BBC'ye göre yılın şimdiye kadarki en iyi 8 filmi

1. Saint Omer

Fransa'nın Oscar adayı filmi Saint Omer, yönetmen Alice Diop'un ilk uzun metraj filmi... Alice Diop, hikayesini Fransa'da bebeğini ölüme terk etmekle suçlanan Senegalli genç bir kadının hikayesine dayandırıyor.

IKSV filmi şu sözlerle tanıtmıştı:

Saint Omer şehri hukuk mahkemesi... Genç romancı Rama, 15 aylık kızını bir plajda yükselen gelgite bırakarak öldürmekle suçlanan genç Laurence Coly’nin duruşmasını izlemektedir. Yargılama sürerken, sanığın söyledikleriyle tanıkların ifadeleri Rama’nın inançlarını sarsar, kendi değer yargılarımızı sorgulamamıza neden olur. Kendi deyimiyle "adalet ritüellerini belgelemeyi takıntı hâline getiren” yönetmen Alice Diop, Saint Omer’de gerçek olaylara dayanarak gerçek duruşma tutanaklarını yeniden canlandırıyor.

2. Close

Lucas Dhont, ödüllü ilk filmi Kız'ın ardından bu kez çocukluktan ergenliğe geçişteki büyüme sancılarını ele alıyor. Film Belçika'nın Oscar adayıydı. Filmin kahramanları Léo (Eden Dambrine) ve Rémi (Gustav de Waele) Belçika'da 13 yaşındaki iki çocuk. Léo ile Rémi'nin arkadaşlıkları birdenbire bozulunca olanlara anlam veremeyen Léo, Rémi’nin annesi Sophie’ye danışmaya karar veriyor.

3. John Wick: Chapter 4

John Wick serisinin yeni filmi John Wick 4 başına koyulan ödülle onlarca kiralık katile karşı savaşan John Wick'in, özgürlüğünü elde etmek için Yüksek Şura'ya karşı mücadelesini anlatıyor. Japonya, Ürdün, Almanya, Fransa ve ABD'yi kapsayan bir macerayı konu alan film, 169 dakikalık süresiyle serinin şimdiye kadarki en uzun yapımı olmuştu.

4. Holy Spider (Kutsal Örümcek)

İranlı ödüllü yönetmen Ali Abbasi'nin "Kutsal Örümcek" filmi karanlık bir gerilim.Film Danimarka'nın Oscar adayı olmuştu. IKSV filmi şöyle tanıtmıştı: "Kutsal Örümcek, kendine biçtiği bir misyonla kutsal Meşhed kentini 'ahlâksız ve namussuz sokak kadınlarından temizlemeyi' hedefleyen saygın vatandaş ve aile babası Said’i izliyor. Cinayetler dehşet saldığında bir kadın gazeteci olayı araştırmaya karar veriyor. Ancak feci gerçekler açığa çıktığında bile katilin birçokları tarafından kahraman olarak görüldüğü anlaşılıyor ve adaleti sağlamak gittikçe zorlaşıyor. 2000’de Meşhed’de seks işçilerini hedef alan bir seri katilin eylemleriyle mahkemesinin gerçek hikâyesinden esinlenen Ali Abbasi, ataerkil temelde kadın düşmanlığını eleştiriyor ve şöyle diyor: “Özellikle kadınlar gibi belli grupların insandışılaştırılmaları yalnızca İran’a özgü bir olgu değil, buna çeşitli şekillerde dünyanın dört bir yanında rastlanıyor”.