FESTİVALE ÖZEL: İSTANBUL MON AMOUR | SENDEN BANA HAYIR GELMEZ GÜZEL İSTANBUL

 8-9 Kasım, Metrohan – Hope Alkazar – Erdem Otopark

Işıl Kasapoğlu’nun başlatıp festivale hediye ettiği, festivalin özel yapımı İstanbul Mon Amour, her yıl tiyatroseverlere farklı bir kurguyla İstanbul’un tarihi mekânları arasında içinde, kalbinde, günübirlik bir tiyatro gezintisi yaşatıyor. Bu kez alt başlığını Cahit Irgat’ın İstanbul şiirinden alan ve şehrin yeknesak gürültüsünün bastırdığı sesleri, karmaşasının görünmez kıldığı yaşantıları sahneye taşıyan yapım, Bülent Şakrak, Salih Bademci ve Funda İlhan’ın etkileyici performanslarıyla Beyoğlu’ndaki üç farklı mekânda benzersiz bir yolculuğa dönüşüyor. Tiyatromuzun en güçlü isimlerinden dördünün yazar ve yönetmen olarak bir araya geldiği İstanbul Mon Amour | Senden Bana Hayır Gelmez Güzel İstanbul yeni hikâyelerle bir kez daha şehri bir sahneye dönüştürüyor ve tiyatroseverleri benzersiz bir maceraya davet ediyor.

ÖDÜLLÜ SHAKESPEARE YÖNETMENİNDEN: MACBETH

12-13 Kasım, 20.00, Cemal Reşit Rey Konser Salonu

Özgün Shakespeare yorumları ve estetik olduğu kadar kışkırtıcı rejileriyle izleyiciyi derinden etkilemeyi başaran bol ödüllü yönetmen Nikita Milivojević, Sırbistan Shakespeare Festivali için sahnelediği Macbeth ile festivale konuk oluyor. 1861’de Avusturya İmparatorluğu zamanında kurulan ve o zamandan beri Sırpların kültürel kimliğine katkı sağlamış en önemli kurumlardan biri kabul edilen Sırbistan Ulusal Tiyatrosu ile cesur ve yenilikçi yorumlarıyla klasikleri 21. yüzyıla taşıyan Milivojević’in, aynı anda hem zamansız hem çağdaş olabilen gerçeküstü bir dünyayı incelikle şekillendirdiği bu yapım tiyatroseverlerin heyecanla beklediği başyapıtlardan biri.

SCHAUBÜHNE BERLİN 10 YIL SONRA TEKRAR FESTİVALDE: III. RICHARD

 18-19 Kasım, 20.00, Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi

Çağımızın en önemli yönetmenlerinden Thomas Ostermeier ile topluluğu Schaubühne Berlin, 10 yılın ardından festivale bu kez dünya sahnelerini kasıp kavuran III. Richard ile dönüyor. 2012’de Hamlet rolündeki unutulmaz performansıyla İstanbullu tiyatroseverlerin kalbinde taht kuran Lars Eidinger, bu defa tüyler ürperten bir baştan çıkarıcılıkla canlandırdığı III. Richard rolüyle sahnede. Komediyi, gerilimi, melankoliyi ve her şeyin ötesinde trajik bir yalnızlığı güçlü oyunculuğuyla sahneye aktaran Eidinger, seyircide merhametsiz krala karşı umulmadık bir sempati uyandırıyor ve tüm çekiciliğiyle seyirciyi kralın suçlarına ortak ediyor. 28. İstanbul Tiyatro Festivali’nin en çarpıcı yapımlarından biri olmaya aday III. Richard, izleyicilere üzerine düşünecekleri çok şey sunuyor. Kaçırmayın!