"Ustam Agatha Chrıstıe'dir"
Polisiye edebiyatının sevilen yazarlarından Celil Oker, son romanı ‘Ben Yaşarım Sen Ölürsün’de özel dedektif Remzi Ünal’ın yeni macerasıyla karşımızda.
Özel dedektifimiz Remzi Ünal’ı bu sefer nasıl bir macera bekliyor?
Remzi Ünal’ın inşaatta çalışırken kaza sonucu ağır yaralanan bir gence destek olmak için girdiği macera, her zamanki gibi cinayetler ve karışık ilişkilerle devam ediyor.
2015 yılındayız ama Remzi Ünal’ın hala bir cep telefonu yok, ne zaman teknolojiyle tanışacak Remzi Ünal, neden cep telefonu kullanmıyor?
Cep telefonu kullanmamasının iki nedeni var. Roman gerçekliği içindeki nedeni, Remzi Ünal bir soruya cevap verirken açıklamıştı: “Bizim işte insanın iki elinin de serbest olması gerekir.” İkinci ve roman yazma tekniği açısından önemsediğim cevap ise şu: Cep telefonu doğası gereği bir eylem değil, bir rapor etme aracı olduğu için, dramatik anlatımı zayıflatan bir unsur bence.
Yoğun bir aşk teması olmaz polisiye edebiyatında; Remzi Ünal’ın da hayatında kadınlar olmuştur ama aşk yok. Aşık olmayacak mı Remzi Ünal?
Üçüncü romanda tanıştığı Yıldız Turanlı ile dördüncü romanda yemeğe çıktılar. Beşincide birlikte ev aramaya başladılar. Bir ara bozuştular çünkü kadın Remzi Ünal’ın bu tehlikeli işini bırakıp, bir şirkette güvenlik şefi olmasını istiyordu. Sonra barıştılar ama bu kitapta Yıldız Turanlı bir eğitim gezisi için yurt dışında.
Polisiye romanlarında genel olarak bir erkek dili baskın ve ana karakter hep erkek, neden bir kadın dedektif hikayesi okumuyoruz? Oysa kadınlar daha dikkatli.
Dünyada da Türkiye’de de kadın dedektifler çok.
‘Beyaz Eldiven Sarı Zarf’ adlı kitabımda Muhtar Hanım adlı bir amatör bir dedektifin hikayesi var. Belki ileride Muhtar Hanım yeni maceralarda gösterir kendini.
22-24 Ekim tarihleri arasında Altın Kitaplar ve Pera Palas organizasyonu ile düzenlenen Kara Hafta etkinliğinde Agatha Christie’nin 125’inci yaşı kutlandı. Bir yazar ve bir okur olarak Agatha Christie sizin için neler ifade ediyor?
Agatha Christie, müthiş verimliliği ve literatüre armağan ettiği iki çok önemli kahramanı ile bu türün aşılmamış doruklarından. Benim polisiye edebiyata olan ilgimi de doğuran, geliştiren ve yaşatan bir usta. Bu etkinliğe küçük katkım ve kitaplarımın kendisiyle aynı yayınevinde yayınlanması büyük mutluluk kaynağı benim için.
Remzi Ünal’ın inşaatta çalışırken kaza sonucu ağır yaralanan bir gence destek olmak için girdiği macera, her zamanki gibi cinayetler ve karışık ilişkilerle devam ediyor.
2015 yılındayız ama Remzi Ünal’ın hala bir cep telefonu yok, ne zaman teknolojiyle tanışacak Remzi Ünal, neden cep telefonu kullanmıyor?
Cep telefonu kullanmamasının iki nedeni var. Roman gerçekliği içindeki nedeni, Remzi Ünal bir soruya cevap verirken açıklamıştı: “Bizim işte insanın iki elinin de serbest olması gerekir.” İkinci ve roman yazma tekniği açısından önemsediğim cevap ise şu: Cep telefonu doğası gereği bir eylem değil, bir rapor etme aracı olduğu için, dramatik anlatımı zayıflatan bir unsur bence.
Yoğun bir aşk teması olmaz polisiye edebiyatında; Remzi Ünal’ın da hayatında kadınlar olmuştur ama aşk yok. Aşık olmayacak mı Remzi Ünal?
Üçüncü romanda tanıştığı Yıldız Turanlı ile dördüncü romanda yemeğe çıktılar. Beşincide birlikte ev aramaya başladılar. Bir ara bozuştular çünkü kadın Remzi Ünal’ın bu tehlikeli işini bırakıp, bir şirkette güvenlik şefi olmasını istiyordu. Sonra barıştılar ama bu kitapta Yıldız Turanlı bir eğitim gezisi için yurt dışında.
Polisiye romanlarında genel olarak bir erkek dili baskın ve ana karakter hep erkek, neden bir kadın dedektif hikayesi okumuyoruz? Oysa kadınlar daha dikkatli.
Dünyada da Türkiye’de de kadın dedektifler çok.
‘Beyaz Eldiven Sarı Zarf’ adlı kitabımda Muhtar Hanım adlı bir amatör bir dedektifin hikayesi var. Belki ileride Muhtar Hanım yeni maceralarda gösterir kendini.
22-24 Ekim tarihleri arasında Altın Kitaplar ve Pera Palas organizasyonu ile düzenlenen Kara Hafta etkinliğinde Agatha Christie’nin 125’inci yaşı kutlandı. Bir yazar ve bir okur olarak Agatha Christie sizin için neler ifade ediyor?
Agatha Christie, müthiş verimliliği ve literatüre armağan ettiği iki çok önemli kahramanı ile bu türün aşılmamış doruklarından. Benim polisiye edebiyata olan ilgimi de doğuran, geliştiren ve yaşatan bir usta. Bu etkinliğe küçük katkım ve kitaplarımın kendisiyle aynı yayınevinde yayınlanması büyük mutluluk kaynağı benim için.