Modern ve lüksün buluşması

Tarihe tanıklık eden bir bölgede bulunan The Bank Hotel Istanbul, İstanbul’un eşsiz tarihi mirasının önemli bir noktasında konumlanıyor. Geçmişte Voyvoda Caddesi olarak bilinen kuyumcular ve bankacıların merkezi olan Bankalar Caddesi’ndeki konumuyla tarihe yolculuk hissine kapılmamak işten bile değil. 1867 yılında Antoine Tedeschi tarafından, neo-rönesans tarzında tasarlanan binası ise 19’uncu yüzyılın eklektik mimari tarzının mükemmel bir yansıması olarak karşımıza çıkıyor. Aynı zamanda, günümüzde bir ‘Sanat Oteli’ olarak da görülebilecek yapı, bünyesinde çoğu yerel sanatçılara ait eserler; geçmişten miras kalan kasa kapıları, antika yazar kasalar ve hesap makineleri gibi eşsiz parçalara ev sahipliği yapıyor. Çünkü bina, daha önce Credit General Ottoman, Deutsche Bank ve Sümerbank’a ev sahipliği yapmış.

Elele Dergisi Temmuz-Ağustos 2024 sayısından

Tarihten gelen mirasının yanı sıra The Bank Lobby Bar & Restaurant; çeşitli kokteyller, geniş içecek menüsü, açık büfe kahvaltı ve dünya mutfağından lezzetleri bir araya getiriyor. Serica Restaurant; coğrafi işaretli, yerel malzemelerin özne olduğu menüsüyle topraktan tabağa serüveni anlatan Şef Yiğit Alıcıoğlu imzalı menüsü dikkat çekici. Taze Ege’yi, zengin Karadeniz’i, kült İç Anadolu’yu ve renkli Güneydoğu’yu menüde yaşamak mümkün. Teras kısmında yer alan Roof Bar ise Karaköy’ün etkisi altında, Haliç, Boğaziçi, Ayasofya, Topkapı Sarayı ve Sultanahmet Camii’ne tanıklık edebileceğiniz benzersiz bir manzaraya tanıklık etmenizi sağlıyor. Bu sırada klasik kokteyllerin yanı sıra imza kokteyller, geniş bir menü ve atıştırmalık seçkisiyle de göz dolduruyor.

Son olarak şehir hayatının yorgunluğunu atmak isteyenler için modern ve geleneksel spa deneyimini; huzurlu bir atmosferde, uzman terapistleri ve lüks bakım seçenekleriyle oluşturuyor. Yaşayan tarihin sofistike ruhunu deneyimlemek için keşif listenizde yer almayı hak ediyor.