Nasıl bir kadın olduğunu annende bulabilirsin

Hande Akın, iç sesimizin ‘Nasıl bir kadınım?’ sorusuna yanıt arıyor ve her kadının biricik hikayesine odaklanıyor. İçimizdeki sesin fısıldadığı o kaçınılmaz gerçeğin peşine birlikte düşüyoruz.

Nasıl bir kadın olduğunu annende bulabilirsin

Bir kadının, nasıl bir kadın olduğunun hikayesi, annesinin rahiminde başlıyor. İlk döllenme anında yaşamımıza damgasını vuran duygular ve hisler var. O nedenle de içimizdeki o güçlü kadın ile tanışmak için biraz geçmişe doğru yolculuk yapmak gerekiyor.

Nasıl bir kadın olduğunu annende bulabilirsin - Resim : 1Bir kadın; her türlü zorlu koşula rağmen yaşamda kalarak yaşamı aktarmayı başaran, can veren başta annesini, atalarındaki tüm kadın soyunu ve özellikle hem cinslerini onurlandırmalıdır.

Nasıl bir kadınım? sorusu pek çoğumuzun otuzlu yaşlara yaklaşınca sorduğu bir sorudur. Yetişkin kimliği oturmaya başladıkça belki de ilişkilerin yolunda gitmeyen tarafları zorlayınca ya da yalnızlık duygusu her defasında yakalayınca kendimizle içsel bir diyaloğa gireriz. Hatayı başkasında aramak, hep suçluyu dışarıda bulmak üzere yaptığımız davranışlar ya da hep kendimizi yanlış algılamakla ilgili konuşmalar yavaş yavaş sonlanmaya başlar. Üstelik bu içsel dialogdan kaçınmak, sorularımızın cevaplarıyla yüzleşmemek için çocuk da yaparız kariyer de… Gün gelir içimizden yükselen sesler nasıl bir kadın olduğumuzu fısıldar bize… Her kadının hikayesi; biricik, çok özel aslında… Çünkü bir kadının, nasıl bir kadın olduğunun hikayesi, annesinin rahiminde başlıyor. İlk döllenme anında yaşamımıza damgasını vuran duygular ve hisler var. Bu hisler, duygular ve ardından annemizin hamilelik dönemi boyunca yaşananlar, hele ki doğum anımız parmak izimiz gibi eşsiz. İşte tüm bu sürecin eşsizliğinde, nasıl bir kadın olduğumuzun sırrı da saklı… Bebeklik, ilk çocukluk dönemlerimiz annemizle olan bağlanmamızın bugün nasıl bir kadın olduğumuza etkisi çok büyük.

Bu sebeplerle; öncelikle kendimizi, kadınlığımızı daha derinden fark etmek ve yaşamak için bir manada hiç tanımadığımız annemize bakmalıyız. Annemiz nasıl bir çocuktu? Hayalleri nelerdi? Ergenliği nasıl geçti? İlk kez regl olduğunda annesi ne yapmıştı? Anneniz ve annesi arasındaki ilişki nasıldı? Annesi; her zaman güvendiği ve sevgisini hissettiği bir kadın mıydı? Babasıyla ilişkisi nasıldı? Ondan beklenenler nelerdi? Annemiz nasıl bir kadındı? Kendini kadın olarak nasıl ifade ediyordu?

Tanıdığımızı sandığımız annemiz; aslında nasıl olduğunu hiç bilmediğimiz bir kadın. Belki de sırf bu sebepten biz de kadın kimliğimize dair farkındalığa sahip değiliz. Biraz daha büyük resme bakınca yaşam boyu, nesilden nesile yaşananların, özellikle kürtajların, düşüklerin, yaşanan kayıpların, acıların kadınlığımıza etkilerinin çok önemli olduğunu görüyoruz.

Bir kadının yaşamı aktarma heyecanı, yaşamı yaşama sevinci varsa, bunu sevgiyle, kendiyle barışık bir şekilde yapabiliyorsa yaşamda da üretken, mutlu, sosyal ve sağlıklı bir kadın olabiliyor.

Ancak; annesinin depresyonuna, psikolojik rahatsızlıklarına, travmalarına dolanık halde ise bir kadın, annesinin kadersel döngülerini tekrar etmesi de çok olası… Özellikle de aynı duyguları yaşayarak…

Hani deriz ya ‘annem gibi bir kadın oldum’ diye belki de annemize sadakatimizden kendimiz olmaya, kendi kadınlık maceramıza farkında olmadan izin vermiyoruzdur. Kadın bedeninde olmaktan korkuyor da olabiliriz. Tüm bunların ardında bambaşka dinamikler var. Kadın olarak daha doyumlu bir yaşam için belki de bu dinamikleri birazcık çözmeye çalışabiliriz. Çözüldükçe dolanıklıktan kurtulur kendimiz olma yolunda ilerleyebiliriz. Bu da bize kadınlığımızı özgürce yaşamayı getirir.

Bir diğer önemli konu; kadın olarak eril ve dişil enerjimiz dengede yaşam sürmek için her ne olursa olsun kalbimizde annemizi olduğu haliyle, sevgiyle kabul edebilmek. Zaman zaman onun travma alanına, depresyonuna, sonu gelmez taleplerine çekildiğimizde, gene kalbimizde sevgiyle aramıza mesafe koyabiliriz.

Bir kadın; her türlü zorlu koşula rağmen yaşamda kalarak yaşamı aktarmayı başaran, can veren başta annesini, atalarındaki tüm kadın soyunu ve özellikle hem cinslerini onurlandırmalıdır. Kız kardeşlik duygusu her kadın için büyük şifa getirir. Bastırılmış dişil enerjiyi dengeler.

Sevgili kadınlar varlığımızla mutlu olabilmenin yolları var. Bu yolları yürümek cesaret ve bilinçle mümkün. Varlığıyla mutlu olan kadın gelecek nesillerin mimarı, toplum sağlığının yegane sorumlusu… Bu sebeple kendinizi çok sevin ve yaşamınızda referans noktası olarak kendinizi alın.

Siz önce kadınsınız ve sonra taşıdığınız roller gelir…

İçinizdeki ışığı ve yaşamı, kadınlığımızı onurlandırıyorum.

Hande Akın
@handeakinbenzamani