Metin Bobaroğlu'ndan, mitoloji ve felsefeye dokunan 'Simgesel Düşünme' kitabı
Metin Bobaroğlu'nun yeni kitabı 'Simgesel Düşünme' okuyucuları sorgulatmaya yöneltecek.
Simgeler ve semboller binlerce yıldır insanlığın macerasına eşlik etmiş, tüm kültürlerde farklı şekillerde kullanılmıştır. Kavramsal düşünme, “öğrenme”ye ve “belirleme”ye yardım ederken, simgesel düşünme “yorumlama”ya olanak tanır. Yorum çokluğu, bir ilkeye bağlı olmak koşuluyla, evrensele açılmanın yoludur. Simge, duyusal olanın içerisinde olmasına karşın, insanı duyusallığın tutsaklığından kurtarır; verili gerçeği aşma ve dönüştürme yönünde işlev görür. Başka bir deyişle, simge “özne yapıcı” niteliktedir; özneleşme sürecini besler.
Peki, bugünün modern dünyasında simgeler ve simgesel düşünme bize hangi olanakları sunar? Simgelerin dilini çözmek evrenin, doğanın ve insanın gizemli iç dünyasına yapılacak yolculukta bize hangi kapıları açar? Dahası simgesel düşünme bizi nasıl hayatımızın öznesi kılar?
Düşünür Metin Bobaroğlu'nun, Simgesel Düşünme adlı kitabında mitoloji, felsefe ve tasavvufla konuları bekliyor. Kitapta Hermes’ten İslam geleneğine dek geniş bir zamanda izini sürdüğü tarihsel süreç, pek çok kadim coğrafyaya uğrayarak nihayetinde Anadolu’nun derinliklerine işleniyor. Metin Bobaroğlu’nun yazdığı Simgesel Düşünme gözden geçirilmiş 3. baskısıyla Destek Yayınları’ndan çıktı.