Yıldızlar dünyayı değiştiriyor
Astrolog Zeynep Değirmencioğlu, geçmişin ezoterik bilgileri ile astrolojinin öğretilerini harmanladığı kitabında, değişen burç kuşağının geleceğimize etkileri konusunda önemli ipuçları veriyor.
Uzun yıllar süren araştırma döneminin ardından yıldızların neler söylediğinin peşine düştünüz. Bize önümüzdeki yıllara dair verebileceğiniz ipuçları neler?
Öncelikle tepeden tırnağa büyük ve köklü bir değişim sürecindeyiz. Korku, endişe, yalnızlaşma ve çaresizlik duygusundan sevgi, saygı, özen gösterilen bir enerji frenkansına geçmekteyiz. Hücresel bazda gençleşmenin sevinci saracak insanlığı ve ömür uzayacak. Tıbbi buluşların/keşiflerin kolaylaştıracağı sağlık sorunlarının endişelerinden sıyrılacağız. Sevgi duygusunun örtülerle kapatıldığı yerden çıkıp güven veren özgürleştirici yanını bulacağız. Bireyselleşme adına yalnızlık ortamına düştü insanlık, şimdi yeniden birlik beraberlik ile tekrar buluşacağız. Henüz görünür olmamakla birlikte ülkemizin saklı bahçesinde yetişen yeni nesil, tüm dünyanın dikkatini çekecek buluşlarla ışıklandıracak yeni yaşam düzenini. Bu toprakların geleneksel kültürü yeniden canlanacak. Anadolu’nun bereketi, inceliği, saygısı yeniden önem kazanacak. Tarım yeniden canlanacak. Önümüzde harekete geçilmesi gereken beş yıllık bir yapılanma süreci bulunuyor ve 15 yıllık bir süreçte bu yeni yaşam hızla dünyaya yayılacak. Bunu dünyanın kalbi olan ülkemiz gerçekleştirecek.
Yıldızların üzerimizdeki en büyük etkisinin ne olduğunu düşünüyorsunuz?
Eski alışkanlıkların kısır döngüsünden çıkaran ve geri dönülmez şekilde yenilenmeyi iç uzayımızdan düşünceler ve duygulara yükselten çekim gücü ile eyleme geçmemizi sağlayan enerji gücü diyebilirim. Karanlık kutuptan aydınlık kutba doğru hızla yükselen galaksimizin dünya küresinde ‘cenneti’ var edeceğimizin sevinç ve coşkusunu yakalayacak oluşumuz...
Zeynep Değirmencioğlu,
15 yıllık bir süreçte ülkemizin gerçekleştireceği yeni bir yaşamın dünyaya yayılacağını söylüyor. Kitabı yazmak için yola nasıl çıktınız?
Burçlar kuşağının değiştiğini fark ederek harita hesaplamalarını daha titiz bir incelemeyle ele aldım. Dünya’dan gözlemlendiğinde anlaşıldığı kadarı ile Andromeda Galaksisi’ne doğru olan kayma hızlanmıştı. 21 Mart günü bahar ekinoksuyla başlayan burçların döngüsü artık Balık burcunun ilk derecesinde başlıyordu. Her 2000 yılda, bir burç gerileyen Zodyak (burçlar kuşağı) yeni bir burç çağına işaret ediyordu. Bilgisayarda kullanılan astroloji yazılımları ve gök günlüğü (ephemeris) tablolarındaki verilerle gök görünümleri birbirini tutmuyordu.
Nasıl bir çalışma dönemi geçirdiniz peki?
Eski gökbilimcilerin yaptığı gibi rasathanede gözlem yapmaya başladım. Gezegenlerin dünyadan bakıldığında görülen doğuş ve batışlarını yeniden hesaplayarak günlük olaylara yansımalarını not ettim. Tutulmaların sonuçlarını, önemli gezegen hareketlerinin ülkelerde, halk topluluklarında açığa çıkan davranışları öngördüklerimi test ederek önce kendime kanıtladım, sonra biriken bilgiyi paylaşmak adına kitaplaştırdım.
Okuyucu bu kitapta neler bulacak?
Astrolojiyi bir yazılım programına benzeterek bu soruyu yanıtlamak isterim. Karmaşık gibi görünen bu programın günlük yaşamda pratik bir şekilde kullanılabildiğini/kullanılabilirliğini görecek. Okuyucunun, hiçbir şeyin öylece hediye paketi olarak kapı önüne bırakılmayacağını, düşünce ve duygu bütünlüğü içinde ‘niyet edilmesi, niyetin oluşması için gayretli olma sorumluluğu gerektiğini’ bulacağını düşünüyorum. Aslında iddialı gibi gelmesini istemem fakat kendi özlerinin ihtişamını hatırlamalarını umuyorum.
Öncelikle tepeden tırnağa büyük ve köklü bir değişim sürecindeyiz. Korku, endişe, yalnızlaşma ve çaresizlik duygusundan sevgi, saygı, özen gösterilen bir enerji frenkansına geçmekteyiz. Hücresel bazda gençleşmenin sevinci saracak insanlığı ve ömür uzayacak. Tıbbi buluşların/keşiflerin kolaylaştıracağı sağlık sorunlarının endişelerinden sıyrılacağız. Sevgi duygusunun örtülerle kapatıldığı yerden çıkıp güven veren özgürleştirici yanını bulacağız. Bireyselleşme adına yalnızlık ortamına düştü insanlık, şimdi yeniden birlik beraberlik ile tekrar buluşacağız. Henüz görünür olmamakla birlikte ülkemizin saklı bahçesinde yetişen yeni nesil, tüm dünyanın dikkatini çekecek buluşlarla ışıklandıracak yeni yaşam düzenini. Bu toprakların geleneksel kültürü yeniden canlanacak. Anadolu’nun bereketi, inceliği, saygısı yeniden önem kazanacak. Tarım yeniden canlanacak. Önümüzde harekete geçilmesi gereken beş yıllık bir yapılanma süreci bulunuyor ve 15 yıllık bir süreçte bu yeni yaşam hızla dünyaya yayılacak. Bunu dünyanın kalbi olan ülkemiz gerçekleştirecek.
Yıldızların üzerimizdeki en büyük etkisinin ne olduğunu düşünüyorsunuz?
Eski alışkanlıkların kısır döngüsünden çıkaran ve geri dönülmez şekilde yenilenmeyi iç uzayımızdan düşünceler ve duygulara yükselten çekim gücü ile eyleme geçmemizi sağlayan enerji gücü diyebilirim. Karanlık kutuptan aydınlık kutba doğru hızla yükselen galaksimizin dünya küresinde ‘cenneti’ var edeceğimizin sevinç ve coşkusunu yakalayacak oluşumuz...
Zeynep Değirmencioğlu,
15 yıllık bir süreçte ülkemizin gerçekleştireceği yeni bir yaşamın dünyaya yayılacağını söylüyor. Kitabı yazmak için yola nasıl çıktınız?
Burçlar kuşağının değiştiğini fark ederek harita hesaplamalarını daha titiz bir incelemeyle ele aldım. Dünya’dan gözlemlendiğinde anlaşıldığı kadarı ile Andromeda Galaksisi’ne doğru olan kayma hızlanmıştı. 21 Mart günü bahar ekinoksuyla başlayan burçların döngüsü artık Balık burcunun ilk derecesinde başlıyordu. Her 2000 yılda, bir burç gerileyen Zodyak (burçlar kuşağı) yeni bir burç çağına işaret ediyordu. Bilgisayarda kullanılan astroloji yazılımları ve gök günlüğü (ephemeris) tablolarındaki verilerle gök görünümleri birbirini tutmuyordu.
Nasıl bir çalışma dönemi geçirdiniz peki?
Eski gökbilimcilerin yaptığı gibi rasathanede gözlem yapmaya başladım. Gezegenlerin dünyadan bakıldığında görülen doğuş ve batışlarını yeniden hesaplayarak günlük olaylara yansımalarını not ettim. Tutulmaların sonuçlarını, önemli gezegen hareketlerinin ülkelerde, halk topluluklarında açığa çıkan davranışları öngördüklerimi test ederek önce kendime kanıtladım, sonra biriken bilgiyi paylaşmak adına kitaplaştırdım.
Okuyucu bu kitapta neler bulacak?
Astrolojiyi bir yazılım programına benzeterek bu soruyu yanıtlamak isterim. Karmaşık gibi görünen bu programın günlük yaşamda pratik bir şekilde kullanılabildiğini/kullanılabilirliğini görecek. Okuyucunun, hiçbir şeyin öylece hediye paketi olarak kapı önüne bırakılmayacağını, düşünce ve duygu bütünlüğü içinde ‘niyet edilmesi, niyetin oluşması için gayretli olma sorumluluğu gerektiğini’ bulacağını düşünüyorum. Aslında iddialı gibi gelmesini istemem fakat kendi özlerinin ihtişamını hatırlamalarını umuyorum.
