Beş Kardeş başlıyor!
Kanal D'nin yeni dizisi Beş Kardeş bu akşam (16 Şubat Pazartesi) saat 20:00'de başlıyor.
Dizinin yönetmen koltuğunda fenomen dizi Leyla ile Mecnun'un yönetmeni Onur Ünlü var. Yapımcılığını Kerem Çatay ve Ay Yapım'ın üstlendiği dizinin oyuncu kadrosunda ise, Serkan Keskin (Sait), Osman Sonant (Orhan), Tansu Biçer (Turgut), Nadir Sarıbacak (Nazım), Fatih Artman (Aziz), Serdar Orçin (Kudret), Melisa Sözen (Fahriye), Nihal Yalçın (Canan), Ece Dizdar (Şevval), Gizem Erdem (Deniz), Merve Ateş (Melike), Eylül Su Sapan (Nazlı), Merve Dizdar (Fatma), Ayşen Gruda (Mukadder), Sabriye Kara (Asiye), Kuzey Yücehan (Hasan), Zeynep Kızıltan (Yasemin), Serkan Kuru (Sacit), Ercü Turan (Şehsuvar), Vedat Erincin (Kahya), Köksal Engür (Osman Amca), Serhat Talay (Hakkı), Banu Fotocan (Necla), Erşan U.Ölmez (Efkan), Ahmet Kaynak (Taşkın), Eren Şahin (Birol), Tevfik Yapıcı (İrfan) ve Ziya Çiçek (Berber Çetin) var.
İşte izleyicilerin yeni gözdesi olmaya aday Beş Kardeş'in hikayesi;
Beş parmağın beşi bir olur mu? Olmaz. Bu beş kardeşin de biri, bir diğerine en ufak bir şekilde benzemiyor. Sait, Nazım, Turgut, Orhan ve Aziz. Bu şahsına münhasır beş kişiyi ayrılmaz biçimde bağlayan tek bir şey var: "Sarsılmaz bir aile" olmaları. Beş kardeşten müteşekkil bu aile, eski bir mahallede,dededen kalma ahşap birkonakta bir arada yaşıyorlar. Kardeşlerin en büyüğü, Sait, depremde anne ve babalarını kaybettiklerinden beri ailenin babası gibi. Tüm kardeşleri, her türlü zorluğa rağmen bir arada tutmayı başarmış. Mahalledeki balıkçısından kazandıklarıyla onları yedirmiş, içirmiş, okutmuş yıllardır. Her başları sıkıştığında yanlarında bitmiş, her tökezlediklerinde elini uzatmış, her adımlarında korumuş kollamış sahip çıkmış. Duygusal gazeteci Nazım, mahallenin imamı Turgut, şarkıcılık hayalleri kuran bodyguard Orhan, at yarışı tutkunu havai Aziz. Şimdi artık koca koca adamlar olsalar da, kaç yaşına gelirlerse gelsinler, hepsi Sait'in çocuğu gibi ve hiçbiri, Sait'ten veya birbirlerinden ayrı bir yaşam sürmeyi hayal bile etmiyor. Ta ki, Sait bir gün kendi adına bir kararla çıkagelene kadar. Bu koca adamlar büyürken kendi de yaşlanmakta olan Sait, artık bir yuva kurmayı düşünmeye başlar ve kardeşlere evleneceğini açıklar.
Sait'in “yuvadan uçup gitmesi” kardeşleri altüst edecekse de, Sait, kararından emin. Mahallede annesi ve abisiyle yaşayan, Sait'e derin duygularla bağlı, temiz, sakin, dürüst bir kadın olan Canan'la evlenecek. Kardeşler, bu beklenmedik kararı kabullenmeye çalışırken -hatta çoğu düpedüz reddederken- Sait'in hayatı, durulacağı yerde gittikçe karışacak. Çünkü şimdi, yıllar evvel mahalleden ayrılan, Sait'in büyük aşkı Fahriye geri dönüyor.Şimdi bir yanında, geçmişten gelen büyük bir aşk yarası Fahriye; bir yanında, bugün ona huzurlu ve mutlu bir yuva vaadeden Canan. Sait, ne kadar kaçmaya çalışsa, sürekli bir girdaba kapılarak, bir aşk üçgeninin ortasında kalacak. Sait iki kadın arasında savrulurken, kardeşler de kendi küçük hayatları içinde hiç beklemedikleri yollara girecekler.
Nazım, basit bir Adliye haberi gibi gözüken bir boşanma davasının peşinde, başını türlü belaya sokacak. Tarık, iman dolu dünyasında kendi halinde yaşayıp giderken, hayatında ilk defa aşkla tanışacak. Orhan, şarkıcılık hayalleri kurarak bodyguardlık yaparken, tavernanın kapısından sahnesine doğru yol almaya çalışacak. Aziz, at yarışlarından ibaret dünyasından çıkıp, yavaş yavaş karanlık dünyaya teslim olacak.
Beş kardeşin bir küçük mahallede geçen hayat gailesi; içinde aile değerlerinin, kardeşliğin, aşkın, arkadaşlığın ve hayatın acı-tatlı sürprizlerinin barındığı, herkesin içinden bir hikaye.