruz. Şu sıralar ise makarnaya özel bir ilgimiz oluştu” diyor.

DENİZ TATİLİ OLMADAN ASLA
Tatil denince Zalma’nın aklına gelen ilk şey; deniz, güneş ve kum. Favorileri de Çeşme ve Bodrum. Geçen yaz İtalyan rivierasına seyahat etmiş. Şehir ve denizin iç içe olduğu yerlerin asla hayal kırıklığına uğratmadığını söylüyor. Aynı duyguyu Sicilya’da ve Barselona’da da hissettiğini ekliyor. Favori şehirlerinden biri; hem mimarisi hem mutfağı hem de genel havasıyla Barselona. Hem arkadaşlarının hem de ailesinin bir kısmının yaşadığı New York da eşiyle sık sık gittiği şehirlerden ama söz dönüp dolaşıp İstanbul’a geliyor tabii. Tüm zorluklarına, kalabalığına ve bitmeyen trafiğine rağmen kim İstanbul’dan kolayca vazgeçebilir ki?